En Çok Okunan Haberler

Hangi Takımı Tutuyorsunuz?

Telif Hakkı

Sitemizle ilgili telif hakkı ihlalleri vb. durumda shadow87m@gmail.com adresine e-posta atarsanız gereken yapılaacaktır.

Blog Arşivi

Blogger tarafından desteklenmektedir.

MICROSOFT, FACEBOOK'UN YÜZDE 5 HİSSESİNİ ALMAK İÇİN KAÇ MİLYON DOLAR ÖDEYECEK?

28 Eylül 2007 Cuma

Microsoft, 19 yaşındaki Harvard Üniversitesi öğrencisinin kurduğu Facebook'un yüzde 5 hissesine sahip olmak için kesenin ağzını açtı. Peki ama Microsoft, Facebook'un yüzde 5 hissesi için 19'luk Mark Zuckerberg'e kaç milyon dolar önerdi?

Wall Street Journal gazetesi, bilgisayar devi Microsoft şirketinin, siteye yatırım yapmayı planladığını yazdı. Gazete şirketin, Facebook’un yüzde 5 hissesi karşılığı 300 ila 500 milyon dolar arasında bir meblağ ödemeye hazır olduğunu yazdı.

Facebook, 2004 yılında ABD’nin Harvard Üniversitesi’nde öğrenci olan 19 yaşındaki Mark Zuckerberg tarafından oluşturulan bir internet sitesiydi.

11 Eylül 2006’dan itibaren, herhangi bir elektronik posta adresi olan herkesin kullanabildiği Facebook, dünyanın en çok kullanılan internet sitelerinden birine dönüştü.

Sonunda sitenin başarısı dev şirketlerin de dikkatini çekti.

Wall Street Journal gazetesi, bilgisayar devi Microsoft şirketinin, siteye yatırım yapmayı planladığını duyurdu. Gazete şirketin, Facebook’un yüzde 5 hissesi karşılığı 300 ila 500 milyon dolar arasında bir meblağ ödemeye hazır olduğunu yazdı. Bu durumda Facebook’un değerinin 10 milyar doları bulması mümkün.

Facebook ise haber hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

Halen 42 milyon aktif kullanıcısı olan Facebook, MySpace’den sonra dünyada sosyalleşme amaçlı olarak en çok kullanılan ikinci internet sitesi.

İngiltere’de ise bugün açıklanan rakamlara göre yaklaşık 6 buçuk milyon kullanıcıyla MySpace’i geride bırakarak, bu klasmanda ilk sıraya yükselmiş durumda.

Kurucusu Mark Zuckerberg, daha önce Facebook’un bağımsız bir site olarak kalmasından yana olduğunu söylemişti.

Zuckerberg geçen yıl Yahoo’nun 1 milyar dolarlık teklifini de reddetmişti.

Son gelişmeler sonrasıysa Microsoft’tan sonra Google’ın da Facebook’un hisselerine talip olabileceği belirtiliyor.

Microsoft ve Google iki yıl önce de Time Warner’e ait AOL şirketinin yüzde 5 hissesini almak için rekabete girişmiş, 1 milyar dolar ödeyen Google hisselere sahip olmuştu.

kaynak:haberturk.com
Read Post | yorum (2)

Ünlülerin değişmez adresi Bebek

Ünlü isimler, Ramazan gecelerinde Bebek semtini tercih ediyor. Serdar Ortaç, Okan Bayülgen, Deniz Akkaya ve Demet Akalın gibi isimler her an Bebek'te karşınıza çıkabilir..

Yaz aylarında; sokaklarında, kafelerinde, restoranlarında birçok ünlüyü ağırlayan İstanbul'un Bebek semti; Ramazan ayına ve trafik kaosuna rağmen hareketliliğini kaybetmedi. Serdar Ortaç, Bengü, Cem Yılmaz, Okan Bayülgen, Deniz Akkaya, Demet Akalın ve Cem Özer-Nurgül Yeşilçay ile Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çiftleri, Bebek'te hemen her gün rastlayabileceğiniz ünlülerin başında geliyor.

ONUN ARABASI VAR
Serdar Ortaç, geçtiğimiz akşam, playboy Murat Cevahir'le yine Bebek'teydi. Her zaman özel koruması eşliğinde, şoförünün kullandığı Transporter minibüsüyle gezen Ortaç, bu kez kendi kullandığı Mercedes'iyle İstanbul gecelerindeydi. Lulu's adlı mekanda Murat Cevahir ve kız arkadaşlarıyla eğlenen popçu, çıkışta soruları yanıtsız bırakarak aracıyla hızla uzaklaştı.

KİRLİ CİPİYLE GEZİYOR
Deniz Akkaya da önceki akşam, arkadaşlarıyla Bebek Lucca'dan çıkarken görüntülendi. Akkaya, kestirip boyattığı yeni saç modeliyle dikkat çekti. İki otomobili olan ünlü model, tercihini bu kez 120 bin Euro değerindeki Audi Q7 marka cipten yana kullanmıştı. Akkaya'nın cipinin çok kirlendiği de dikkatlerden kaçmadı.

YİNE YİYOR
Hepsi grubu üyesi Cemre de bir Bebek müdavimi. Haftanın birkaç günü, özellikle waffle yemek için Bebek'e uğrayan Cemre, geçtiğimiz akşam, yine elinde waffle'la kameralara yakalandı.

ÇEKİLİN EZİLİRSİNİZ
Demet Akalın önceki gece kız arkadaşlarıyla Bebek'teydi. Akalın, oyuncu-sunucu arkadaşı Meltem Ören'in kullandığı araçta görüntülendi. Ünlü şarkıcı, fotoğraflarını çeken gazetecileri, "Çekilin, ezileceksiniz" diyerek uyardı.

İKİ DAKİKA RAHAT YOK
Okan Bayülgen,gazeteciler tarafındangörüntülenmekten herzamanki gibi yine rahatsızoldu. Önceki akşamyanında iki kadınarkadaşıyla bir Bebek'tekafede oturan Bayülgen,fotoğraflarını çeken gazetecilere yine tepkigösterdi. "İki dakikaarkadaşlarımızlaoturamayacak mıyız?"diye söylenerekarkadaşlarının yanındanayrılan ünlü şovmen,hemen bir taksiye atladı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Her 30 saniyede bir evlilik sona eriyor

AB ülkelerinde nüfus verileri alarm veriyor. Son 25 yılda Avrupa'daki gençlerin sayısı 23 milyon azaldı.

65 yaş üzerindekileri ise, çocukların sayısını aşıyor. Her 30 saniyede bir evliliğin sona erdiği Avrupa'da her 25 saniye bir kürtaj oluyor.

İspanya'da faaliyet gösteren Aile Politikaları Enstitüsü'nce tarafından açıklanan 2007 Avrupa'daki Aileler Gelişmesi konulu raporuna göre, doğumların önemli ölçüde azaldığı Avrupa Birliği'nde 2025 yılından sonra nüfus kaybetmeye başlayacak.

