En Çok Okunan Haberler

Hangi Takımı Tutuyorsunuz?

Telif Hakkı

Sitemizle ilgili telif hakkı ihlalleri vb. durumda shadow87m@gmail.com adresine e-posta atarsanız gereken yapılaacaktır.

Blog Arşivi

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Güney Kore'nin kredi notu yükseldi

8 Eylül 2012 Cumartesi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Güney Kore'nin yabancı para cinsinden uzun vadeli kredi notunu bir kademe artırarak 'A+'dan 'AA-'ye yükseltti, görünümünü ise durağan olarak belirledi.
Kuruluş, küresel ortamdaki volatilitiye rağmen ülkenin ekonomik ve mali istikrarının sürmesini ve mali disiplin de dahil güçlü makro ekonomik politikaların not artırım kararında etkili olduğunu belirtti.

Dış talepteki belirgin yavaşlamaya rağmen ülkenin resesyona girmesini beklemediklerini ifade eden kuruluş, bu yıl ülkede reel GSYH'nin yüzde 2,5, 2013 yılında ise yüzde 3,6 oranında büyüyeceğini öngördü.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

SGK 300 denetmen yardımcısı alacak

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sosyal güvenlik denetmeni olarak yetiştirilmek üzere, taşra teşkilatlarına 300 sosyal güvenlik denetmen yardımcısı alacak.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre SGK, sosyal güvenlik denetmeni yetiştirmek üzere, taşra teşkilatlarında 300 sosyal güvenlik denetmen yardımcısı istihdam edecek.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesinde belirtilen genel şartları taşıması istenen adayların, en az dört yıllık eğitim veren yüksek öğretim kurumlarının hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme fakülte, yüksekokul veya bölümlerinden ya da bunlara denkliği YÖK tarafından onaylanmış yurt dışındaki yüksek öğretim kurumlarından mezun olması gerekiyor.

Sınav, adayların sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi ve bir konuyu kavrayıp özetleme ifade yeteneği ve muhakeme gücü, liyakati temsil kabiliyeti davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, öz güveni ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, genel yetenek ve genel kültürü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı yönlerinden ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle sözlü olarak yapılacak.

Sınav, adayların Kamu maliyesi, İktisat, Hukuk, Muhasebe alanlarına ilişkin bilgi düzeyi ve bir konuyu kavrayıp özetleme ifade yeteneği ve muhakeme gücü, liyakati temsil kabiliyeti davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu, öz güveni ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, genel yetenek ve genel kültürü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı yönlerinden ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle sözlü olarak yapılacaktır.

05-11 Aralık tarihlerinde Ankara'da yapılacak sınava girmeye hak kazanan adayların listesi ve sınav tarihleri 08-12 Ekim 2012 tarihlerinde www.sgk.gov.tr internet adresinde ilan edilecek.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Lufthansa grevi yolcuları perişan etti

Almanya'nın en büyük hava yolu şirketi Lufthansa toplu sözleşme görüşmelerinde kabin personeliyle yaşadığı anlaşmazlıkta geri adım atmayarak bugün ülke genelinde gerçekleştirilecek olan grevlerin önünü açtı.

Dün ağırlıklı olarak uzun mesafe uçuşları olmak üzere 60'a yakın uçuşunu iptal eden şirket, bugün gerçekleştireceği bin 781 seferden 983'ünü iptal ettiğini duyurdu. Bugün iptal edilecek seferlerin bin 200'e kadar varabileceği tahmin ediliyor. Grevler sebebiyle gazetelere ilan veren Lufthansa yönetimi iptal edilen seferler için yolcularından özür dileyerek, "Bu grevlerin ölçüsüz olduğunu düşünüyoruz. İş bırakma eylemleri şirketimize verdiği maddi zararın yanı sıra markamızın imajını da zedelemektedir." ifadelerine yer verdi.

Bu arada uçuşu iptal edilen yolcuların başka hava yolu şirketlerine ve ulaşım araçlarına akın edeceğinden hareket eden hava yolu şirketi Air Berlin ile demir yolu işletmesi Deutsche Bahn personel ve sefer sayısını artırdı. Araç kiralama şirketleri de kara yolunu tercih edecek yolcular için gerekli önlemleri aldı. Lufthansa'nın kabin personeli adına açıklamada bulunan Ufo sendikası, Lufthansa yöneticisi Peter Gerber'in görüşmelerde uzlaşmaya varmak için yeniden devreye soktuğu hakem kurulunun dün de olumlu bir neticeye varamadığını doğruladı. Ancak Ufo Başkanı Nicoley Baublies kendilerinin yine de pazarlığa açık olduğunu kaydetti. N24 kanalına konuşan Baublies, "Grevleri sona erdirecek her görüş iyidir. Fakat bu noktada Lufthansa'nın neler yapılabileceği hakkında bizimle görüşmesi gerekiyor." dedi.

BOŞ UÇAKLARI UÇURAMAZDIK"
Lufthansa Sözcüsü Andreas Bartels bugün yapılacak grevlerin önceden duyurulmasıyla birlikte şirketin zaten zarar etmeye başladığını belirterek, "Birçok yolcu o andan itibaren ya uçuşunu iptal etti ya da başka bir güne ertelemeyi seçti. Boş uçakları uçurmanın bir anlamı olmazdı." diye konuştu. Lufthansa normal şartlarda cuma günleri yaklaşık 180 bin yolcuya hizmet veriyor. Toplu sözleşmelerde işverenle uzlaşmaya varamayan Ufo sendikası 18 bini aşkın çalışan için yüzde 5 oranında ücret artışı ve kiralık çalışan uygulamasına son verilmesini istiyor. Buna karşılık Lufthansa yüzde 3,5 oranında zam verirken, kurulacak yan kuruluş üzerinden maaş kademelerini azaltmak ve işe yeni başlayanlar için de şartların kötüleştirildiği sözleşmelerin geçerli kılmak istiyor.

Bilindiği üzere ikinci grev dalgasının yaşandığı salı günü Berlin, Frankfurt ve Münih hava limanlarında yaklaşık 300 uçak yerde kalmış ve buna bağlı olarak 43 bine yakın yolcunun uçuşu ya iptal edilmiş ya da başka bir tarihe ertelenmişti. Çarşamba günü ise Münih Havalimanı'nda bin 200 yolcu yerde kalmış ve bunlarda yarıya yakını geceyi burada geçirmek zorunda kalmıştı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

Yerel marketler Carrefour'a talip

Dünyanın önde gelen perakende zincirleri Fransız Carrefour ve Alman Metro Group'un Türkiye'deki operasyonlarını satabileceği yönündeki haberlerin ardından, yerel market zincirlerinin temsilcileri ortak hareket etme kararı aldı. Bursa, Eskişehir ve Kütahya'da faaliyet gösteren 45 şubeli Hadim Marketleri'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Salman, olası bir satış durumunda kuracakları bir konsorsiyum ile bu marketlere talip olma seçeneğini değerlendirdiklerini belirtti. Kurumsal altyapısı oluşmuş bir organizasyon üzerinden hem daha hızlı büyümek, hem de tedarik maliyetlerini düşürmenin mümkün olacağını ifade eden Salman, "Finansman konusunda özkaynaklarımızın yanı sıra halka arz gelirlerini değerlendirebiliriz. Ayrıca fonlarla işbirliği yapmak gibi seçeneklere de sıcak bakabiliriz" şeklinde konuştu. İstanbul ve Trakya'da Onur Market ile Onurex markası altında 167 mağazası bulunan Özen Grup CEO'su Cemal Özen ise, "Şu anda resmi açıklama sonrasında nasıl hareket edeceğimizi tartışıyoruz. Hazırlık yapıyoruz. Böyle bir oluşumun içinde yer alacaklarını belirten en az 10 market zinciri var. Bu sayede gıdada ilk 3'e oynama şansımız olur" diye konuştu.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

İnterneti en verimsiz kullanan ülkeyiz!

Dünyada interneti en verimli kullanan ülkeler sıralamasında OECD liginde sonuncu olduk.

Dünyada interneti en verimli kullanan ülkenin İsveç olduğu açıklandı.

World Wide Web İndex tarafından dünya genelinde yapılan internet kullanımı anketinde listenin birinci sırasında İsveç, ikinci ABD, üçüncü ise İngiltere yer aldı. Toplam 61 ülkeye yapılan ankette interneti hangi amaçla kullanıldığı sorularına cevap aranırken listede Türkiye 27. sırada yerini aldı.

Dünya geneli araştırma yapan World Wide Web Kurucusu Berners Lee tarafından açıklanan sonuçlara göre Afrikada her 6 kişiden biri, dünya genelinde ise her 3 kişiden biri interneti aktif olarak kullanıyor. Ülkelerin internet kullanımı listesinde Türkiye 27. olurken Zimbabve, Burkina Faso ve Yemen son sıralarda yer aldı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkıma Örgütü (OECD) üye ülkeleri arasında Türkiye en son sırada yerini aldı. Araştırmada ülkelerin yüzde 30'nun internete sitelerine sansür uyguladığını ifade eden Lee, internetin milli bir haberleşme aracı olduğunu, bunu ise kimsenin engelleyemeyeceğini ifade etti.

İnternetin bazı ülkelerde hala lüks olduğunu da hatırlatan Lee Amerikada yaşayanların yüzde 25'nin internet bağlantısı olmadığını vurguladı. Lee, "İnternetin fiyatlandırılmasından dolayı milyarlarca insan internet bağlantısı kuramadığı için bilgiye ulaşamıyor." dedi.

Araştırmada gelişmekte olan ülkelerin vatandaşları interneti çok verimli kullanamadığına dikkat çekildi.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

City'den Ronaldo için 200 milyon Euro

Real Madrid'de mutlu olmadığını açıklayan Cristiano Ronaldo kapanan Avrupa transfer borsasını hareketlendirdi.


Ronaldo'nun bu açıklaması Manchester United ve Manchester City'yi harekete geçirdi. İspanya'daki yeni vergi kanunundan dertli olan Ronaldo'nun tekrar Premier Lig'in yolunu tutabileceği belirtiliyor.İngiliz basını, özellikle maddi açıdan memnun olmayan Portekizli yıldızın Manchester'a döneceğini ama bu kulübün,eski takımı United değil City olacağını öne sürüyor.

Real Madrid'de mutsuz olduğu iddia edilen ve takımdan ayrılması gündeme gelen Ronaldo için Manchester City'nin göz kamaştırıcı bir teklifle İspanyol kulübünün kapısını çaldığı ileri sürülüyor.İspanyol AS'ın haberine göre Manchester City Ronaldo için 200 milyon Euro'yu gözden çıkardı.

Ancak Real'in, İngiliz ekibinin temsilcilerine kesinlikle Portekizli yıldızı satmayacaklarını söylediği belirtiliyor.İngiliz Daily Star gazetesi de, mavi-beyazlıların Ronaldo'ya aylık 1.2 milyon Euroluk bir teklif yaptığını yazdı.

Ronaldo, daha önce, "Bir gün İngiltere'ye dönersem bu takım kesinlikle United olur. Ferguson'a asla ihanet etmem" ifadelerini kullanmıştı.
Son teklifin ardından Portekizli oyuncunun kararını değiştirip değiştirmeyeceği merak ediliyor.

Ronaldo ile Paris Saint Germain'in de son gelişmeler üzerine yakından ilgilendiği ifade edilirken, eski kulübü Manchester United'ın da harekete geçtiği kaydedildi.

United menajeri Alex Ferguson'un Wayne Rooney'i elden çıkarması durumunda bu transferden gelecek parayla eski öğrencisini geri getirebileceği iddia ediliyor.

Ferguson'ın Rooney'den hoşnut olmadığı yönünde iddialar bir süredir dile getiriliyor.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Evine metreler kala dehşeti yaşadı

7 Eylül 2012 Cuma

Konya'da bir çift, kimliği belirsiz 2 kişi tarafından evlerinin yakınında darp edildikten sonra gasp edildi. Kadının kolundaki 7 bileziği alan saldırganlar kaçtı.

Olay, saat 23.30 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Peyami Safa Mahallesi Atmaca Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, 3 gün önce düğün yaptıkları ve henüz resmi nikahları olmadığı öğrenilen Ersin Çelik (24) ve eşi Hatice İçel (24), çarşıdan alışveriş yaptıktan sonra tramvayla evlerine gitmek üzere yola çıktı.

Çift evlerinin yakınlarında tramvaydan indikten sonra evlerine yaklaşık 30 metre kala kimliği henüz belirlenemeyen 2 kişi tarafından sopalarla saldırıya uğradı. Şüpheliler, Ersin Çelik ve Hatice İçel'i sopayla dövdükten sonra kadının kolunda bulunan 7 tane bileziği çıkarıp aldı. Durumu gören vatandaşlar, yaralanan çifti evlerine çıkararak 112 Acil Yardım ekiplerini aradı.

Yaralılar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Çifti yaralı olarak gören yakınları ise baygınlık geçirdi. Olay yerinde yapılan incelemeler sırasında şüphelilerin kadının kolundan aldıkları bileziklerden bir tanesi tramvay rayları üzerinde bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı

kaynak:sabah.comtr
Read Post | yorum (1)

Astsubay askerini vurdu

Tekirdağ'ın Şarköy ilçesinde silahını boşaltan Astsubay Erhan Ö.'nün tabancasından çıkan kaza kurşunuyla vurulan ulaştırma er Mete İmrak şehit oldu. Askerden önce nişanlanan Şehit İmrak'ın, 3 ay sonra düğün yapacağı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre olay Çarşamba gece saatlerinde Şarköy İlçesi Mürefte Beldesi Jandarma Komutanlığı'nda meydana geldi. Karakolda nöbetçi olan Astsubay Erhan Ö. bir düğünde kavga olduğu ihbarını aldı. Jandarma erlerini de yanına alan Erhan Ö. araçla kavganın olduğu düğüne gitti.

İddialara göre, Erhan Ö. düğüne giderken araçta düğündeki kavgayı havaya ateş ederek yatıştırırım düşüncesi ile tabancasının ağzına mermi verdi. Düğündeki kavganın bittiğini gören Astsubay Erhan Ö. tutanak tanzim ederek geri döndü.

BOĞAZINA İSABET EDEN KURŞUNLA ŞEHİT OLDUDönüş yoluna geçen Astsubay Erhan Ö. beldede faaliyet gösteren bir diskoyu kontrol ettikten sonra, tabancasının ağzındaki mermiyi boşaltmak istedi. Bu esnada tabancadan çıkan mermi araç şoförü jandarma er Mete İmrak'ın boğazına isabet etti. Kanlar içinde kalan Irmak olay yerinde yaşamını yitirdi.

Şarköy Devlet Hastanesi morguna kaldırılan askerin cenazesi burada askeri savcılığın yaptığı incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

ASTSUBAY TUTUKLANDIOlaydan sonra askeri savcı tarafından gözaltına alınan Astsubay Erhan Ö. 'Silahımın ağzındaki mermiyi boşaltıyordum. Nasıl olduğunu anlamadım. Kazaleyin biranda oldu. Tabancadan çıkan mermi askerime isabet etti.' dedi. İfadesinin ardından askeri mahkemeye çıkartılan Erhan Ö. tutuklanarak Çorlu Askeri Cezaevi'ne konuldu.

3 AY SONRA DÜĞÜN YAPACAKTIKars Göle nüfusuna kayıtlı 22 yaşındaki Er Imrak'ın ailesi ile birlikte Ankara'nın Dikmen ilçesinde ikamet ettiği öğrenildi. Imrak'ın Seren Balcı ile nişanlı olduğu, askerden sonra düğün yapacağı öğrenildi.

ÖZEL'DEN TAZİYE MESAJIÖte yandan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin internet sitesinde, Jandarma Er Mete İmrak için Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel imzalı bir taziye mesajı yayınlandı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

11 yıldır umumi tuvalette yaşıyor

Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde, 11 yıldır umumi tuvalette yaşayan 42 yaşındaki Sezgin Ziya Elmas, en büyük hayalinin barınacak bir evi ve işinin olması olduğunu söyledi.

11 yıldır umumi tuvalette yaşadığını belirten Elmas, 'Gördüğünüz gibi umumi tuvalette yaşıyorum. Geçen yıl ayağımdan ameliyat oldum, bana kimse yardım etmedi. Babamın durumu ortada emekli maaşı yok, durumu yok, az bir fındığı var onunla geçiniyor, ben onun yanında kalmıyorum. Tuvalette yaşıyorum, burası bir bakıma evim oldu. Ayağımdan gene ameliyat olacağım param yok, pulum yok, yeşil kartım var ama onunda iptal edilme durumu var. Zaten ayağımdan sakatım, yürüyemiyorum Bana kim bakacak. Zaten tuvalette kazandığım para çok az, o parayla geçinmekte zorlanıyorum. Kardeşlerim var ama onlar da kendileri zar zor geçiniyor' dedi.

Tuvalette geceleri yatarken soğuktan çoğu zaman uyuyamadığını belirten Elmas, şöyle konuştu: 'Geceleri tuvalet çok soğuk oluyor. Elbise, yastık ve battaniye ihtiyacımı arkadaşlarım evlerinden götürdü. Kaymakamımız bu Ramazan Bayramında az da olsa yardımda bulundu. Ben Güneydoğu'da askerlik yaptım. Devletimden barınabileceğim bir prefabrik de olsa küçük bir ev ve iş istiyorum' dedi.

Öte yandan bir paylaşım sitesinde kendisine arkadaşları tarafından klip çekildiğini belirten Elmas, seslendirdiği şarkıların çok beğenildiğini söyledi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

Sazını 100 bin $'a vermedi

Sivaslı saz imalatı ustası İyidoğan, Aşık Veysel'e ait olduğunu iddia ettiği saza 100 bin dolar veren işadamını reddetti. İyidoğan "Sazı bana Veysel'in amcasının oğlu verdi" dedi ama kanıtı yok
Aşıklardiyarı Sivas'ta; Erdal Erzincan, Cengiz Özkan, Muharrem Temiz, Nida Aslan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda halk müziği sanatçısına saz yapan Şentürk İyidoğan, ünlü halk ozanı Aşık Veysel'in 98 yıllık sazını, 100 bin dolar teklif edilmesine rağmen satmadı.

"BİRDEN FAZLA SAZI VAR" "Aşığa göre saz" yapmasıyla ün yapan İyidoğan, bunun sebebini şöyle aktardı: "Bankacı bir tanıdığım bana, 'Bu sazı sat, hayatın kurtulsun' dedi. Şakayla, '100 bin dolar verirlerse satarım' dedim. Sonra bana, 'Bir işadamının gelini 100 bin dolar veriyor' teklifiyle geldi. Arkadaşıma, 'Satmam, satamam. Çünkü bu sazın müzede veya özel odada beklemesi değil, yaşaması, yaşatılması lazım. Aşık için düzenlenen anma etkinliklerinde onun sazıyla onun türkülerini söylüyorum" diye konuştu. Sazı İyidoğan'ın dükkanında görüp, çaldığını belirten Erdal Erzincan ise, "Aşık Veysel'in birden fazla sazı var. Bu sazın da o dönem yapıldığı belli. Şentürk'ten sazı istedim bana vermedi. Ancak ısrarcı olsaydım alabilirdim" dedi.

EŞİ BU KARARA KIZDI

Aşık Veysel'in, "Ben gidersem sazım, sen kal dünyada" diyerek adına türkü yaktığı sazı, 1997'de yaşlı bir adamın getirdiğine dikkat çeken İyidoğan, "Aşık'ın amca çocuğu olduğunu söyleyen birisi atölyeme geldi. Bana, 'Şarkışlalı'yım. Bu sazın yerine bir dut sazı ver' dedi. Sazı verdim gitti. Veysel'in sazı olup olmadığını anlamak için uzun süre araştırma yaptım. Sazın Adana'nın bir köyünde yapıldığını tespit ettim. Perdeler hayvan bağırsağından yapılmıştı. Eskiden tel olmadığı için perdeleri bağırsakları kurutarak yapıyorlardı. 10 yıl ustanın sazına elimi süremedim, sürmedim. Şimdi bu sazla üniversitelere, şenliklere gidip türküler söyleyip Aşık Veysel'i yaşatıyorum. Sazı satmadığım için eşim bile bana kızdı. 'Kafamızı sokacak bir evimiz yok. Satıp bir ev alsaydık' diye sitemde bulundu. Fakat bu saz benimle yaşayacak. Ona ailemden bir parça olarak bakıyorum" dedi. İyidoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Sazı ilk elime aldığım zaman tedirgin oldum, heyecanlandım. Önce beze sarılı halde duvara astım. Deforme olan perdelerini değiştirdim. Aşık Veysel bir deryaydı, biz onun yanında bir damla olmaya çalışıyoruz. Bağlamanın teline her vurduğumda Aşık Veysel'i hissediyor, büyük bir heyecan duyuyorum..."

TORUNU: HABERİM YOK
Aşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer de, dedesinin birden fazla sazının olduğuna dikkat çekerek, "Böylesine önemli bir hatıra bende de olsa kimseye vermem, vermek istemem. Ancak ben böyle bir sazın varlığından haberdar değilim. Dayıma sordum o da bilmiyor. Söz konusu usta neye dayanarak böyle bir iddiada bulunuyor bunu da bilemiyorum. Benim bildiğim dedemin üç sazı var bunlar da müzede" diye konuştu.

İŞTE VEYSEL'İN SAZI İÇİN SÖYLEDİĞİ TÜRKÜ
"Ben gidersem sazım sen kal dünyada, Gizli sırlarımı aşikar etme, Lal olsun dillerin söyleme ya da, Garip bülbül gibi ah ü zar etme / Benim her derdime ortak sen oldun, Ağlarsam ağladın gülersem güldün, Sazım bu sesleri turnadan mı aldın, Pençe vurup sarı teli sızlatma / Bahçede dut iken bilmezdin sazı, Bülbül konar mıydı dalına bazı, Hangi kuştan aldın sen bu avazı, Söyle doğrusunu sen inkar etme / Sen petek misali Veysel de arı, İnleşir beraber yapardık balı, Ben bir insanoğlu sen bir dut dalı, Ben babamı sen ustanı unutma..."

kaynak:sabah.com
Read Post | yorum (1)

Sağlık Bakanlığı sınırlama getirdi

Sağlık Bakanlığı, ''daha parlak'' bir gülümseme için kullanılan diş beyazlatıcıların satışına sınırlama getirdi.
Bilinçli kullanılmadığında dişlere zarar verebilen diş beyazlatıcılardan, binde birin üzerinde hidrojen peroksit içerenler özel kullanım amaçlı olacak ve piyasada satılamayacak.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Ercan Şimşek, diş beyazlatma ürünleriyle ilgili piyasa gözetim ve denetimine ağırlık verdiklerini söyledi.

AB mevzuatına uyum için yapılan Kozmetik Yönetmeliği'ndeki değişiklikle belirli sınırlamalar ve şartlar dışında kozmetik ürünlerin içermemesi gereken maddeler listesi hazırlandığını belirten Şimşek, bu listenin 12. sırasında da hidrojen peroksit ve hidrojen peroksit açığa çıkaran diğer bileşikler bulunduğunu hatırlattı.