İspanyol basınına göre, resmi verilere dayanan ve "Avrupa artık yaşlı" olduğunu gösteren raporun bulguları bazıları şöyle:

-AB'deki de nüfus artışının tümüne yakın bölümü göçten kaynaklanıyor.
-1980 yılında yüzde 22.1 olan 14 yaş altındaki çocuklarının toplam nüfustaki payı yüzde 16.2'ye indi.-Son 25 yılda Avrupa'daki gençlerin sayısı 23 milyon azaldı. 65 yaşı üzerindekiler, 14 yaş altındaki çocukların sayısını aşıyor.
-2006 yılında AB ülkelerinde 5.1 milyon bebek doğdu. Bu rakam, 1982 yılına göre, bir milyon azdır.
-Avrupa'da her 25 saniye bir kürtaj oluyor. Yılda bir milyon 200 binden fazla kürtaj gerçekleştiriliyor.
-AB'deki evliliklerin sayısı giderek düşüyor. 1980-2005 döneminde nüfusun 33.8 milyon artmasına karşın evliliklerin sayısı 692 binden fazla azaldı.
-Her 30 saniye bir evlilik sona eriyor. Boşanmaların sayısı, yılda bir milyonu aşıyor.
-Mevcut 13.5 milyon boşanmalardan etkilenen çocuk sayısı 21 milyonu buldu.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Erdoğan-Ahmedinejad buluşması

27 Eylül 2007 Perşembe

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile BM'de yaklaşık 30 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Ali Babacan da katıldı.

Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Erdoğan-Ahmedinejad görüşmesinde, iki ülke arasındaki ilişkiler ve enerji işbirliği konularının ele alındı.Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını, BM koridorlarında cevaplayan İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, iki ülkeyi ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunduklarını belirterek "Erdoğan ile çok yararlı bir görüşme yaptık. Türkiye ile özellikle enerji konusunda aramızda hiç bir sorun yok" dedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Eminönü'nde patlama: 1 ölü, 4 yaralı


Eminönü'nde meydana gelen patlamada 1 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Süleymaniye Mimar Sinan Caddesi'ndeki mutfak eşyası tamiratı ve montajı yapılan 2 katlı bir binada bulunan ''Bulut Ticaret'' adlı atölyenin bodrum katında, henüz belirlenemeyen bir nedenle patlama meydana geldi.
Çevredeki bazı araçların da hasar gördüğü patlama sonucu bodrum katının tavanı çöktü. Atölyenin cam ve çerçeveleri kırılarak sokağa fırladı.
Enkaz altında kalan ve iş yeri sahibi olduğu belirtilen Ahmet Bulut, hayatını kaybetti. Patlamada Zergül Meydan ile Refik Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi yaralandı.Bazıları, sokaktan geçerken fırlayan cam ve çerçeve parçaları yüzünden yaralanan bu kişilerden Meydan ile Yıldırım, Haseki Eğitim ve Araştırma hastanesine, diğerleri de Esnaf Hastanesine kaldırıldı.
EMNİYET: PATLAMA GAZ SIKIŞMASINDAN KAYNAKLANMIŞ OLABİLİR
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı, Eminönü'ndeki bir atölyede meydana gelen patlamanın, gaz sıkışmasından kaynaklanmış olabileceğini söyledi.
Basın ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Kemal Hanlı, patlama gerçekleşen Süleymaniye Mimar Sinan Caddesi'ndeki mutfak eşyası tamiratı ve montajı yapılan ''Bulut Ticaret'' adlı atölyede incelemelerde bulundu.
Olay yerinden ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hanlı, iş yerinde çaydanlık üretildiğini belirterek, ''İş yerinin zemin katında üretim esnasında gaz sıkışması nedeniyle bir patlama meydana geldiğini değerlendiriyoruz'' dedi. Hanlı, patlamaya ilişkin incelemelerin sürdüğünü ifade ederek, ''İlk etapta bir bomba patlamasından söz edemeyiz'' diye konuştu.
Öte yandan, patlama sonucu ölen iş yeri sahibi Ahmet Bulut'un cesedi, itfaiye ekipleri tarafından enkaz altından çıkartıldı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Bağcılar'daki cinayetin sırrı çözüldü

Bağcılar'da dün meydana gelen ve anne ile 2 küçük kızının öldüğü, babanın da yaralandığı olayda sır perdesi kalkıyor.

Bağcılar'daki evlerinde dün öldürülen anne ile 2 küçük kızının cenazesi toprağa verildi. Güneşli Evren Mahallesi Sistem Sitesi B Blok'taki dairelerinde dün öldürülen Asuman Bulut ile çocukları Zeynep (6) ve Beyza'nın (4) cenazeleri, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumundan alındı. Aynı semtteki Yaşar Acar Camisi'ne getirilerek tabutları yan yana konulan anne ve 2 kızının cenazesi, burada kılınan namazın ardından Ümraniye'deki Hekimbaşı Mezarlığı'nda defnedildi. Bulut ailesinden bazı kişilerin tabutlara sarılarak gözyaşlarını tutamadığı cenaze töreninde, bazı kişiler basın mensuplarının görüntü almasına tepki gösterdi.

Törene, Bulut ailesinin yakınlarının yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık ve çok sayıda vatandaş katıldı. Asuman Bulut'un cenazeye katılan yakınları, Bakırköy'deki Beyza Hukuk Bürosunun sahibi olan avukat Mahmut Bulut'un cinnet getirerek eşi ve 2 kızını silahla vurduktan sonra kendisine bir el ateş ederek, saldırıya uğramış görüntüsü vermeye çalıştığını iddia ettiler.

Bu arada, Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Mahmut Bulut'un Göğüs Cerrahisi Kliniğindeki tedavisinin sürdüğü ve hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi.

kaynak:haber1.com
Read Post | yorum

Yılan bebek dünyaya geldi

Adana'da, milyonda bir rastlandığı bildirilen ve ''yılan bebek'' olarak bilinen bir kız çocuğu dünyaya geldi. 2 kilo 900 gram ağırlığındaki bebek kuvözde bakıma alındı.

Gülbahçesi Mahallesi'nde oturan ve seyyar satıcılık yaparak ailesinin geçimini sağlayan Adnan Kösedağ (35), üçüncü çocuklarına hamile olan eşi Emine'yi (27), sancıları artınca Adana Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesine kaldırdı.

Emine Kösedağ'ın sezaryenle dünyaya getirdiği bebeği gören doktor ve hemşireler, şaşkınlıklarını gizleyemediler. Hemen kuvöze alınan bebek, aileye gösterilmedi.

Bebeğin ilk kontrolünü yapan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Kaya, toplumda ''yılan bebek'' ya da ''palyaço bebek'' olarak bilinen görünüme sahip bebeğin durumunun ailesel bir hastalıktan kaynaklandığını ve milyonda bir görüldüğünü belirtti.

Kaya, şunları söyledi:

''Bazı cilt katmanlarının aşırı çoğalma ve kalınlaşmasıyla gelişen bir hastalıktır. Ciltte gerilmeye bağlı yarıklar oluşur. Bu hastalık genetik geçişli olduğu için
tedavisi yoktur. Hastanın, doğduktan sonra sıvı kaybını engellemek, enfeksiyondan korumak tedavinin ilk aşamasını oluşturur. Ancak kesin tedavisi yoktur. Ne kadar yaşayabileceği bundan sonra yapacağımız ek testlerle belirlenecek.''

'EVE GÖTÜRMEK İSTEMİYORUZ''
Baba Adnan Kösedağ ise ilk çocuklarının da aynı şekilde, ancak ölü doğduğunu ifade etti. Kösedağ, ''İlk kız çocuk da son kız çocuk da böyle oldu. İki erkek çocuğumuzda herhangi bir sorun yok. Doktorlar, kız çocukta genetik olarak böyle bir hastalık oluştuğunu söylüyorlar'' dedi.

Seyyar satıcılık yaparak geçindiğini ve parasızlık nedeniyle eşini hamileliği sırasında doktor kontrolüne götüremediğini ifade eden Kösedağ, ''Doğuma 3 gün kala götürdüğümde çok geç kalınmıştı. Senet imzalayarak tedaviyi devam ettiriyorum. Çocuğumuzu eve götürmek istemiyoruz. Hastanede bile zorlukla bakılırken evde bu çocuğa bakamayız. Ayrıca çocuğumuzun durumu karşısında çevredekilerin yaklaşımları da bizi üzüyor'' diye konuştu.Anne Emine ise çocuğunu hiç kucağına alamadığını ve çok zor durumda olduklarını ifade ederek, yetkililerden yardım istedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Beni işten çıkarmaya kimsenin gücü yetmez!

Avrupa Yakası'nda canlandırdığı 'Gaffur' karakteriyle dikkatleri üzerine toplayan Peker Açıkalın, geçtiğimiz akşam Bebek'te bir partiden çıkarken görüntülendi. Açıkalın gazetecilere, Gaffur tiplemesiyle yakaladığı şöhretten sonra olaylı bir şekilde diziden ayrılmasıyla ilgili konuştu. Mahkemeye intikal eden olayın davasının devam ettiğini belirten ünlü komedyen, "Olması gereken oldu, iki taraf da sözleşmenin gereğini yerine getirdi" dedi.

PİŞMAN DEĞİLİM '
Avrupa Yakası'ndan kendi isteğiyle ayrıldığının altını çizen Peker Açıkalın şöyle konuştu: "Geçen martta kendilerine yeni sezonda yer almayacağımı söylemiştim. Kimsenin beni işten çıkartmaya gücü yetmez!" Ayrılmasına rağmen diziyi izlemeye devam ettiğini belirten ve yeni bölümleri beğendiğini söyleyen Peker Açıkalın, Gürgen Öz'ün diziye katılmasına sevindiğini de sözlerine ekledi.

HER ŞEY GÜLSE'YE BAĞLI '
Avrupa Yakası'nın yeni sezonda da ilgiyle takip edileceğine inandığını ifade eden başarılı oyuncu, Gülse Birsel'i övmeyi de ihmal etmedi: "Allah Gülse Birsel'e güç vermiş. Onda o enerji olduktan sonra dizi izlenmeye devam eder. Her şey onun kalemine bağlı. Gülse sıkıldığı an dizi biter."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Mekanik Türk'le evden canavar avı

Yeni bir teknolojiyle Loch Ness canavarı ya da Van Gölü canavarını evinizdeki bilgisayardan aramak mümkün.ABD'nin Nevada eyaletinde 3 Eylülde küçük bir uçakla kaybolan maceracı Steve Fossett'i arama çalışmaları bugüne kadar bir sonuç vermezken, gönüllü web kullanıcıları, "Mekanik Türk" adı verilen bir programla bu çabalara evlerinden yardımcı olmaya çalıştılar.

Arama yapılan bölgelerin yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları, "Mekanik Türk" adı verilen bu programla analiz edildi ve katılımcılardan uydu görüntülerini tek tek incelemeleri ve bir uçak ya da uçak kalıntısına ait cisimleri veya enkazları not etmeleri istendi.

Bu web taraması Fossett'in uçağının enkazının bulunması için şimdiye dek yardımcı olamazken, şimdiye dek bilinmeyen ve birkaçı 1950'lere kadar giden bazı uçak enkazlarını ortaya çıkardı.

Fossett ve uçağının enkazının bulunamamasına karşın, Amerikalı maceracıyı aramak için kullanılan bu uydu teknolojisinin, böylesine bir sonuç vermesi, bunun başka tür aramalarda kullanılması düşüncesini doğurdu.

Yeti (kocaayak), Loch Ness ve Van Gölü canavarı gibi dünyanın meskun olmayan çeşitli bölgelerinde görüldüğü bildirilen esrarengiz hayvanları aramak için de bu teknolojiden yararlanılabileceği düşünülüyor.

ABD'nin Nevada, New Mexico, Utah, Texas ve Arizona eyaletlerinde görüldüğü bildirilen Kocaayakların, İskoçya'nın Loch Ness ve Van Gölü'ndeki canavar söylentilerinin araştırılması için gönüllü web kullanıcılarının uydu görüntülerini incelemeleri öneriliyor.

FOSSETT'İN UÇAĞININ ENKAZINI ARAMAYA HIZ VERİLDİ

Bu arada, Fossett'in uçağının enkazını arama çalışmalarına hız vermek isteyen Amerikan Hava Kuvvetleri ekipleri, uçağın düştüğü sanılan Ölüm Vadisi'ni (Death Valley) karadan ve havadan ayrıntılı şekilde inceleyecek.

Meteoroloji ve uydu görüntülerini ayrıntılı şekilde inceleyen askeri uzmanlar, Amerikalı maceracının gitmek isteyebileceği rotayı tahmin ederek, bu bölgeyi karış karış incelemeye karar verdiler.Steve Fossett'in ailesi ve arkadaşları ise hassas kameralarla donatılmış bir uçakla enkazı arama çalışmalarını sürdürüyor.

MEKANİK TÜRK ADI NERDEN GELİYOR?
1769 yılında 6 ay kadar bir sürede yapılıp 1770'de ilk kez İmparatoriçe Maria Theresa için sergilenen "Mekanik Türk" adlı satranç oynayan otomat, Viyana'da İmparatoriçe Maria Theresa'nın hizmetinde çalışan yetenekli mekanikçi Wolfgang Von Kempelen tarafından yapıldı. Otomat, 120 cm. uzunluğunda, 105 cm. genişliğinde ve 60 cm. yüksekliğinde akça ağaçtan ve üzerine satranç tahtası çizilmiş tekerlekli bir şifonyer önünde oturan bıyıklı, türbanlı ve pelerinli bir Türk figüründen oluşuyordu. Öndeki kapak açılıp dolabın ve figürün içine bakıldığında irili ufaklı pek çok kaldıraç, makara ve başka karmaşık mekanik sistemler görülebilmekteydi.

Kurularak çalışan "Mekanik Türk", karşısındaki gönüllüyle satranç oynamaya başladığında, gözleri satranç tahtasını tarıyor, başını arada bir sallayıp satranç taşlarını eliyle hareket ettiriyordu. Yaptığı işler bunlarla da kalmıyor, pek çok oyunda rakibini yenmeyi de başarıyordu. Yaptığı hamlenin bittiğini başını üç kez sallayarak belirten otomat, maç sonrasında seyredenlerden gelen soruları satranç tahtasının yanında bulunan özel bir tepside harfleri birleştirerek yanıtlayabiliyordu.