''Vatandaşlar dikkatli olmalı''
Bu yönetmelik çerçevesinde, diş beyazlatmada kullanılan hidrojen peroksit ve bunu açığa çıkaran madde içeren ürünlerle ilgili düzenlemeye gidildiğini bildiren Şimşek, şu bilgileri verdi:

''Son zamanlarda internet ve diğer kanallarda diş beyazlatma ürünlerinin reklamları yapılıyor. Diş sağlığının korunması için bu ürünler son derece dikkatli kullanılmalıdır. Hidrojen peroksitin diş beyazlatma amacıyla yüksek düzeyde kullanımı, ağız mukozası irritasyonuna, diş etinin zarar görmesine, dişlerde hassasiyete, dolgularda değişikliğe neden olabiliyor. Ayrıca diş kırıkları ve diş kayıplarına yol açabiliyor. Bu nedenle diş beyazlatıcılarla ilgili yeni bir sınıflandırmaya gittik.''

Yeni sınıflandırma

Şimşek, yüzde 6'ya kadar hidrojen peroksit içerenlerin genel kozmetik amaçlı, bu orandan daha fazla hidrojen peroksit bulunanların ise ''Tıbbi cihaz'' kabul edildiğini söyledi.

Sadece binde birin altında hidrojen peroksit içeren ürünlerin kişisel kullanım için piyasada satılabileceğini bildiren Şimşek, binde birle yüzde 6'ya kadar hidrojen peroksit içerenlerin ise özel kulanım amaçlı olarak ancak diş hekimlerine satılabileceğini açıkladı.

Söz konusu diş beyazlatıcıların ambalajları üzerinde, içerdikleri hidrojen peroksit veya bunu açığa çıkaran madde oranı gösterilecek. Ayrıca, ''18 yaşın altındakilerde kullanılmamalıdır. İlk kullanımda diş hekimleri veya aynı güvenlik seviyesi sağlandığında diş hekimlerinin doğrudan gözetimi altındaki uzman kişilerce uygulanabilir. Daha sonra kullanım süresini tamamlamak için tüketici tarafından da uygulanabilir'' uyarısı yer alacak.

''Firmaları rahatlatacak''
Bu ürünlerin kullanım ve satışına açıklık getiren düzenlemenin, sektördeki firmaları da rahatlatacağına işaret eden Şimşek, ''Biz bakanlık olarak piyasa gözetim ve denetimlerimizi sürdüreceğiz. Ama vatandaşlarımız da piyasadan ürün satın alırken içeriğine iyi bakmalılar. Mevzuata aykırı oranda hidrojen peroksit içeren ürünleri piyasadan satın almamalılar'' uyarısını dile getirdi.

Belirli bir oranın üzerinde hidrojen peroksit içeren ürünlerin diş hekimince ya da diş hekimi gözetiminde kullanılması gerektiğini vurgulayan Şimşek, bu ürünleri bilinçsiz kullananların sağlık sorunu yaşayabileceklerini belirtti.

Firmalar, satışını yaptıkları diş beyazlatma ürünlerinin iç ve dış ambalaj örnekleri ile Türkçe etiket bilgilerini 10 Ekim'e kadar Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'na bildirecek.

kaynak: Sabah
Read Post | yorum

Alkol içirip tecavüz etmişler

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde 17 yaşındaki kıza bira içirip tecavüz ettikten sonra başka erkeklere pazarlamaya çalıştıkları iddia edilen 1’i kadın 3 kişi gözaltına alındı.
Zanlılardan 2'si çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinden Kadirli'ye gelmek için otobüs bekleyen 17 yaşındaki S.K.'nin yanına gelen aynı köyden Sami D. (22) ve Selçuk D, "Biz de Kadirli'ye gidiyoruz, istersen gel götürelim" dedi. Otomobile binen S.K'ya iki genç yolda bira içirdi. Otomobile aldıkları S.K. yolda sarhoş olup kendinden geçince iki arkadaş S.K'ya defalarca kez tecavüz etti. Daha sonra Kadirli ilçesine gelen gençler, barda çalışan Ayten P.yi arayarak, "Elimizde fıstık gibi bir kız var" diyerek S.K'yı Ayten P'ye para karşılığı teslim etti.

Olay günü Pazar Mahallesi'nde devriye gezen polis ekipleri, şüphelendikleri otomobili durdurdu. S.K.'nin otomobil içerisinde bağırarak polisten yardım istemesi üzerine yaşananlar ortaya çıktı. S.K'nin ifadeleri doğrultusunda 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslardan Sami D. ve Selçuk D. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilirken, Ayten P. serbest bırakıldı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

Çarptığı yayanın başından bir an ayrılmadı

Taksim'de, seyir halindeki bir araç karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya çarptı. Araç sürücüsü ambulans gelene kadar çarptığı yayanın başından bir an olsun ayrılmayarak başına ve alnına masaj yaptı.

Kaza saat 13.00 sıralarında Taksim Meydanı'nda meydana geldi. Atatürk Kültür Merkezi'nden Taksim Meydanı'na doğru ilerleyen Selahaddin Bilicik yönetimindeki 34 TM 2705 plakalı araç, Sıraselviler istikametine döndüğü sırada yolun karşısına geçmeye çalışan üniversite öğrencisi Cem Güven'e çarptı. Otomobilin arka tekeri ayağının üzerinden geçen Güven, yere yığıldı.
Acılar içinde kıvranan Güven'e ilk müdahale araç sürücüsü Bilicik tarafından yapıldı. Aracından inen Bilicik, Güven'i yolun kenarına alarak sağlık ekiplerine haber verdi. Bilicik, acılar içinde kıvranan Güven'i bir yandan sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da elindeki suyla alnına ve kafasına masaj yaptı. Polis ekipleri de kaza yerinde güvenlik önlemi alarak, ambulansın gelmesini bekledi.

Bilicik, ambulans gelene kadar Güven'in başından bir an olsun ayrılmadı. Güven, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazayı anlatan araç sürücüsü Bilicik, Güven'i görmediğini belirterek, "Buradan dönerken kaldırımdan aşağı indi, dikkat etmedi herhalde. Ayağı tekerin altında kaldı. Ben zaten görmedim. Arkadaydı." şeklinde konuştu. Polis kazayla ilgili inceleme başlattı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

İsrail Türkiye'den özür dileyecek

İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, Clinton'ın İslamabad'dan özür dilemek için kullandığı ifadeyi aynı kullanacak.

İsrail, ABD'nin Pakistan'a yönelik özür ifadesini inceliyor. İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman da, Türkler'in kabul etmesi halinde, Clinton'ın İslamabad'dan özür dilemek için kullandığı ifadeyi aynı söyleyerek, Ankara'yla ilişkileri düzeltmeye hazır olduğunu söyledi.

İsrail Yedioth Ahronoth gazetesi, ABD'nin iki yakın müttefiğini uzlaştırmak için yeni bir arabuluculuk girişiminde bulunduğunu yazdı. İsrail'in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilemek için "ABD'nin Pakistan'dan özür dileme" biçimini örnek alacağı belirtildi.

İsrail'in aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman partisine yönelik yaptığı konuşmada, Ankara ile yaşanan gerginliği aşmak için Amerikan diplomasisinden yararlanabileceğini söyledi.

İsrailli Bakan Lieberman, ABD'nin geçtiğimiz kasım ayında Afgan sınırı yakınında yanlışlıkla 24 Pakistan askerini öldürdüğünü hatırlattı.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, ülkesinin, "Pakistan ordusunun kayıpları için üzgün olduğunu ve bir daha tekrarlanmaması için çaba göstereceğini" söylediğine işaret etti.

'BU ÖZÜR SAYILMAZ'İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Clinton'ın bu sözlerinin özür sayılmayacağını, masumların ölümünden duyulan bir üzüntü ifadesi olduğunu savundu.

Lieberman, "Eğer Türkler Amerikalıların kullandığı bu ifadeyi kabul ederlerse, bunu söylerim. Bunu kabul etmeye hazırım" dedi.

LIEBERMAN ÖZRE KARŞIİsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail'in, Mavi Marmara baskını nedeniyle, Ankara'nın talep ettiği özür dilemesine karşı çıkıyordu.

ABD ÖZÜR DİLEMİŞTİABD'nin Afganistan-Pakistan sınırında insansız hava araçlarıyla 24 Pakistan askerini öldürmesi, İslamabad ile ilişkilerini germişti. Pakistan'ın Afganistan'daki NATO askerlerine erzak götürmek için kullanılan karayolunu açmayı reddetmesi üzerine, Washington İslamabad'dan özür dilemişti.

Kaynak: NTV
Read Post | yorum

İstanbul'da sahte içki operasyonu

Operasyonda 63 koli satışa hazır sahte içki ile 13 varil içki karışımı ele geçirildi.

Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Avcılar'da sahte içki imal ettikleri ve sattıkları öne sürülen 12 kişi gözaltına alınırken, 63 koli satışa hazır sahte içki ile 13 varil içki karışımı ele geçirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bir ihbar üzerine başlattıkları 2 aylık teknik takip sonucunda, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Avcılar'daki 2 imalathane ile 3 depoda sahte içki üretimi yapan şebekeye yönelik eş zamanlı operasyon düzenledi.

İmalathane olarak kullanılan 2 villa ve 3 depoda yapılan aramalarda, 100 bin lira değerinde 63 koli satışa hazır sahte içki, 13 varil içki karışımı, 100 bin adet boş şişe, 200 bin Bulgaristan menşeli bandrol ve çok sayıda paketleme malzemesi ele geçirildi.

Polis ekipleri, yaptıkları incelemeler sonucunda, ele geçirilen sahte içkilerin etil alkolle üretildiğini ve alkol oranının yüksek olduğunu
belirledi.

Şüphelilerin aylık bin 200 liraya kiraladıkları villalardan birinin 15 aylık elektrik faturasının ödenmediği ve bahçelerindeki köpekler nedeniyle kimsenin bu villalara yaklaşamadığı öğrenildi.

Operasyonda, aralarında şebeke liderleri C.U ve H.H'nin de bulunduğu, 4'ü Bulgaristan uyruklu 9 kişi ile üretilen sahte içkileri Avcılar ve Sefaköy'deki büfelerinde sattıkları öne sürülen 3 kişi gözaltına alındı.

Ele geçirilen sahte içkiler ve diğer malzemeler bir kamyona yüklenerek emniyete götürüldü.


kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Altın ABD'den gelen haberle uçtu

ABD'de tarım dışı istihdamın Ağustos'ta beklentilerin altında kalmasıyla uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı hızlı yükseliş kaydederken, ham petrol fiyatları ise geriliyor.

Kötü gelen istihdam verisinin Fed'in ekonomiyi canlandırmak için yeni bir adım atacağına dair beklentileri artırmasıyla spot altının ons fiyatı 1.735,05 dolara kadar yükseldi. Altının ons fiyatı saat 17:20 itibariyle şu sıralarda 1.733,70 dolar seviyesinde bulunuyor. Dolardaki değer kaybı da altın fiyatlarının yükselmesinde etkili oluyor.

Serbest piyasada ise altının gramı 100 lirayı geçerek 100,110 liradan işlem görürken Cumhuriyet altını ise 673 liradan satılıyor.

Dolar 1,7993 liradan ve euro 2,2989 liradan işlem görüyor.

Uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatları ise veriler sonrasında altının aksine geriliyor. Ekim teslim ABD ham petrolünün varil fiyatı şu sıralarda 19 cent düşerek 95,31 dolardan, Brent petrol ise 112,46 dolar seviyesinden işlem görüyor.

ABD Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre Temmuz ayında 163 bin kişi artan tarım dışı istihdam Ağustos ayında yalnızca 96 bin kişi arttı. Ekonomistlerin beklentisi ise istihdamın 130 bin artması yönündeydi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon serbest

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile Bodrum Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonda aralarında eski Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un da bulunduğu 9'u tutuklu, 72 sanığın yargılandığı davada, aralarında Kocadon'un da bulunduğu 8 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Muğla Adliyesi'ndeki duruşma salonunun yeterli olmaması nedeniyle Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda yapıldı.

''İhaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, haberleşmenin gizliliğini ihlal, rüşvet ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'' iddialarıyla tutuklu yargılanan Mehmet Kocadon, Mehmet Özsert, Haluk Aytı, Onur Çevik, Oktay Baysal, Niyazi Doğan, Yüksel Aslan, Saim Görgülü ve Vahit Kara ile tutuksuz yargılanan bazı sanıklar duruşmaya katıldı.

Dün başlayan ve sanıkların çok olması nedeniyle bugün de devam eden davada, sanıkların ifadeleri alındı.

Sanık avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme heyeti, Mehmet Kocadon, Haluk Aytı, Onur Çevik, Oktay Baysal, Niyazi Doğan, Yüksel Aslan, Saim Görgülü ve Vahit Kara'nın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına, Mehmet Özsert'in ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Demokrat Parti İl Başkanı Zekai Alper, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, uzun ve zorlu bir süreçten sonra Kocadon ve 7 arkadaşının tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını söyledi.

Bu zorlu süreçte herkesin Kocadon'un eşi ve çocuklarıyla dayanışma içinde olduklarını anlatan Kocadon, ''Allah bir daha böyle günler göstermesin. Mehmet Kocadon belediye başkanlığı görevi sürecinde hiç bir olumsuz işin altına imza atmamıştır. Bunun ortaya çıkmasından dolayı da çok mutluyuz. Kocadon'un tahliyesi tüm ailesine, Bodrumlulara ve Demokrat Partililere hayırlı olsun'' dedi.
MUTSO binası önünde bekleyen ve tahliye haberini alan sanıkların yakınları da sevinç gösterisinde bulundu.

Öte yandan, duruşma sırasında fenalaşan Niyazi Doğan'a duruşma salonuna çağrılan 112 Acil Servis ekipleri müdahale etti.

Olay
Bodrum Sulh Ceza Mahkemesi'nden alınan arama kararı ile 28 Mayıs'ta Bodrum ve İzmir'de 15 ayrı yere Muğla Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince eş zamanlı düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Belediye Meclis Üyesi Mehmet Özsert, Bodrum Belediyesi İmar Servisi Müdürü Haluk Aytı, Fen İşleri personeli Onur Çevik, işletmeci Oktay Baysal, iş takipçisi Niyazi Doğan, turizmci Yüksel Aslan, elektrikçi Saim Görgülü ve müteahhit Vahit Kara tutuklanmıştı.

kaynak:Sabah
Read Post | yorum

Emekli asker TSK'ya dönmek istedi

Foçalı emekli bir astsubay, bölücü terör örgütü PKK ile tecrübeli askerlerin savaşması gerektiğini söyleyerek,TBMM'den bununla ilgili bir önerge hazırlanmasını istedi.

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Foça Şubesi Başkanı Şeref Alkoç, son zamanlarda Türkiye genelinde süre gelen PKK olaylarından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek; "Botumu beremi alıp tekrar askere gitmek istiyorum. Bununla ilgili yasa çıkarılmasını Meclis'ten istiyorum" diye konuştu.

"Şehitlerin fazlalaşması beni ve bütün arkadaşlarımı derinden üzmekte ve endişelendirmektedir" diyen Alkoç; bu olayların durdurulması ve emekli astsubay olarak askere gitmek istediklerini söyledi. Bununla ilgili emekli,kıdemli tecrübeli askerlerden tekrar istifade edilmesinden yana olduğunu anlatan Alkoç, şöyle konuştu: "Botumu beremi alıp tekrar askere gitmek istiyorum. Hakkari'ye gidip savaşmak istiyorum. TBMM'den bunu talep ediyorum."

Afyon'da olan patlamada kaybedilen 25 şehit ile ilgili değerlendirmede bulunan Alkoç; üst rutbe askerleri ve devlet yöneticilerini sağ duyuya davet ettiğini belirterek şunları söyledi: "Gecenin bir vakti askerin cephanelikte ne işi var? Savaş durumu olsa bunu anlarım. Fakat gece far ışığında niye malzemelerin boşaltıldığını anlayamıyorum."

Terörde tecrübeli, emeği geçmiş komutanların yargılandığı ve istifa ettiğini dile getiren Alkoç; yaşananları hazmedemediğini söyledi. Üst düzey askerler yargılanırken PKK'ya destek veren DTPlilerin kucaklaşmasını hazmedemediğini anlatan Alkoç; sözlerini şöyle tamamladı: Meclis'ten önerge verilmesini istiyorum. Botumu, beremi giyip Hakkari'ye gitmek istiyorum. Meclis'ten bunu talep ediyorum. Silah arkadaşlarımında hazmedemediğinden eminim. Tekrar silahlı kuvvetlere dönmek istiyorum. Artık bıçak kemiğe dayanmadı, delip geçti"
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kürtlerin çizdiği fasit daire...

Özünde sadece Kürtlere dair, Kürtlerin dile getirdiği bir talepler dizisiyle karşı karşıya değiliz, aynı zamanda bir isyanı yaşıyoruz, bir Kürt isyanının sonuçlarını göğüslüyoruz…

Ali Bayramoğlu Kürt sorunuyla ilgili Aktüel'de çok ses getirecek bir yazıya imza attı. İşte Ali Bayramoğlu'nun Aktüel'in son sayısında yer alan o yazısı.

Açık, en önemli siyasal sorunumuz Kürt sorunu... Ve bu, en ölümcül, bütünlük içinde çözümü en zor sorunumuz... Bu sorunun ürettiği savaş 1984'ten bu yana on binlerce insanın canını aldı, almaya devam ediyor. Bu savaş her alevlenmesinde demokrasi çıtasını aşağıya çekiyor, siyaset yerine öfkeyi, tepkiyi, şiddeti besliyor, zihinleri askerileştiriyor...

Savaşı ne PKK kazanabiliyor, ne devlet PKK'yı tümüyle ortadan kaldırabiliyor. Ne bu çatışmayı bütünlükçü düzenin müsaade ettiği araçlarla durdurabilecek bir reçete var elimizde, ne de sosyal, ekonomik, kültürel araçlarla buharlaştıracak bir sihir... Çünkü özünde sadece Kürtlere dair, Kürtlerin dile getirdiği bir talepler dizisiyle karşı karşıya değiliz, aynı zamanda bir isyanı yaşıyoruz, bir Kürt isyanının sonuçlarını göğüslüyoruz.
Tarih tanık...

II. Mahmut döneminde modernleşme hareketinin başlamasıyla, yani 1830'lu ve 1840'lı yıllarda Osmanlı Devleti merkezi hâkimiyetini tesis etmek için doğrudan padişaha bağlı Kürt Beyliklerini ortadan kaldırmış, idari-siyasi egemenliklerine son vermişti. İsyanlar serisi bu reform girişimlerine tepki olarak başlamıştı.

Kürt özerkliği peşinde koşan Botan Emiri Bedir Han'ın isyanı bunlardan birincisi oldu. 1834'te patlayan isyan 1838'e kadar sürdü. Ardından milliyetçi özellikler içeren 1897-80 Ubeydullah ayaklanması baş göstermişti. Kurtuluş Savaşı sırasında Ali Batı, Şeyh Eşref ve Koçkiri isyanları yaşandı. Bunu 1925 Şeyh Said, 1930 Ağrı, 1935 Dersim ayaklanmaları izledi. Son isyan olarak 1980'lerde başlayan PKK hareketidir.

Bu ayaklanmalar dönemlerine göre aşiretçi, dinci, milliyetçi, hatta modern özellikler göstermekle birlikte temelde Kürtlerin siyasi egemenlik arayışlarını ifade ederler. Sorun bunun için çetrefildir, çözümü bunun için zordur...

Kürt isyancıların siyasi egemenlik isteklerine Türkiye özellikle son 10 yıldır doğrudan doğruya tek tek Kürtleri hedef alan bir çerçevede demokratik alanın genişlemesi, kültürel kimlik ögelerini içeren artan bireysel haklar, ekonomik ve sosyal kalkınma hamleleri ile karşılık vermeye çalışıyor.
2005 kritik bir yıldır...

2005 yaz aylarında PKK uzun bir dönem sonra tekrar silaha sarılmış, terör, şiddet, gerginlik tekrar Türkiye'nin üzerine çöreklenmeye başlamıştı. Başbakan o günlerde önce Ankara'da, ardından Diyarbakır'da iki tarihi konuşma yapacaktı.

Bu konuşmalarda Kürt sorununu açık bir şekilde tanımlıyor, devletin hata yaptığını söylüyor, özür dilemekten dem vuruyor, demokrasi ve insan haklarından taviz vermeyeceklerini, sorunu bu temelde çözeceklerini söylüyordu. Bu çıkışı demokratik açılım politikaları izledi... Bu demokratik hamleler karşılarında hemen her zaman örgütten gelen siyasi egemenlik taleplerini ya da milliyetçi Kürt siyasetini buldu.

Ancak 2008'e kadar galebe çalan demokratik ortam, açılım ve söylemdi.

Demokratik açılımı kendisine yönelik tasfiye hamlesi olarak değerlendiren PKK'nın şiddet dozunu arttırması, siyasi egemenlik, Kürt sorununa vasi olma talebini şiddet yoluyla kabul ettirme stratejisi izlemesi, bunda ne yazık ki başarılı olması sonucunda, 2008 sonrası adım adım demokratik hava yerini gergin ve çatışmacı bir iklime terk etmeye başladı.

Bugünü, geldiğimiz son noktayı, 2011'de 13 erin şehit olmasıyla sonuçlanan Silvan saldırısı, 2012'de Gaziantep'te sivillere yapılan 9 can alan saldırı ve 2009 sonrası kesifleşen Kürt siyasi hareketine dokunan herkesi, hatta her düşünceyi zapturapt altına alan KCK operasyonları temsil ediyor.

Acı olan odur ki, bugün itibariyle başladığımız noktada bulunuyoruz, şiddet demokrasiye galebe çalmış görünüyor. Peki, ne olacak? Yılan hep kendi etrafında mı dönecek?Fasit daireyi kırmak için tek bir yol var: O da Kürt siyasi alanının çoğulculaşması, demokratikleşmesidir. Bu, meşakkatli ve uzun, ancak sorunun hafiflemesi, şiddetin dinmesi için kaçınılmaz süreçtir. Bu süreç, devletin, siyasetin Kürt sorununa ve tartışmasına yönelik tolerans artışını ve çoğulculaşmasını bir önkoşul haline getirmektedir.

Yol uzun ve zor, ama yine de bir yol var...

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

"Teröristler gece silahlı, gündüz külahlı..."

AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, terör örgütüne yönelik operasyonlarda çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, artık dağda sıkışan terör örgütü üyelerinin şehirlere inmeye başladığını söyledi. Karayel, "Artık gece silahlı, gündüz külahlı hale geldiler. Bunlar da istihbarat faaliyetleri içerisinde tespit ediliyor." dedi.

Miraç Kültür Merkezi'nin katkıları ile Çorakçı İlmi Araştırma Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen kermes açılışına AK Parti Milletvekili Yaşan Karayel de katıldı. Karayel, bu tür kermeslerin ve STK'ların önemine değindi. Karayel, terör örgütünden, Afyonkarahisar'da meydana gel patlamaya, kaçakların bulunduğu balıkçı teknesinin batmasından, yerel seçimlere kadar gündemdeki konuları değerlendirdi.

"Türkiye'de hepimizi derinden üzen önemli olaylar oluyor." diyen Karayel, şöyle devam etti: "Özellikle Beytüşşebap'ta PKK'nın terör faaliyetleri sonunda 10 askerimiz şehit oldu. Bunun üzerine Afyonkarahisar'daki cephanelikte meydana gelen patlama sonrası 25 şehidimiz var. İzmir'de kaçakların teknesinin batması sonucu 61 kişinin boğulması. Bunlar Türkiye'ye acı veren olaylar. Bu olayların hiç birisinin olmasını arzu etmiyoruz." şeklinde konuştu.