Mekanik Türk"ü izleyenler onlarca yıl boyunca sırrını çözmeye çalıştılar. Bazıları çok ilginç teoriler üretmiş ve bu açıklamalara gazetelerde geniş yer verilmişti. Bir teoriye göre satranç taşlarının içine yerleştirilen mıknatıslar sayesinde otomat taşları oynatıyordu. Bir başka teori ise kuklanın içine bir çocuğun girmiş olduğunu savunuyordu.

Dr. Gamaliel Bradford ve ünlü yazar Edgar Allen Poe en akılcı çözümleri üretenler oldu. Edgar Allen Poe, otomat hakkında yazdığı Maelzel's Chess adlı tanıtım yazısında "Mekanik Türk"ü şöyle tasvir ediyordu:
"Oyunu kazanmadan önce kafasını bir zafer edasıyla sallıyor, kendini beğenmiş bakışlarla etrafına göz gezdirdikten sonra sol kolunu her zamankinden daha geriye çekiyor ve parmaklarını bir süre dinlendiriyor."

Söylenenlerin hepsi sadece teoride kalıyordu, kimse otomatın nasıl işlediğini ispatlayamıyordu. Otomatın sahibi olan kişiler ve yakın çevresi de sırrı saklama konusunda çok kararlı davranıyorlardı, bu sayede uzun yıllar boyunca "Mekanik Türk"ün gizemi insanları ona çekti. Tabii bu sayede sahiplerine de bir miktar para kazandırdı.Kempelen 1804'de Viyana'da öldükten sonra otomat birkaç kez el değiştirdi ve son olarak Beethoven'in yakın arkadaşı Johann Maelzel adlı bir makine mühendisinin eline geçti.
Daha sonraları ilk metronomu yapacak olan Maelzel, otomatı Kempelen'in oğlundan satın aldı. En büyük ününü bu dönemde kazanan otomat, 1809'da Napolyon ile bile oynadı.1817-1837 tarihlerinde tüm Avrupa'yı ve Amerika'yı gezen otomat, çalışma mekanizması ve topluluklar üzerinde yarattığı etki nedeniyle birçok kitap ve makaleye konu oldu.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Tok sesli erkekler daha çekici

Kadınlar, tok ve derin sesli erkekleri daha çekici buluyor. ABD'deki Harvard Üniversitesi'nin Tanzanya'da yürüttüğü ilginç araştırmaya göre, bariton sesli erkeklerin daha fazla çocuğu oluyor. Bunun nedeni olarak da daha genç ve doğurgan kadınlar tarafından tercih edilmeleri gösteriliyor.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Fasulye diyetiyle 6 ayda 38 kilo verdi

İngiltere'nin Suffolk bölgesinde 28 yaşında bir marangoz, altı aydır uyguladığı kuru fasulye diyetiyle 38 kilodan fazla verdi. James Skeates, günde en az iki büyük konserve kuru fasulye yiyerek 133 kilodan 95 kiloya indi. Fasulyeleri fırınlanmış kabuklu patates, kepekli ekmek ve makarna ile yediğini belirten Skeates "Sürekli kuru fasulye yemek bir soruna neden olmadı, ancak kısa süre önce biraz gaz sıkıntısı çektim" dedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

1010 bikinili kadın rekor için poz verdi

Avustralya'nın Sydney kentinde bulunan Bondi plajı, dün ilginç bir rekora ev sahipliği yaptı. Üstünde sadece bikini olan tam 1010 kadın, dünyanın en kalabalık mayo çekiminde poz vermek için bir araya geldi. Guinness Rekorlar Kitabı temsilcisi Chris Sheedy, 23 derece sıcaklıkta ve bulutsuz bir gökyüzü altında gerçekleştirilen çekimlerin, hakemlik yapması için davet edildiği en muhteşem rekor denemesi olduğunu söyledi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Vekiller Kuran'a el bastı

Yunanistan'da yeni parlamento dün dini yemin töreniyle açıldı. Parlamentoya ilk kez giren Türk vekiller yasaların izin verdiği şekilde Kuran'a el basarak yemin etti. Başbakan Karamanlis'in YDP'sinden Batı Trakyalı Çetin Mandancı ve Ahmet Hacıosman "Yunan anayasasına saygı ve halkın çıkarlarına hizmet sözü verdi. Komünist Partili vekiller laikliğe aykırı buldukları törene katılmadı. Sol eğilimli Syriza partisi vekilleri İncil yerine anayasaya el bastı. Syriza'nin Türkiye göçmeni radyo programcısı vekil Grigoris Psaryanos kilise karşıtlığıyla biliniyor.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Japonlar saydam kurbağa üretti!



Japon bilim adamları, bilimsel deneylerde "diri açımı" yapılmasına gerek kalmayacak şekilde iç organları dışarıdan görülebilen saydam kurbağa geliştirdiler...

Hiroşima Üniversitesi Amfibyen Biyoloji Enstitüsü'nde yapılan araştırmanın başındaki Profesör Masayuki Sumida, hayvanın derisinden organların gelişiminin izlenebildiğini veya bir kanserin başlangıcı ve yayılmasının görülebildiğini belirtti.
Sumida, denek kurbağayı incelemek üzere kesip biçmeye gerek kalmadan yaşamı boyunca organlarını gözlemleme olanağı sağlayan bu teknik sayesinde araştırmacıların aynı zamanda toksinlerin kemikleri, karaciğeri ve diğer organları nasıl etkilediğini kolayca inceleyebileceklerini kaydetti.

Japon bilim adamları, şeffaf kurbağayı, normalde toprak rengi olan esmer Japon kurbağasının çok ender görülen akşın türünün üzerindeki genetik değişikliklerle geliştirdiler. Bu genetik değişikliğe uğramış amfibyenler normal biçimde çoğalabiliyorlar. Yavruları, ana-babalarının saydamlığını kalıtsal olarak alabilirken, bunların yavruları henüz bilinmeyen bir nedenle çok kısa süre yaşıyorlar. Japon genetik mühendisleri, şimdi de vücutlarında bir kanser oluşumu başladığında ışıyan kurbağalar geliştirmeyi planlıyorlar.

kaynak:Sabah.com.tr
Read Post | yorum

Cemal Nayır'a uyuşturucu gözaltısı

İl Jandarma Komutanlığı, İstanbul genelinde suç işlemek amacıyla örgüt kurduğu ve uyuşturucu madde ticareti yaptığı öne sürülen Cemal Nayır liderliğindeki organize suç örgütünü takibe aldı. Yapılan operasyonda, aralarında ünlü uyuşturucu kaçakçısı Örfi Çetinkaya'nın ortağı olduğu iddiasıyla daha önce tutuklanan Cemal Nayır'ın da aralarında bulunduğu 9 kişi, uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla gözaltına alındı. Operasyonda yurtdışına çıkartılmaya hazırlanan 80 kilo eroin ele geçirildi

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (2)