Devletin özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde PKK'nın kendisine göre bir alan kurmak istediği bölgelerde temizlik yaptığını vurgulayan Karayel, "PKK'yı, terörist faaliyetler içinde bulunan, devlete silah doğrultan bebek katillerini inlerinde boğuyorlar. Milletimiz şundan emin olsun ki, kamuoyunda ve bazı basın kuruluşlarında belirtildiği gibi her hangi bir güvenlik ve istihbarat zafiyeti yok. Bunları söyleyenlerin hepsi beşinci kol faaliyeti olarak Türkiye'nin birliğine ve bütünlüğüne zarar vermek için söylenen sözlerdir. Bu tür söylemlerin, Türk milletini tedirgin etmek ve ayağa kaldırmak için söylenen sözler olarak kabul ediyoruz. Devletin bütün birimleri şu anda Doğu Anadolu bölgesinde dağlarda, tepelerde alan temizliği yaparak teröristleri inlerinde öldürerek, bu beladan devleti ve milleti kurtarmak için çalışıyorlar. Dağlarda alanları daraldığı için şehirlere de inmeye başladılar. Gece silahlı, gündüz külahlı hala geldiler. Bunlar da istihbarat faaliyetleri içerisinde tespit ediliyor. Devletimizden ve milletimizden şunu istiyoruz. Tahriklere asla kapılmasınlar. Devletimizi ve milletimiz yönetenlerin hepsi bunların üzerindedir ve her şey emin ellerdedir. Onun için teröristlerin ekmeğine yağ sürecek tutum ve davranışlardan uzak duralım."

"DİLERİZ DAHA VAHİM OLAYLAR OLMAZ"

Yaşar Karayel, Afyonkarahisar'da meydana gelen olayın ihmal, iş güvenliği ve iş disiplini ile alakalı zafiyetten kaynaklanan bir kaza olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Karayel, "Zaten yapılan açıklamalar da o yönde. Dileriz ki, daha vahim olaylar olmasın. Bunların maddi tarafları devletimiz tarafından giderilecek durumda. Maddi açıdan bunlar önemli kayıplar değil. Manevi ve can kayıpları için hepimiz büyük üzüntü içindeyiz. Bu vesile ile şehitlerimize ve milletimize baş sağlı diliyoruz. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın diliyoruz." dedi.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kışlada görev yapan askerden çarpıcı açıklamalar

Afyonkarahisar'da çarşamba günü patlayan cephanelikte incelemede bulunan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, içerideki bir askerin kendisine, 'Duş almaya bile vaktimiz yok. Sabah 7'den akşam 11'e kadar cephanelikte bomba istifliyoruz.' dediğini aktardı.

Sabah saatlerinde Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'na gelerek askeri yetkililerden bilgi alan Destici, çıkışta yaptığı açıklamada, mühimmat toplama çalışmalarının devam ettiğini ve askerlerin birçoğunun olay nedeniyle hala şokta olduklarını belirtti. Acilen buradaki askerlerin yerlerinin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Destici, "Cumartesi günü birliğe teslim olan 16 kısa dönem asker nasıl olur da pazartesi günü mühimmat deposuna götürülür? İnsan bunu anlamakta zorlanıyor." dedi. Destici, içeride konuştuğu bir askerin kendilerine patlamadan 10 dakika önce bir komutanın gelerek, 'Konya'da böyle mühimmat depolanırken el bombası düşmüştü ve patlama olmuştu. Dikkatli olun.' dediği bilgisini veren BBP Genel Başkanı, "Neden rütbeli personel bu tür işleri yapmaz? Türkiye'nin buna ayıracak personeli ya da bütçesi yok mu?" diye sordu.

Öte yandan cephaneliğin 1,5 kilometre çevresi güvenlik kordonuyla çevrilmiş durumda. Kışla dışında ise herhangi bir güvenliğin olmaması dikkat çekti. Kışla içine etrafa saçılan bomba ve ceset parçalarını toplama işlemi sürüyor.

Şehit yakınları ise sabah saat 07.30 civarında Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'na gelerek askeri yetkililerden bilgi aldı. Yetkililer, naaşların Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildiğini ve şehitlerin cenazelerinin pazar gününden itibaren memleketlerine gönderileceğini belirtti.

Bölgede sivil ve askeri yetkililerin incelemelerinin ardından idari soruşturma başlatıldı. Patlamanın nedenine ilişkin sivil kaynaklar 'kaza' derken, askeri kanattan ise soruşturmanın sürdüğü ve kazanın nedeninin incelemeler sonucu açıklanacağı duyuruldu. Bu arada Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan adli inceleme devam ediyor.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Şahan Gökbakar'dan çirkin benzetme

6 Eylül 2012 Perşembe

Komedyen Şahan Gökbakar, basına olan tavrı nedeniyle kendisini Cem Yılmaz'a benzeten bir internet sitesine kızıp gece çalışan magazin muhabirleri hakkında çirkin bir benzetme yaptı. Gökbakar "apaçi magazinci" benzetmesi yaptı ve twitter'dan şu yorumları sıraladı:


"Işıklarda beklerden peçete satmaya gelen çocuklar, cama yanaşır ve sana "yakışıklı abimle" başlayan ego okşayıcı birçok cümle edip sonunda... Ne olur bir peçete al abime bağlar ya... Ben paranın onların elinden alınacağını onların sömürüldüğünü bildiğimden hiç oralı olmam. Ardından sen peçete almayınca, başta söylediği bütün cümlelerin tersini söylemeye başlar sana... Cama tüküren bile oldu. Bunun bir benzerini de bizim apaçi paparazziler yapar oldu. Rahatsız edip garip sorular sorup ağzına mikrofon sokup, ağasın paşasın ayakları... Hiçbir zaman en ufak bir terbiyesizlik ve saygısızlık yapmadığım, hatta ve hatta hiçbir şekilde kendimi ait hissetmediğim bu magazin... Neysee.. Kaldı şurada 40 - 45 senem daha en iyisinden... Şu dünyada geçecek bu kadar zamanım varken, ben güldüreyim siz de gülün bence..."
kaynak:milliyet.com.tr
Read Post | yorum (1)

Türkiye'de kaç korucu var?

Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde teröre karşı askerle omuz omuza görev yapan köy korucularının sayısı 45 bini geçti.


İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Nisan ayı itibariyle 45 bin 181 köy korucusunun güvenlik kuvvetlerine yardımcı olduğunu belirterek, koruculara Mayıs ayı itibariyle 761 lira aylık, 24 lira operasyon tazminatı, 76 lira da ilave ücret ödendiğini bildirdi.

OPERASYON BAŞI 25 TL
Nisan 2012 itibariyle 45 bin 181 köy korucusunun, güvenlik kuvvetlerine yardımcı olduğunu ifade eden Şahin, geçici köy korucularının özlük haklarıyla ilgili kanunun 2007 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Şahin, "Geçici köy korucularının tedavi giderleri, bu yılın başında yeşil kart kapsamından genel sağlık sigortası kapsamına alınmıştır. Koruculara 2012 Mayıs ayı itibariyle 761,15 lira aylık, 24,47 lira operasyon tazminatı, ayrıca 76,11 lira ilave ücret ödenmektedir.

EMEKLİ KORUCULARA 344-529 LİRA ARASI ÖDEME YAPILIYOR

2012 Nisan ayı itibariyle yaş ve hizmet yılını tamamlayarak aylık bağlanan geçici köy korucusu sayısı 15 bin 784′tür. Yaş ve hizmet yılını tamamlayarak görevinden ayrılan koruculara görev sürelerine göre 344,17 ile 529,50 lira arasında aylık ödemesi yapılmaktadır" dedi.
Read Post | yorum

Dolandırıcılar 60 ay vadeyle para çektirdi

Antalya TEDAŞ Muhasebe Müdürü, 'telefon çetesi' tarafından 50 bin lira dolandırıldı. Çete para bulmakta zorlanan müdüre, "60 ay vadeyle bankadan kredi çek" tavsiyesinde bulundu

Antalya-İstanbul hattında inanılmaz bir dolandırıcılık olayı yaşandı. Antalya TEDAŞ Muhasebe Müdürü Zeki Özcan'ı (64), geçen hafta kendisini komiser olarak tanıtan bir kişi telefonla aradı."Kimlik bilgilerin terör örgütü tarafından ele geçirildi" denilerek Özcan'dan 50 bin lira istendi. Komiserden şüphelenen Özcan, kendisine görüşmesi tavsiye edilen Antalya Cezaevi Savcısı'nın yanına gitti. Bu sırada telefonla arayan bir kişi, "Ben cezaevi savcısıyım. En yakın bankaya git ve 60 ay vadeyle kredi çek" dedi. Muhasebe müdürü, belirtilen hesaba parayı yatırırken, durumdan şüphelenen mesai arkadaşları polise ihbarda bulundu. Ertesi gün İstanbul'da bankadan parayı çekmek isteyen Erdal Parmak (38) ile Metin Aydın (51) ve Mehmet Sait Kolbüken (23) yakalandı. İfadesinde kahvecilik yaptığını belirten Parmak, "Bir gün Kasımpaşa'da tekstil mağazası bulunan Metin Aydın'ın işyerine gittim. Metin'in yanında (Ezel) denilen Mehmet Sait Kolbüken vardı. Kolbüken hesabıma yatırılan parayı getirmem halinde yüzde 5 komisyon vereceğini söyledi" dedi. Tutuklanan şüphelilerin 7'şer yıla kadar hapisleri istendi.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Şanlıurfa'da silahlı kavga: 1 ölü

Şanlıurfa'da çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü.

Alınan bilgiye göre, Kendirci Mahallesi 2322. Sokak'ta tartıştığı kişi tarafından silahla vurulup ağır yaralanan Mehmet Yetişmiş (22), olay yerine çağrılan 112 Acil Servis ekiplerince hastaneye kaldırıldı.

Yetişmiş, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Polis ekipleri, görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda olayın ardından kaçan ve kimliği henüz belirlenemeyen zanlının yakalanması için çalışma başlattı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

Otoda daralma durdu pazar % 6 büyüdü

Otomotiv pazarı ağustosta büyüme sinyali verdi. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 58 bin 148 adet oldu. 2011 ağustos ayında 58 bin 406 adet olan otomotiv pazarı yüzde 0.44 oranında azalmış oldu. Ağustos otomobil satışları ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6.07 artarak 41 bin 236 adete çıktı. Ocak-ağustos dönemindeki otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı ise yüzde 15.14 azalarak 461 bin 84 adet olarak gerçekleşti. Toplam pazardaki son birkaç aydır görünen düşüşteki azalma, ağustosta da görüldü.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Turkcell'in numarası değişti

Turkcell, Müşteri Hizmetleri numarası olarak kullandığı 444 0 532'yi iki farklı numarayla değiştirdi.
Turkcell açıklamasına göre, 444'lü numara kullanma zorunluluğunun kaldırılması sonrasında, yalnızca 532 tuşlayarak ulaşılabilen Turkcell Müşteri Hizmetleri, bundan böyle hem 532 hem de 0532 532 00 00 numaralarından hizmet verecek. Uygulama, 17 Ağustos'tan itibaren yurt dışından yapılan aramalarda yürürlüğe girdi, yurt içinde ise 6 Eylül'den itibaren başlayacak.

Açıklamada verilen bilgiye göre, Turkcell'liler, artık yurt dışına çıktıklarında SMS ile bilgilendiriliyor ve müşteri hizmetleri aramalarını yeni numaralar üzerinden yapabiliyor.

Turkcell Müşteri Hizmetleri'ne yurt içinden yapılan tüm aramalar, mevcut durumda 532 numarasının ücretlendirilmesi ile aynı olacak. Yurt dışından yapılan aramalarda, yurt dışı konuşma paketleri kapsamında konuşulan dakika kadar ücretlendirme yapılacak.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Bakan öyle bir benzetme yaptı ki...

Bakan veysel Eroğlu: Hindistan, Pakistan'da sıkça yaşanan olaylar gibi bir olaydır


Afyonkarahisar'da cephanelikte meydana gelen patlamada 25 asker şehit oldu, 4 asker yaralandı. Patlamanın boyutu gün ışıyınca ortaya çıktı.