Malatya'da başhekime tutuklama

Malatya Beydağı Devlet Hastanesi Başhekimi N.D., zimmet suçundan tutuklandı. Hastaneye ait hurdaların satıldığı ihbarını alan polis, hastanenin eski müteahhidi M.S ile, teknisyen K.H'yi gözaltına aldı. M.S'nin, savcılıktaki ifadesinde, hastane Başhekimi N.D'nin hurdaları kendisine olan borcu için verdiğini söylediği bildirildi. İfadelesine başvurulan başhekim N.D, ile M.S ve K.H çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Alman kıza tecavüz edip, Türkiye'ye kaçtı

Almanya, Türk tekvando hocası Etem S. tarafından tecavüze uğrayan 15 yaşındaki Kathy'nin dramını konuşuyor. Bild gazetesi, 12 yaşındayken Kathy'nin, emlakçı Alman tarafından tecavüz edilerek başlayan acı yaşam öyküsünü sayfalarına taşıdı. Kathy bu olayın ardından kendini korumak için Leipzig'de bir dövüş sporları kursuna katıldı. Öğretmeni 43 yaşındaki Türk gurbetçi Ethem S. idi. Ancak, Kathy'yi ders sırasında sürekli taciz eden Etem S.'nin küçük kıza tecavüz ettiği iddia edildi. Alman basını, tutuksuz yargılanan Etem S. için "Türkiye'de güneşleniyor" ifadesini kullandı.
Yayın tarihi: 27 Eylül 2007, PerşembeWeb adresi: http://www.sabah.com.tr/2007/09/27//haber,0D13C14E04AD4351AD9FD5EEDC2ECC67.html
Read Post | yorum

Göçükten 19 saat sonra sağ çıkarıldılar

Zonguldak'ta özel bir kömür ocağında 2 işçi göçük altında kaldı. Gece boyunca arkadaşları tarafından aranan işçiler, TTK arama ekiplerinin de yardımıyla sağ kurtarıldı..

Zonguldak'ta, özel kömür ocağında meydana gelen göçükte kalan 2 işçi, mesai arkadaşları tarafından 19 saat sonra kurtarıldı. Hastaneye kaldırılan işçilerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Zonguldak merkeze bağlı Kırat mahallesinde, özel bir kömür ocağında önceki akşam saat 21.00 sıralarında tavan kısmından kömür kayması sonucu göçük meydana geldi. Maden ocağının 150 metre içerisinde meydana gelen göçük nedeniyle ocakta çalışan işçilerden Hasan Aklan (29) ve Refik Yeşilkurt (37) mahsur kaldı. Göçüğü emniyet yetkililerine bildirmeyen ocak yetkilileri, gece boyunca göçükte kalan arkadaşlarını kendi imkanlarıyla kurtarmaya çalıştı. Ancak çalışmalardan sonuç alınamayınca, dün öğleden sonra polise haber verilerek, Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) kurtarma ekiplerinden yardım istendi. Ekiplerinin de yardımıyla işçiler 19 saat sonra sağ kurtarıldı.

İŞE 4 GÜN ÖNCE BAŞLADILAR
Göçükte kalanların yakınları ocağın önünde endişeyle beklerken işçilerin sağ çıkarıldıklarını görünce gözyaşlarına hakim olamadılar. Maden ocağından alkışlarla çıkarılan işçiler, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesine kaldırıldı. İşçilerin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. 3 çocuk babası kömür işçisi Aklan'ın, arkadaşı Yeşilkurt ile 4 gün önce özel kömür ocağında işe başladığı öğrenildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Bebeğini ölüme terk eden anneye 25 yıl hapis cezası

Trabzon'un Yenimahalle semtinde 31 Mart 2006 tarihinde gayri meşru ilişki sonucu doğan 15 günlük kızını karton kutunun içinde bir apartmanın merdiven altına bırakarak ölümüne neden olmak suçundan Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 19 yaşındaki anne Sebahat Kaba 25 yıl, ona yardım ettiği belirlenen annesi Sakine Kaba ise 8 yıl 4 ay hapse mahkum edildi. Son savunmalarını yapan sanıklardan anne Sakine Kaba ifadesinde, kızı Sebahat'a bebeği sokağa atmasını söylemediğini belirterek, "Ben hastaneye götürüp doğumunu yaptırdım fakat oradan çıktıktan sonra hiç ilgilenmedim. Olayla ilgim yok" dedi. Sebahat Kaba ise bebeği tek başına terk ettiğini, annesinin olayda suçu olmadığını söyledi. Mahkeme, Sebahat Kaba'ya çocuğunun kasten ölümüne neden olmak suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Daha sonra cezada indirime giden mahkeme, Sebahat Kaba'yı 25 yıl ağır hapis cezasına, anne Sakine Kaba'nın kızına yardım ettiği ve dolayısıyla yardımcı faillik yaptığı kanaatiyle 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

İKSV çıkaramadı yeni ev sahibi attı

Kiracı olarak oturduğu dairenin sahibi İstanbul Kültür Sanat Vakfı ile mahkemelik olan mimar Berna Bora, dairenin yeni sahibinin açtığı tahliye davasını kaybetti..

Ünlülerin iç mimarı Berna Bora, kiracı olarak oturduğu ve daha önce İstanbul Kültür Sanat Vakfı'na (İKSV) ait olan Tarabya'daki boğaz manzaralı dairenin yeni sahibinin açtığı tahliye davasını kaybetti. Bora, daha önce İKSV'nin dairesini alıcılara göstermediği gerekçesiyle mahkemeye verilmişti. Şakir Eczacıbaşı'nın başkanlığını yaptığı İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, genel merkez olarak kullanmak amacıyla Beyoğlu'nda yaklaşık 4 milyon YTL değerinde bir bina satın alınca iç mimar Bora'nın 2000 yılından beri kiracısı olduğu dairenin de aralarında bulunduğu bazı taşınmazlarını satmak için mahkemeye başvurdu. Ancak Bora, alıcıların daireyi gezmesine izin vermedi. İKSV de "kötü niyetli ve uzlaşmaz" olmakla suçladığı Bora'yı mahkemeye verdi. Mahkeme, haftanın iki günü belli saatlerde dairenin alıcılar tarafından görülmesini kararlaştırdı. Ancak Bora, mahkeme kararına da uymayınca dairenin alıcılar tarafından gezilmesi icra yoluyla gerçekleşti.

İHTARI YANITSIZ BIRAKTI
Daire, 20 Kasım 2006 tarihinde Emel Güneş'e satıldı. Yeni ev sahibi Bora'ya evi tahliye etmesi için ihtarname yolladı ve sonra da tahliye davası açtı. Mahkeme, Bora'nın evden tahliyesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretini de ödemesini kararlaştırdı. Alacağını tahsil edemeyen Güneş, önceki gün icraya başvurdu. İcra müdürlüğü de Bora'ya tebligat göndererek Güneş'ten 7 gün içinde borcunu ödemesini istedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

İtalya'yı karıştıran kadın İzmir'de...

İtalya'da geleneksel hale gelen ve Noel için çekilen filmlerden "Natale in Crociera" (Gemide Noel) adlı komedi filminin bazı sahnelerinin çekimi için İzmir Limanı kullanılıyor. İtalya'dan gelen "Costa Serena" gemisinde ve rıhtımda yapılacak çekimler için yaklaşık 40 kişilik ekip görev alıyor. Filmde rol alan oyuncular arasında, geçen yıl İtalya'yı karıştıran seksi yıldız Aida Yespica da bulunuyor. Eski İtalya Başbakanı Berlusconi, kendi TV kanallarından Canale 5'te yayınlanan bir ödül töreninde Aida Yespica'ya "Evli olmasaydım seninle evlenir ve istediğin yere birlikte giderdim" diyerek iltifat etmişti. Bu gelişmeler üzerine Berlusconi'nin eşi kısa bir süre için evi terk etmişti.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Sokakta ateş açtığı üç oğlundan birini öldürdü

Büyükçekmece Piri Reis caddesi üzerinde dün sabaha karşı oğulları Ahmet, Ramazan (20) ve İlhan Ömer (21) ile tartışan baba Mehmet Ömer (62), çocuklarına kurşun yağdırdı. Kurşunların isabet ettiği üç oğlu kanlar içinde yere yıkılırken, Mehmet Ömer otomobiliyle kayıplara karıştı. Vücudunun çeşitli yerlerine mermi isabet eden ve 5 ay önce askerden döndüğü belirtilen İlhan Ömer olay yerinde can verirken, ağır yaralanan Ahmet Ömer ve Ramazan Ömer ambulansla önce Büyükçekmece'de özel bir hastaneye, ardından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Ahmet Ömer'in durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Olay yerinde Opel marka otomobil ile bir taksi bırakılmış olarak bulundu.

EVLENİNCE ARALARI BOZULDU
Çorap fabrikası, Beyazıt ve çevresinde dükkanları, Sefaköy'de bir petrol istasyonu ve Rusya'da tekstil fabrikaları olduğu belirtilen Ömer ailesinin yakınları, baba Mehmet Ömer'in 9 yıl önce ikinci evliliğini yapmasının ardından çocuklarıyla arasının açıldığını söyledi. Yaklaşık bir ay önce öz annelerini kaybeden kardeşler, bunun sorumlusu olarak baba Mehmet Ömer'i gösterdi. Kardeşlerin bu nedenle sık sık babalarıyla tartıştıkları öğrenildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

18'lik anne bebeğini tekmeleyerek öldürdü

10 gün önce doğurduğu bebeği tekmeleyerek öldüren 18 yaşındaki anne, cesedin kolundaki doğum bandı sayesinde 4 saatte yakalandı..

İstanbul'da iki gençle ilişkiye girdiği dönemde hamile kalan 18 yaşındaki kız, 10 gün önce dünyaya getirdiği bebeği iki kuzeniyle birlikte tekmeleyerek öldürdü. Tarihi Yedikule Surları'nın yanındaki boş arazide önceki gün poşet içinde bebek cesedi bulundu. Polis, bebeğin dövülerek öldürüldüğünü belirledi. Kolundaki doğum bandı sayesinde bebeğin Zeytinburnu'ndaki Semiha Şakir Doğumevi'nde dünyaya geldiğini belirleyen polis, hastane kayıtlarından annenin telefonuna ulaşarak Pelin S.'yi cesedin bulunmasından 4 saat sonra evinde yakaladı. Polis cinayete yardım eden kuzenler Hilal K. ve Seren A.'yı da gözaltına aldı. Pelin S. bebeği öldürdüğünü itiraf etti.

HAMİLELİĞİNİ GİZLEDİ
Cinayet Büro Amirliği'ne getirilen genç kızın anlatımları, cinayeti gözler önüne serdi: Boyacılık yapan babası Bircan ve amcası Özcan S. ile Zeytinburnu Telsiz mahallesindeki evlerinde yaşayan Pelin S., Zeytinburnu Ticaret Meslek Lisesi birinci sınıfta kalınca okuldan ayrıldı. Mahalleden tanıdığı torna atölyesinde çalışan Mustafa K. ve Ömer B. adlı gençlerle ilişkiye girdi. Hamile kaldığını fark etmeyen Pelin S. farklı kişilerle de birlikte oldu ve hamile olduğunu 4 ay sonra fark etti. Babası ve amcasından hamileliğini bol kıyafetler giyerek saklayan genç kız, geçtiğimiz hafta doğum yaptı. Bebeğe 8 gün boyunca apartmanın bodrumunda kuzenleriyle birlikte baktı. Bu arada bebeği evlatlık vermek istedi. Ancak aileyle anlaşamadı. Bunun üzerine bebekten kurtulmanın yollarını arayan genç kız, önce küçük yavruyu boğmak istedi. Yapamaınca bebeği bir poşete koydu. Üzerine de halı örttü. Ardından kuzenleriyle birlikte tekmeleyerek öldürdü.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Sokakta ateş açtığı üç oğlundan birini öldürdü

Büyükçekmece Piri Reis caddesi üzerinde dün sabaha karşı oğulları Ahmet, Ramazan (20) ve İlhan Ömer (21) ile tartışan baba Mehmet Ömer (62), çocuklarına kurşun yağdırdı. Kurşunların isabet ettiği üç oğlu kanlar içinde yere yıkılırken, Mehmet Ömer otomobiliyle kayıplara karıştı. Vücudunun çeşitli yerlerine mermi isabet eden ve 5 ay önce askerden döndüğü belirtilen İlhan Ömer olay yerinde can verirken, ağır yaralanan Ahmet Ömer ve Ramazan Ömer ambulansla önce Büyükçekmece'de özel bir hastaneye, ardından Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Ahmet Ömer'in durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Olay yerinde Opel marka otomobil ile bir taksi bırakılmış olarak bulundu.

EVLENİNCE ARALARI BOZULDU
Çorap fabrikası, Beyazıt ve çevresinde dükkanları, Sefaköy'de bir petrol istasyonu ve Rusya'da tekstil fabrikaları olduğu belirtilen Ömer ailesinin yakınları, baba Mehmet Ömer'in 9 yıl önce ikinci evliliğini yapmasının ardından çocuklarıyla arasının açıldığını söyledi. Yaklaşık bir ay önce öz annelerini kaybeden kardeşler, bunun sorumlusu olarak baba Mehmet Ömer'i gösterdi. Kardeşlerin bu nedenle sık sık babalarıyla tartıştıkları öğrenildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Elektronik izdiham 11 milyon YTL bıraktı

Açılışı izdihama neden olan MediaMarkt'ın, kampanya kapsamında 2 saatte sattığını açıkladığı 94 bin 300 üründen 11 milyon YTL elde edildiği hesaplanıyor..

Önceki gün İstanbul Ümraniye'de gerçekleşen açılışı izdihama neden olan Alman elektronik mağaza zinciri MediaMarkt'ın 2 saat içinde tükendiğini açıkladığı promosyonlu ürünlerden yaklaşık 11.2 milyon YTL ciro elde edildiği hesaplanıyor. Gazeteler ile birlikte verilen insert bilgilendirici ekler aracılığıyla duyurduğu kampanya kapsamında 94 bin 300 ürün bulunuyordu. Verilen bilgiye göre, 5 bin 300 televizyon, 50 bin CD ve DVD, 2 bin 300 HiFi ürünü, 800 laptop, 19 bin mikrodalga, 2 bin telekomünikasyon ürünü, 2 bin kamera, 10 bin beyaz eşya ve 2 bin 900 DVD oynatıcının satışı ilk 2 saatte tamamlandı.