Olayla ilgili hükümet cephesinden açıklamaları Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu yaptı. Patlamanın kaza sonucu meydana geldiğini öne süren Eroğlu tartışılacak bir benzetmede de bulundu.

PAKİSTAN - HİNDİSTAN BENZETMESİ

Eroğlu "Olay terör saldırısı değil. Hindistan, Pakistan'da sıkça yaşanan olaylar gibi bir olaydır. Bir el bombasının yere düşmesi sonucu meydana gelmiş" dedi.

BAKANIN KONUŞMASININ TAMAMI
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar'daki askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamaya ilişkin,
"Tamamen bir tasnif, sayım yapılırken meydana gelen bir kaza, terörle alakası yok, kontrollü nokta. İglo tip dediğimiz cephaneliklere dışarıdan müdahale, sabotaj söz konusu değil. Tamamen bir kaza olduğu konusunda ben de kesinlikle mutmainim"
Cephanelikteki patlamanın ardından başlayan yangının, mühimmat çevreye yayıldığı için gece saat 02.00 civarında kontrol altına alındığını ve şu anda yangın tehlikesinin kalmadığını belirten Eroğlu, cumhuriyet savcılığının soruşturmaya başladığını, gerekli tespitlerin yapıldığını söyledi.
Şehitler için askeri törenin birkaç gün içerisinde yapılacağını ifade eden Eroğlu, "Acısı büyük olan yakınlar var, onlara da psikolojik destek vermek için buradayız, acı çok büyük, ateş düştüğü yeri yakıyor. Milletimizin başı sağ olsun, şehit yakınlarına gerekli destek vermek için valiliğimiz, belediyemiz sağlık birimlerimizin hepsi burada, gerekli desteği vereceğiz" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gece 21.15'ten itibaren olayı takip ettiğini, Afyonkarahisar Valisi ile görüştüğünü vurgulayan Eroğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ile değerlendirme yaptıklarını, Başbakan Erdoğan veya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in şu an için Afyonkarahisar'a gelmelerine gerek olmadığını kaydetti.
-"İlk belirlemelere göre 25 tane şehidimiz var"-
Patlamanın meydana geldiği iglo tipi cephaneliği gördüğüne işaret eden Eroğlu, şöyle devam etti:
"El bombalarının bulunduğu bir cephanelikte maalesef sayım, tasnif yapılırken içeride el bombasının kaza neticesinde patlaması sonucunda büyük bir patlama meydana gelmiş, arkasından yangın meydana geldi. Patlamanın olduğu kısım yandı. İlk belirlemelere göre 25 tane şehidimiz var. 2 astsubay, 2 uzman, 21 erbaş toplam maalesef 25 şehidimiz var, ruhları şad olsun, milletimizin başı sağ olsun. Tamamen bir kaza neticesi, muhtemelen bir el bombasının yere düşmesi neticesinde bir patlama. Burası bir cephanelik, zaman zaman olabiliyor böyle kazalar. Pakistan'da, Hindistan'da da oldu. Acı bir Hadise, bir kaza neticesinde olan bir husus."
Bakan Eroğlu, patlama neticesinde bazı mühimmatın, el bombaların fırlayarak Kışla dışına dağıldığını belirterek, gerekli emniyet tedbirlerinin alındığını, Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun askeri yetkililere, kendisinin de il jandarma alay komutanı ve il emniyet müdürlüğüne gerekli talimatları verdiklerini anlattı.
Vatandaşların her ihtimale karşı dikkatli davranmasını isteyen Eroğlu, dağılan mühimmatların, el bombalarının kontrollü şekilde patlatıldığını, bu patlama seslerinden sonra vatandaşların endişelenmemesi gerektiğini söyledi.
Eroğlu, "Az önce bir televizyon kanalının muhabiri elinde el bombası ile dolaşırken gördük şaşırdık. Şimdi özellikle bu bölgeye hiç bir vatandaşın girmemesi lazım ayrıca uzman ekipler geldi, Ankara'dan ve bunlar kontrollü şekilde patlatılacak" dedi.
-"Kaza, terörle alakası yok"-
Bakan Eroğlu, bir gazetecinin sorusu üzerine, patlamanın kesinlikle kaza sonucu meydana geldiğini belirterek, "Kesinlikle terör olamaz, çünkü çok kontrollü bir alan. Tamamen bir tasnif, sayım yapılırken meydana gelen bir kaza, terörle alakası yok, kontrollü nokta. İglo tip dediğimiz cephaneliklere dışarıdan müdahale söz konusu değil, dışarıdan bir sabotaj söz konusu değil. Bende yapısını biliyorum, askerlikte bu tip cephanelikten çok yaptığımız için biliyorum. Tamamen bir kasa olduğu konusunda ben de kesinlikle mutmainim" diye konuştu.
Bazı asker yakınlarının "gece saat 21.00'dan sonra neden tasnif yapılıyor" şeklinde eleştirileri olduğunun hatırlatılması üzerine de Eroğlu, askeriyede saatin söz konusu olmadığını, acil bir durum olabileceğini, her saat bu işlemlerin yapılabileceğini kaydetti.
Kamuoyuna bir takım yanlış haberlerin ulaştırıldığından şikayet eden Eroğlu, şöyle konuştu:
"Acil kan ihtiyacı var diye bir takım haberler aldım, bu haberlere itibar edilmemesi lazım. Sadece hastanedekilerin sayısı 15'ti çoğu taburcu edildi, 8 kişi kalmış. Allah başka bela, kaza göstermesin. Şimdi hastaneye gidip yaralıları da ziyaret edeceğim. Hükümetimiz de başbakanımız da gece 21.30'dan itibaren kendisi de valimiz ve bölgedeki diğer arkadaşları arayarak gerekli talimatları verdi, bende Sağlık Bakanlığı'nı arayarak gece UMKE ekiplerinin buraya gönderilmesini sağladım. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak biz, bütün bölgedeki orman yangınıyla mücadele eden ekipleri sevk ettik. Şu anda kontrol altında, herhangi bir risk kalmadı, sadece 25 şehidimizin acısı hakikaten yüreğimizi dağladı, başımız sağ olsun. Ailelerine sahip çıkacağız, artık bu aileler bütün milletimizin ailesidir. Onlara hepimiz sahip çıkacak ve acılarını paylaşacağız."

kaynak:hurriyet.com.tr
Read Post | yorum (1)

Patlamanın sebebi ne?

Afyonkarahisar'daki askeri mühimmat deposunda meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu patlamanın sebebi tartışma konusu oldu.

Afyonkarahisar’da dün akşam Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda bulunan mühimmat deposunda el bombaları tasnif edilirken patlama meydana geldi. Patlamada 2'si astsubay, 2'si uzman, 21'i er 25 asker şehit oldu. 4'ü asker 8 kişi de ağır yaralandı.
TSK: "PATLAMANIN SEBEBİ BİLİNMİYOR"
Genelkurmay Başkanlığı 25 askerin şehit olduğunu açıklarken patlamanın sebebiyle ilgili herhangi bir bilgi vermedi. Genelkurmay’ın açıklamasında, “05 Eylül 2012 tarihinde saat 21.15 sıralarında, Afyonkarahisar’da konuşlu Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığına bağlı Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda, 25 askerî personel şehit olmuş, 4 askerî personel hafif şekilde yaralanmıştır” denildi.
EROĞLU: “PATLAMANIN SEBEBİ KAZA”
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise olayın kesinlikle bir sabotaj veya terör saldırısı olmadığının altını çizerken patlamanın kaza nedeniyle gerçekleştiğini vurguladı.
Eroğlu acı olay sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tamamen bir kaza neticesi, muhtemelen bir el bombasının yere düşmesi neticesinde bir patlama. Burası bir cephanelik, zaman zaman olabiliyor böyle kazalar” dedi.
25 askerin şehit olduğu patlamanın kesin nedeni ise yapılacak incelemelerden sonra ortaya çıkacak.

kaynak:hurriyet.com.tr
Read Post | yorum

Cephanelikte patlama: 25 şehit


Afyonkarahisar’da askeri kışlada bulunan mühimmat deposunda el bombaları tasnif edilirken patlama meydana geldi. Patlamada 2'si astsubay, 2'si uzman, 21'i er 25 asker şehit oldu. 4'ü asker 8 kişi de ağır yaralandı.Türk Silahlı Kuvvetleri yayınladığı açıklamada "Afyonkarahisar’da Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda 25 askerimiz şehit oldu" dedi.

Genelkurmay Başkanlığı' nın resmi intermet sitesinde yayımlanan açıklamada; "05 Eylül 2012 tarihinde saat 21.15 sıralarında, Afyonkarahisar’da konuşlu Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığına bağlı Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda, 25 askerî personel şehit olmuş, 4 askerî personel hafif şekilde yaralanmıştır.  Olayla ilgili idari ve adli soruşturmaya başlanmıştır.Elim olay sonucu hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar dileriz" denildi.

Türkiye’yi sarsan patlama Afyonkarahisar’da dün saat 21.15 sıralarında meydana geldi. Ataköy’deki 500. İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda erler, erbaşlar, astsubaylar ve subaylar 4-5 gündür mühimmat tasnifi yapıyordu. Ancak bu tasnif sırasında bir el bombasının patlamasının ardından patlamalar meydana geldi.  Kent merkezine yakın kışladaki patlama, çevrede deprem korkusu yarattı. Afyonlular kendilerini dışarıya attı. Çok sayıda evin camları kırıldı. Kışlaya yakın evlerin tamamı boşaltıldı. Kentte elektrik kesintisi oldu. Ama bilançonun ağırlığı gün ışıyınca ortaya çıktı. Sayım yapan ekipte aralarında subayların da bulunduğu 25 askerimiz şehit düşmüştü.

DNA TESTİ İLE KİMLİKLER BELİRLENECEK
Şehitlerin kimlikleri saptanamıyor. 25 şehidin kimlikleri yapılacak DNA testiyle tespit edilecek. Şehit cenazeleri kimlik tespitinin yapılabilmesi için Ankara'ya GATA'ya götürülecek.
25 ASKER ŞEHİT, 4 ASKER YARALI
Patlamada depoda bulunan 25 asker şehit oldu. Yaralanan askerler Hasan Boncuk, Fethi Tuna, Soner Güleçyüz, Fatih Yüksel, Mustafa Durmaz ve Ramazan Yılmaz ile vatandaşlar Emrah Ulufer, Kevser Dalkılıç ve Sevilay Türk, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde tedavi  altına alındı. 

Yaralılardan Ulufer, Dalkılıç ve Türk tedavilerinin ardından taburcu edildi. Yaralı askerlerin tedavileri devam ediyor

KOCATEPE'DE YANGIN

/_np/1564/17811564.jpg

Patlamanın ardından etrafa yayılan kıvılcımlar nedeniyle yaklaşık 1 kilometre mesafede bulunan Büyük Taaruz’un yaşandığı Kocatepe sırtlarında yangın çıktı. Patlamanın ardından olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi gönderildi. Patlamanın ardından cephanelikteki müthimmat ve el bombalarının çevreye saçılması nedeniyle itfaiye ve ambulanslar kışlaya giremedi.
BOMBA İMHA EKİPLERİ BÖLGEDE
El bombalarının imhası için ise bomba imha ekipleri bölgeye sevkedildi. Yeni bir patlama ihtimaline karşın bölge güvenlik güçlerince kordon altına alındı. Patlamanın ardından çıkan büyük yangın birkaç kilometrelik alana yayıldı. Yangının çıktığı yerin yakınında başka bir cephaneliğin olması üzerine söndürme çalışmaları bu bölümde yoğunlaştırıldı. İtfaiye, patlama riski nedeniyle sadece yangının yayılmasını engelleyebildi.