ASLAN PAYI TV'DEN
MediaMarkt yetkilileri elde edilen ciroyu açıklamaktan kaçınsa da gazetelere verilen ilanlarda yer alan fiyatların ortalaması baz alınarak yapılan hesaplamalara göre, ciroda aslanpayı 19 bin ürünün yer aldığı televizyondan elde edildi. Ortalama fiyat bin YTL olarak kabul edilirse ve 5 bin 300 TV'nin satıldığı göz önüne alınırsa sadece TV'den 5.3 milyon YTL ciro elde edildiği ortaya çıkıyor. Bunu sırasıyla 2.9 milyon YTL ile beyaz eşya, 623 bin 500 YTL ile DVD oynatıcı takip ediyor. Buna, 532 bin 800 YTL'lik laptop, 570 bin YTL'lik fırın, 320 bin YTL'lik telekomünikasyon ürünleri gibi ürünlerin ciroları eklendiğinde yaklaşık 11.2 milyon YTL'lik gelir elde edildiği hesaplanıyor.

2 AYRI İNCELEME BAŞLATILDI
Bu arada, MediaMark'ın izdiham yaratan açılışının ardından Sanayi Bakanlığı ve Rekabet Kurumu 2 ayrı inceleme başlattı. Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan, "Konu birkaç boyutu ile inceleniyor. Reklam Kurulu yanıltıcı reklam olup olmadığını, Rekabet Kurulu da diğer üreticiler açısından rekabete aykırı davranış olup olmadığını inceliyor" dedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kurtlar Vadisi'nin oteli Sözbir Champs Elysees'li oluyor

Birçok yerli diziye ev sahipliği yapan Üsküdar'daki Sözbir Royal Residence ikinci otelini Paris'in ünlü caddesi Champs Elysees'de açma kararı aldı. Sırada Dubai ve Mısır var..


İstanbul Üsküdar'da bulunan ve Kurtlar Vadisi, Binbir Gece gibi dizi filmlerine ev sahipliği yapan Sözbir Otel, Paris'in ünlü caddesi Champs Elysees'ye 'Sözbir Royal Residence Paris' adı ile taşınıyor. Sözbir Royal Residence Hotel'in sahibi Serdar Sözbir, ortak olduğu Fransız ve Türk grubun Champs Elysees'te tarihi bir binayı satın aldığını ifade ederek, "Uzun zamandır Paris'te bir otel kurma hayalim vardı. Binayı alan Türk ortaktan teklif geldi ve biz de sıcak baktık. Yaklaşık 10 milyon Euro'luk bir yatırımla Selçuklu ve Osmanlı mimarisini Paris'e taşıyacağız. Biz Türk işçiliğini ve know-how'ımızı Fransa'ya taşırken, yatırımın büyük kısmını Fransız ortağımız karşılayacak" diye konuştu. Tüm Avrupa'da ses getirecek bir butik otel inşa etmeyi planladıklarını ifade eden Sözbir, 50 suitten oluşacak olan otelde her bir odanın Osmanlı sultanlarının ismini taşıyacağını ve odalarda sultanlara ait portre, tuğra gibi değerli kolleksiyonların da olacağını kaydetti. Otelde aralarında Binbir Gece, Kurtlar Vadisi gibi bir çok dizinin çekildiğini söyleyen Sözbir, "Dubai ve Mısır'da da otel açmak için görüşmelerim sürüyor" dedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Polat ihaneti öğrendi video

26 Eylül 2007 Çarşamba

Polat'ın işi zor. Tataroğulları'na derin devlet ve Abdülhey eklendi..

Abdülhey'in Polat'a karşı ihanetinin damga vurduğu 11. bölümün ardından, Vadi'de heyecan giderek artıyor.

Polat, Alper sayesinde Abdülhey'in ihanetinden haberdar olacak. Bir yandan ekibindeki ihanet tartışmaları ile baş etmeye çalışan Polat, diğer taraftan devletin içindeki derin çetelerle mücadelesine de devam edecek.

Bu mücadele, Polat Alemdar'ı ve Alper'i, derin çetenin hedefi haline getirecek.


Read Post | yorum

The second disaster in the name of law

Following the chairman of the İzmir bar council, the Erzurum bar council chairman also praised the song in question, by saying: "There will always be Ogüns and Yasins in this country."

The chairman of the Erzurum bar council Naci Turan, supported the song by İsmail Türüt, which idolizes the suspects in the Hrant Dink murder, by saying "the song does not praise either the crime or the criminals."

Surprising statement from Erzurum's bar council chairman
25.09.2007


Erzurum's bar council chairman Turan defended the song by İsmail Türüt and Ozan Arif, which has instigated an investigation for the praising of Dink's assassination.


After the chairman of İzmir's bar council Nevzat Erdemir, the Erzurum bar council chairman Naci Turan also defended that the song by İsmail Türüt called "Do not make any plans" does not praise either the crime or the criminal. Turan said: "the investigation has been opened due to the provocations by the media fostered by the Armenian Diaspora."

Turan said he examined the song by İsmail Türüt but did not find any statements praising the crime or the criminal. Turan said it does not make any sense that the song was passed on to jurisdiction. Turan said: "our country is going through a dark period. In his song, Ozan Arif says do not play games in the Black Sea, I believe that these games do work in our country."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

İznik'te bıçaklı kavga: 1 ölü, 5 yaralı

Bursa'nın İznik ilçesinde, iki grup arasında çıkan bıçaklı kavgada, 1 kişi öldü, 2'si ağır 5 kişi yaralandı.Rüstem Niyazi (20) ve ağabeyi Timur Niyazi (25) ile arkadaşları Akif Kansız (22), Volkan Yıldız (21), Emrah Dere (19) ve Andaç Saraç (23), Atatürk Caddesi Yenişehir Kapı mevkisinde yaklaşık 50 kişilik grubun satır, bıçak ve sopalı saldırısına uğradı.

Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine kısa sürede olay yerine gelen güvenlik güçleri, taraflar arasındaki kavgayı havaya ateş ederek bitirmeye çalıştı.

Kavgada, kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce bıçaklanan Akif Kansız olay yerinde öldü, Rüstem ve Timur Niyazi, Volkan Yıldız, Emrah Dere ve Andaç Saraç yaralandı.İznik Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan durumları ağır olan Rüstem ve Timur Niyazi kardeşler, yapılan ilk müdahalenin ardından Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesine sevk edildi.Güvenlik güçlerince yapılan incelemeler sonucu olaya karıştıkları belirlenen S.T. (16), S.A. (22), S.U.(17), A.D. (18), F.D. (19), M.U. (19), Ü.B. (14), M.C. (14), S.P. (17) ve F.Y. (18) gözaltına alındı.