ZIRHLI ARAÇ İSTENDİ
Patlama sonrasında çevreye saçılan parçalar nedeniyle bölgede geniş çaplı güvenlik koridoru oluşturuldu.Yangın devam ederken, yeni patlama olasılığına karşı depoya girilemedi. Bölgeye girmek için olay yerine zırhlı araç istendi.
HASTANEYE AKIN ETTİLER 
Patlamanın ardından aralarında kırılan camlardan yaralanan sivillerin de olduğu 7 kişi hastanelerde tedaviye alındı. Patlama sonrası çok sayıda vatandaş kan vermek için hastanelere koştu. Kan vermek için hastaneye koşan Afyonkarahisarlılar uzun kuyruklar oluşturdu. Belediye ekipleri, anonslar yaparak paniğe kapılan vatandaşları sakinleştirmeye çalıştı. Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ndeki yaralı askerlerden 2’sinin Emrah Uluer ve Hasan Boncuk olduğu ve sağlık durumlarının da iyi olduğu belirtildi.
Türk Kızılayı’nın kan bağış otobüsü, yaralananlar için kent merkezinde kan bağışı aldı. Türk Kızılayı, takviye amacıyla Bursa Kan Merkezi’nden 100 ünite kanı da Afyonkarahisar’a ulaştırdı

Başbakan Erdoğan ORG.ÖZEL'İ ARADI
Başbakan Tayyip Erdoğan, gece saatlerinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu ile görüşerek patlama hakkında ilk bilgileri aldı.
ASKER AİLELERİ KIŞLAYA KOŞTU
Patlamanın duyulmasının ardından kışladaki görevli askerlerin yakınları kente akın etti. Çok sayıda aile, asker evlatlarından haber alabilmek için nizamiye kapısında içeriden gelecek haberi gözyaşları arasında bekliyor.


KIVRIKOĞLU BÖLGEDE
Gece saat 02.00 sıralarında ilk iki patlamaya göre daha küçük çaplı bir patlama daha meydana geldi. Saat 21.15’teki patlamanın ardından başlayan yangın 4 saat sonra kontrol altına alınarak tamamen söndürülünce, soğutma çalışmasına başlandı. Diğer yandan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu da Afyonkarahisar’a giderek patlamanın olduğu Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda incelemelerde bulunuyor. Orgeneral Kıvrıkoğlu’na bölge komutanları ve ilin yerel yöneticileri eşlik ediyor.
EROĞLU: PATLAMALAR OLABİLİR
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
8 tane yaralı var. Çok büyük bir acı. Bir değerlendirme yaptık. Şunu ifade etmek isterim. Bölgede patlama nedeniyle pek çok el bombası dağılmış durumda. Muhabiri el bombasıyla gezerken gördük. Çok büyük bir acı. Bu bölgeye hiçbir vatandaşın girmemesi lazım. Uzman ekipler geldi.
Bunlar kontrollü şekilde patlatılacak. Vatandaşlar endişe etmesin zaman zaman araziye dağılan el bombaları patlatılacak.
Gece bir yangın oluştu. Yangında bütün itfaiye teşkilatı buradaydı ama civara mühimmat saçıldığı için içeri giremedik.
Burada acısı büyük olan yakınları var. Ateş düştüğü yeri yakar, milletimizin başı sağ olsun.
Başbakan Afyon’a gelecek mi?
Hayır efendim burada yapılacak bir şey yok. Şu anda başbakanımızın ya da genelkurmay başkanımızın gelmesini gerektirecek bir durum yok. Duruma zaten buradaki arkadaşlar el attı.
İglo tipi bir cephanelik, el bombalarının bulunduğu bir cephanelikte sayım yapılırken içeride bir el bombasının kaza nedeniyle patlaması sonucunda maalesef büyük bir patlama meydana gelmiş, arkasından yangın meydana geldi.
İki astsubay, iki uzman, 21 erbaş, toplam maalesef 25 şehidimiz var. Kazanın nedenini araştırıyorlar, ama tamamen bir kaza neticesi, el bombasının yere düşmesi sonucu meydana gelen bir patlama. Pakistan’da Hindistan’da da oldu. Acı bir hadise, bir kaza neticesinde olan bir husus.
Vatandaşlarımız dikkat etsinler, herhangi bir şekilde el bombası gördükleri zaman dikkat edilmesi gerekiyor, bunlar patlatılacak.
kaynak:hurriyet.com.tr
Read Post | yorum

Tüm zamanların en müthiş film replikleri

“Korkma! Sadece toprağa gideceksin sonra toprak olacaksın, sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin, oradan özüne ulaşacaksın, çiçeğin özüne bir arı konacak belki. Belki o arı ben olacağım" – Eşkıya
"Çok korkuyorum eşkıya beni bırakma çok korkuyorum çok…" diyen yaralı arkadaşına Şener Şen’in başarıyla canlandırdığı Eşkıya bu replikle cevap vermiş, izleyenlerin tüylerini diken diken etmiş, gözlerini yaşartmıştı.
“Geri geleceğim” – Terminatör
Geçmişe gönderilen katil bir robottan beklenecek kadar acımasız bir kurnazlıkla söylenmiş olan bu cümle, Arnold Schwarzenegger’ın polis arabasıyla camdan geçerek geri gelişi için mükemmel bir zemin oluşturdu. Bu replik o günden sonra sadece Terminatör ürünlerinin değil, Arnold Schwarzenegger’ın da sinema kariyerinde belirleyici oldu.
“Tanrının rahmeti üzerinizde olsun” – Yıldız Savaşları
Jedi dininin ‘iyi şanslar’ deyişi Yıldız Savaşları’ndan sembolik miras olarak kaldı ve dünyaca biliniyor. Yeni Bir Umut ve İmparatorun Dönüşü filmlerinde Tanrı’ya bolca değinilse de Jedi'nin Dönüşü’nde General Dodonna, pilotlarına Ölüm Yıldızı saldırı planını anlattıktan sonra “Tanrının rahmeti üzerinizde olsun” diye sözünü bitirene dek bu replik aslında tam olarak söylenmemişti.
“Bana mı dedin?” – Taksi Şoförü
Martin Scorsese'nin Taksi Şoförü filmini besleyen yabancılaşma ve yabani öfke temaları bu sahnede özetleniyor. Aynaya bakan Robert De Niro, sinirli ve şiddet dolu bir konuşmayı belirli bir kişiye yapmıyor. Bundan nasibini onu küçük gören herkes alabilir. Popüler kültürde bu repliğe çok gönderme yapıldıysa da orijinali hala tüylerimizi diken diken etmeyi başarıyor.
“Toto, içimden bir ses artık Kansas’ta değiliz diyor.” - Wizard of Oz
Evi bir anda büyüleyici Oz bölgesini boylayan Dorothy tarafından köpeği Toto’ya söylenen bu cümle, açık arayla Wizard of Oz’un en çok akılda kalan cümlesi – ve bu bir anlam ifade ediyor. Diğer tüm müthiş, meşhur film repliklerinde olduğu gibi burada da cümlenin güzelliği kelimelerden çok, onların nasıl aktarıldığında saklı. Buradaki aktarımda ise merak ve hafife almak var. Etkisi günümüzde hala sürüyor. “Artık Kansas’ta değiliz” sıra dışı bir şey olduğunda kullanılan bir deyim halini aldı.
“Ben Bond. James Bond.” - James Bond filmleri
Çok basit ama bir o kadar etkili. Sıra dışı İngiliz casus James Bond’un kendini bu alışılmadık takdim şekli bir pop kültür efsanesi oldu – Martiniyi içiş şekliyle beraber. Kelimeler ilk kez 1962'deki Dr. No’da kullanıldı ve ondan sonraki tüm James Bond filmlerinde ve gerçek hayattaki tanıştırılmalarda kullanıldı.
“Açıkçası canım, umurumda bile değil.” Rüzgar gibi geçti
2005’te tüm zamanların bir numaralı film repliği için aday gösterilen Rhett Butler'ın (Clarke Gabel tarafından canlandırıldı) Scarlett’e olan bu meşhur kafa tutuşu – ona söylediği son sözler – onun ne kadar vazgeçtiğini yalın bir şekilde anlattığı için bu denli etkili. Kültürel olarak önemli bir replik olmuş ama az kalsın olamayacakmış – 1939’da “kahrolasıya” kelimesinin kullanımında fikir ayrılıkları yaşanmıştı. Zaman nasıl da değişti.
“Dünyanın tüm kasabalarındaki batakhaneler içinde kalkıp benimkine geldi.”
Casablanca tabii ki bir klasik. Bu replik de bunu doğruluyor. Arka plandaki pırıldayan piyanodan siyah beyaz film sunumuna kadar replik, eski stil bir klaslık ve en önemlisi de kalp kırıklığıyla bezenmiş. Film aşk ve erdem arasında kalan bir adamı konu alıyor – bu replikteki hüsran da bunu özetliyor.
“Tiffany’de asla kötü bir şey olamaz.” Tiffany’de Kahvaltı.
Tiffany’de Kahvaltı filmi, Audrey Hepburn’un harika bir şekilde canlandırdığı, ceylana benzeyen Holly Golightly’nin dudaklarından dökülen “Tiffany’de asla kötü bir şey olamaz!” sözüyle mücevher dükkânını uluslararası bir umut ikonuna çevirdi. Bu sahnede Holly, komşusu yazar Paul Varjak’ı alıp burayı neden bu denli sevdiğini göstermeye Tiffany'e götürüyor.
“Büyük hata. Çok büyük.” – Özel Bir Kadın
Julia Roberts'ın canlandırdığı Vivian karakteri, Özel Bir Kadın’ın bu büyük repliğiyle tüm sıradan kızlar adına bir darbe yaptı. Şık bir mağazada, salaş giyimi yüzünden hizmet alamayan Vivian, müşterisi Edward'ın kredi kartıyla bir başka mağazadan kendini donatıyor. Baştan aşağı özel tasarım kıyafetler giyen Vivian ilk gittiği mağazaya, satışçı kıza ‘Büyük, çok büyük bir hata’ yaptığını söylemek için geri gidiyor.
“Sonsuzluğa ve ötesine!” - Oyuncak Hikayesi
Oyuncak Hikayesi Tüm zamanların en sevilen çocuk filmlerinden biri olmasının yanı sıra en çok akılda kalanlardan oldu. Serinin en ünlü repliği, başlangıçta kandırılan bir astronot olan Buzz Lightyear’dan geldi: ‘sonsuzluğa ve ötesine!’ – sınırsız hayal gücü dünyasını ve eğer yeterince inanırsanız her şeyin mümkün olduğunu anlatan bir söz.

kaynak:msn.com
Read Post | yorum

Ediz'in ölümünde şok iddia

5 Eylül 2012 Çarşamba

Kalp krizi geçirerek vefat eden Eskişehirsporlu futbolcu Ediz enerji içeceği kurbanı mı?


Eskişehirspor'da 2 numaralı formayı giyen Ediz Bahtiyaroğlu'nun, evinde kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi ardından futbol dünyasını yasa boğan olayda önemli bir iddia ortaya atıldı.

halkınhabercisi.com sitesinin önemli bir kaynağa dayandırdığını belirterek verdiği habere göre, Eskişehir'i yasa boğan olayla ilgili olarak genç futbolcunun evinde çok miktarda boş enerji içeceği kutusu bulundu. Enerji içeceklerine düşkünlüğüyle bilinen Ediz'in daha önce de bu nedenle uyarıldığı öğrenildi.

Marketlerde serbestçe satılan enerji içeceklerinin tüketimi konusunda doktorlar halkı uyarıyor. İçinde kafein de bulunan bu içeceklerin özellikle ilaçla birlikte kullanımı ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Enerji içeceklerinin bilinçsizce çok miktarda kullanımı yüksek doz kafein nedeniyle ani kalp krizlerine neden olabiliyor. Tansiyonu yükseltebiliyor ya da beyin kanamasına neden olabiliyor.

Ediz, futbola Bursaspor'un altyapısında başladı. 17 yaşına kadar Bursaspor'un PAF takımında forma giydi. O sene takımı küme düşünce Bank Asya 1. Lig'de oynamak yerine Ankaraspor'a transfer olmayı seçti. Ankaraspor'un da PAF takımında denenirken takımın başında olan Samet Aybaba Ediz'in bonservisini Bursaspor'dan satın aldı.

Ankaraspor A Takımı ile ilk maçını Intertoto Kupası'nda oynadı. O maçtan sonra hazır olmadığı gerekçesiyle Keçiörengücü'ne 1 yıllığına kiralandı. Orada yaşadığı şampiyonluğun ardından Ankaraspor'un hazırlık kampına katıldı ve Aykut Kocaman tarafından kadroya d'hil edildi. Turkcell Süper Lig'deki ilk maçına 4 Ağustos 2006'da Galatasaray karşısında 79. dakikada oyuna girmesiyle çıktı. Daha sonra 10 maç forma giymeyen Ediz, 30 Eylül 2006'da ilk 11'de çıktığı Sivasspor maçıyla tekrar sahalara dönerek takımın kadrosunun değişmezleri arasına girdi.

Türkiye 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı'yla 15 Kasım 2006'da ilk kez Danimarka karşısında forma giymiştir. Türkiye 21 Yaş Altı Millî Futbol Takımı'yla toplamda 11 kez millî olup 1 gol atmıştır.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

Bordo Bereliler sahaya iniyor

PKK'yla mücadelede Bordo Bereliler daha aktif rol alacak. Komutanlar ise Özel'in talimatıyla karakollarda yatacak

Strateji değiştiren ve önce Şemdinli, ardından da Beytüşşebap'a kitlesel saldırılar düzenleyen terör örgütü PKK'ya sert karşılık geliyor. Hükümet, bölgede demokrasinin kazanımlarını kaybetmeden, terörle mücadelede sert askeri önlemleri hayata geçiriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'in önceki gün yaptığı 3 saatlik "en uzun görüşmenin" ardından atılacak adımlar netleşti. Erdoğan'a yakın bir isim YAŞ atamalarıyla bölgeye gönderilen yeni komuta kademesinin rolüne işaret etti ve sonuçların yakında alınacağını belirtti.
ÖZEL HAREKÂT TÜMENE VERİLDİ
Kritik atamalar Şırnak-Hakkâri hattında yoğunlaşıyor. Komutan atamaları dağ ve komando okullarında görev yapmış deneyimli isimler arasından seçildi. Bölgedeki komutanlar profesyonel askerleri eğiten birimlerden gönderildi. Komutanlarla birlikte bölgeye daha fazla profesyonel güç gönderilecek. Bordo Berelilerin sahada artık daha etkin rol oynayacağının altı çizildi. Hava destekli nokta operasyonlar ve Kazan Vadisi operasyonu benzeri hamlelere ağırlık verileceği belirtildi. Ağustos'taki YAŞ atamalarında en dikkat çeken isim 2. Ordu Komutanlığı'na getirilen Orgeneral Galip Mendi oldu. Mendi, Irak ve Suriye sınırından da sorumlu olan 2'inci Ordu Komutanlığı'na atandı. Mendi, Org. Özel'in güvendiği komutanlardan olmanın yanısıra özel kuvvetlerin kurucularından birisi olarak da tanınıyor. Bu arada Jandarma Özel Harekat Taburlarının Şırnak'ta bulunan 23. Sınır Tümen Komutanlığı'nın emrine verildiği ve tümene Atak helikopteri desteği yapıldığı öğrenildi. Hakkari'nin sorumluluğu da tecrübeli bir generale verildi. Isparta Dağ ve Komando Okul Merkez Komutanı Tümg. İsmail Metin Temel, Hakkari-Yüksekova'daki 3'üncü Piyade Tümen Komutanlığı'na atandı. Kritik illerden biri olan Hatay'a da Ağrı'da görev yapan Tuğg. Hakan Atınç getirildi. Bölgedeki komutanlar ise operasyonları karakollardan sevk ve idare etmeye hazırlanıyor. Org. Özel'in bölgedeki komutanlara kesin talimat göndererek, "Karakollarda erlerle birlikte kalın" dediği öğrenildi.

HAŞİMİ İLE 1.5 SAAT BÖLGEYİ GÖRÜŞTÜ
Başbakan Tayyip Erdoğan, PKK saldırılarının arttığı ve akil adamlar inisiyatifinin harekete geçtiği dönemde Başbakanlık'ta sürpriz bir isimle görüştü. Erdoğan, bölgenin önde gelen siyasetçilerinden Haşim Haşimi ile Başbakanlık Merkez Bina'da bir araya geldi. Başbakan bölgeyi yakından tanıyan Kürt siyasetçi Haşimi ile 1,5 saat görüştü. Erdoğan'ın Haşimi'nin bölge izlenimlerini dinlediği, neler yapılabileceğine ilişkin fikir alışverişi yaptığı belirtildi.

TARHAN OLAYININ TAKİPÇİSİYİZBaşbakan Erdoğan, PKK tarafından kaçırıldığı belirtilen AK Parti Hakkâri İl Başkanı Mecit Tarhan'ın kardeşi Ramazan Tarhan'la telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Üzüntülerini ileten Erdoğan'ın Tarhan'a olayın takipçisi olduklarını ve devletin tüm kurumların tarafından gereken her şeyin yapıldığını belirttiği öğrenildi. Erdoğan'ın dün öğle saatlerinde geldiği Başbakanlık Merkez Bina girişinde 5 dakika makam aracından inmeyerek bu görüşmeyi yaptığı belirtildi. Öte yandan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Abdülmecit Tarhan'a ulaşmak için 'Olayın takipçisi' olduklarını belirtti. Erdem, " Devlet kurumları olayı takip ediyor. Ailesinin CHP'den yardım istemesi söz konusu değildir" dedi.

kaynak:sabah.com.tr

Read Post | yorum (1)

Afyonkarahisar'da şiddetli patlama

Afyonkarahisar'da, askeri mühimmat deposunda patlama meydana geldiği, çok sayıda yaralı olduğu bildirildi.
Afyonkarahisar'da askeri mühimmat deposunda patlama meydana geldi.

Ataköy'deki 500. İstihkam Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'ndaki mühimmat deposunda, henüz belirlenemeyen bir nedenle patlama meydana geldi. Patlamanın ardından yangın çıkarken, kısa süre sonra bir patlama sesi daha duyuldu.

Patlamanın ardından olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve sivil savunma ekibi sevk edildi. Yeni bir patlama ihtimaline karşın bölge güvenlik güçlerince kordon altına alındı.

Patlamada yaralananlar olduğu, yaralananların ambulanslarla hastanelere kaldırıldığı bildirildi.
kaynak:sabah.com.tr

Read Post | yorum

PKK yol kesip araçları ateşe verdi

Bitlis-Baykan Karayolunu akşam saatlerinde kesen bir grup PKK'lı 3 TIR'ı ateşi verdi.

Akşam saat 19.00 sıralarında Bitlis - Baykan karayolunu 30'ncu kilometrede Buzlupınar mevkisinde yol kesen bir grup PKK'lı araçları durdurup kimlik kontrolü yaptılar.

PKK'lılar daha sonra araçlardan indirdikleri vatandaşlara bir süre örgüt propagandası yaptıktan sonra 3 aracı ateşe verdiler. PKK'lı grup olay yerinden ayrıldıktan sonra güvenlik güçlerine haber verildi. Kaçan PKK'lıları etkisiz hale getirmek için bölgede operasyon başlatıldı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

İşte 3. köprünün açılış tarihi

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım Boğaz'da yapılacak olan üçüncü köprünün açılış tarihini verdi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, toplu taşımaya ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Yıldırım, "Toplu taşımaya ağarlık vermemiz gerekiyor. Biz seneye Marmaray'ı açacağız. Ondan sonra ki yılın sonunda 2. tüp geçiş için çalışmalara başlayacağız. Daha sonraki sene 3. köprüyü açacağız. Yine 2014 başında Ankara - İstanbul yüksek hızlı treni devreye girecek. Bütün bunları yapacak olsak bile toplu taşımaya çok önem vermemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin en büyük helikopter pisti Kaan Air Heliport'un açılışı saat 19:30'da Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın katılımlarıyla İstanbul Ayazağa yerleşkesinde gerçekleşti. Görkemli açılışa Bakan Binali Yıldırım ve Taner Yıldız helikopter ile geldi. Şişli Belediyesi'nin sınırlarında bulunan Kaan Air Heliport'un açılışında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de yeraldı. Açılış konuşmalarının ardından Bakan Binali Yıldırım, Bakan Taner Yıldız ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül beraber kırmızı düğmeye basarak Kaan Air Heliport pistinin resmi açılışını gerçekleştirdi.
Açılışın ardından Bakan Binali Yıldırım basın mensuplarının sorularını cevapladı. Basın mensuplarının 3. köprü hakkında ki sorusu üzerine Bakan Yıldırım, 2015 yılı içersinde 3. köprünün açılışının gerçekleşeceğini söyledi. Yıldırım, "İstanbul'un önümüzde ki 10 yıl içersinde raylı sistemini en az 3'e kaTLaması gerekiyor. Aksi halde İstanbul'da ki trafik problemi rahaTLatılamaz. Sürekli araç çıkıyor. İnsanlar araç alıyor. Yollar aynı. O halde toplu taşımaya ağırlık vermemiz gerekiyor. Biz seneye Marmaray'ı açacağız. Ondan sonraki yılın sonunda 2. tüp geçişi için çalışmalara başlayacağız. Daha sonraki sene 3. köprüyü açacağız. Yine 2014 başında Ankara - İstanbul yüksek hızlı treni devreye girecek. Bir yandan da Avrupa'nın en büyük havaalanlarından birini yapıyoruz. Bunları dikkate aldığımız zaman İstanbul'un 2023 yılına kadar raylı sistem planlamasının 400 km kadar çıkması gerekiyor." dedi.

Bakan Binali Yıldırım, hızlı geçiş sisteminde uygulanacak olan 30 TL bakiye sistemi hakkında şu bilgileri verdi: "Yola girdiniz, 1 gişeden geçtiniz. Uzun bir yolculuğunuz var. Ankraya gideceksiniz. 30 TL bakiyeniz olmazsa yolda kalırsınız. Sıkıntı çekersiniz. En uzun mesafeye gidiş geliş ücreti hesaplanıyor. Asgari bir ücret talep ediliyor. Bu gayet doğal birşey. Olmazsa ne olacak yolda kontörün bitti. Arabayı bırakıp başkasında kart alma şansın yok. Eskiden başkasından kart alınıyordu. Yeni sistemde cama yapıştırıldığı için etiket öyle bir şans yok. Dolasıyla bu mecburen yapılmış birşey. Başka sürücülerin trafikte seyir ederken engel olmamak için bu uygulamayı getirdik." dedi.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız oldu. Basın mensuplarının doğalgaz fiyatları üzerine sorduğu soruya Bakan Yıldız, "Dünyada ki doğalgaz fiyatları ortada. 27 tane avrupa birliği üyesi ülkelerin kullandığı doğalgazın içersinde şuanda Türkiye en ucuz doğalgazı kullanan 2. ülkedir. Meskende ve Sanayide 2. ve 3. sıradayız. Türkiye doğalgaz üreticisi bir ülke olmamasına rağmen. Tabi ki bu konuda hazine ile olan görüşmelerimiz devam ediyor. Bütün bu enerji maliyetlerini olabildiğince vatandaşımızın lehine yorumlamaya çalışarak bunların üstesinden gelmeye çalışıyoruz." diyerek cevapladı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum
 
© Copyright Haber Türkiye 2011 - Some rights reserved | Powered by Blogger.com.
Template Design by Herdiansyah Hamzah | Published by Borneo Templates and Theme4all