İki grup arasındaki kavganın bir hafta önce küçük bir çocuğun dövülmesi nedeniyle çıktığı öğrenildi.Zanlıların, sorgulamalarının ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kahramanmaraş'ta uyuşturucu operasyonu: 38 kilo 760 gram esrar ele geçirildi

Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde 38 kilo 760 gram esrar ele geçirildi.
Bir ihbarı değerlendiren Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, Fatihler Mahallesi Gazneliler Caddesinde bir süre takip ettikleri Osman S'ye ait plakasız traktörü durdurup arama yaptı.
Aramada, 7 çuvalda toplam 38 kilo 760 gram esrar, 1 pompalı tüfek ve bu tüfeğe ait 8 fişek ele geçirildi.Osman S'nin (74) gözaltına alındığı bildirildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Akçakoca-Karasu kara yolunda heyelan

Düzce'nin Akçakoca ilçesi Karasu çevre yolu Kalkın köyü mevkisinde aşırı yağışlar sonucu heyelan meydana geldi.
Düzce'nin Akçakoca ilçesinde önceki gün meydana gelen sel, toprak kaymalarına neden oldu. Akçakoca-Karasu çevre yolu Kalkın köyü mevkisinde yolun büyük bölümü göçtü. Yolun iki noktasında zeminde 10 metre uzunluğunda, 3 metre eninde ve 6 metre derinliğinde çökme meydana geldiği belirlendi.
Karayolu ekiplerinin çalışma başlattığı yolda trafik kontrollü bir şekilde tek yönden sağlanıyor. Yolun 3 gün içinde tamamen bitirilerek, çift taraflı trafiğe açılacağı belirtildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Djokoviç'e şike teklifi

Sırp tenisçiye, geçen yıl St.Petersburg ilk tur maçını kaybetmesi karşılığında 110 bin pound teklif edildiği ancak kabul etmediği ortaya çıktı..

ABD Açık Tek Erkekler finalisti ve dünyada üç numaralı seribaşı Novak Djokoviç'e şike teklif edildiği ortaya çıktı. Sırp tenisçiye geçen yıl sezonun en iyi turnuvalarından biri olan St.Petersburg Turnuvası'nda ilk tur maçını kaybetmesi karşılığında 110 bin pound (272 bin 800 YTL) teklif edildiği, ancak Djokoviç'in bu teklifi reddettiği belirtildi. 20 yaşındaki tenisçi, organizatörlerinin de bu şike teklifini yapanlar arasında yer aldığı turnuvaya katılmamıştı. Profesyonel Tenisçiler Birliği (ATP) geçtiğimiz ağustos ayında Polonya'da Nikolay Davydenko, Martin Vassallo Arguello arasında oynanan ve Davydenko'nun sakatlanarak çekildiği maçta şike yapıldığı iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Dünyaca ünlü tenisçilerden İngiliz vatandaşı Tim Henman da birçok tenisçiye şike teklif edildiğini ve bazı oyuncuların da bu teklifleri kabul ettiğini belirtmişti.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Bekle bizi G.Saray

Beşiktaş'ın 3 yıldızı Delgado, Bobo ve Tello, G.Saray derbisi için konuştu: "Seyircili ya da seyircisiz bu maçı kazanarak iddiamızı ortaya koymak istiyoruz. Hedefimiz zirvedir."..

Beşiktaş'ın Galatasaray ile oynayacağı maç öncesi siyah beyazlı takımın üç yıldızı Delgado, Tello ve Bobo iddialı açıklamalar yaptı. Dün öğleden sonra yapılan idman öncesi basının huzuruna çıkan üç futbolcu ezeli rakipleriyle ilgili konuştular. Delgado, "G.Saray'ı seyircisiz yenmek futbolcu için hoş bir duygu değil. Keşke seyircili olsaydı daha iyi olurdu. O zaman golden sonra o suskunluğu duyabilirdik" dedi. Tello ise "G.Saray maçında mutlaka seyirci önünde oynamayı isterdim. Ama ben seyircinin Delgado gibi değil, sadece Beşiktaş taraftarı olmasını tercih ederdim" derken Bobo da şu sözlerle noktayı koydu: "G.Saray'ı yenmek için sahaya çıkacağız. Benim için seyircili ya da seyircisiz fark etmez. Bu maçta mutlaka gol atmak istiyorum."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Derbi + Sion = 20 Bin $

Galatasaray yönetimi; Beşiktaş derbisinin kazanılması ve Sion'un geçilmesi durumunda kesenin ağzını açacak. Üst üste 4 galibiyete verilecek olan 10 bin doları ikiye katlayacak ..

Galatasaray yönetimi, Süper Lig'de lider durumda bulunan futbolcularına bir sürpriz yaptı ve Beşiktaş derbisi öncesinde kesenin ağzını açmaya karar verdi. Sarı-kırmızılı yöneticiler, sezon başı belirledikleri üst üste dört galibiyete verilecek 10'ar bin doları, Ali Sami Yen Stadı'ndaki derbinin kazanılması ve UEFA Kupası'ndaki Sion maçında tur atlanması durumunda ikiye katlayacak. Yani Galatasaraylı futbolcular; Beşiktaş ve FC Sion'u mağlup ederse 20'şer bin doların sahibi olacak.

PUAN FARKI COŞTURDU
Sarı-kırmızılı yönetimin bu kararı almasında en büyük etken ligde altıncı hafta sonunda ezeli rakip Fenerbahçe ile puan farkının yediye çıkması. Galatasaray haftasonu oynanacak maçta Beşiktaş'ı mağlup ettiği takdirde Fenerbahçe ile aradaki 7 puanlık farkı koruyacak. Şampiyonluktaki diğer rakibi Beşiktaş ile de yedinci hafta sonunda puan farkını beşe çıkaracak.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

CSKA Moskova-F.Bahçe maçının biletleri satışa çıktı

Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'nda 2 Ekim Salı günü Rusya'nın CSKA Moskova takımı ile deplasmanda yapacağı maçın, Fenerbahçe taraftarına ayrılan biletleri satışa çıktı.
Fenerbahçe Kulübü'nden satışı yapılan biletlerin fiyatlarının 18 ve 21 Avro olduğu bildirildi.

Kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, bilet almak isteyen taraftarların, pasaportlarının ön, arka ve vize sayfalarının fotokopisini getirmesi gerektiği belirtildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Mecidiyeköy'de tarihi derbi

Ezeli rakipler Galatasaray ile Beşiktaş'ın Turkcell Süper Lig'de 29 Eylül Cumartesi günü yapacakları derbi maç, tarihe geçecek.
Galatasaray'ın geçen sezondan kalan 5 maçlık cezası nedeniyle seyircisiz oynatılacak karşılaşma, ezeli rekabetin 83 yıllık tarihinde yerini alacak.

Taksim Stadı'nda 22 Ağustos 1924 tarihinde Beşiktaş'ın 2-0 galibiyetiyle başlayan 83 yıllık rekabette, geride kalan 318 maçın hiçbiri seyirciden yoksun oynanmadı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Canaydın ameliyata alındı

Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, pankreasındaki rahatsızlığı nedeniyle ameliyata alındı.

Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Canaydın'ın bugün saat 10.00'da Memorial Hastanesi'nde, Prof. Dr. Münci Kalaylıoğlu ve Prof. Dr. Koray Acarlı tarafından ameliyata alındığı bildirildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Hülya Avşar evini satışa çıkardı, TMSF haciz koydu

Avşar'ın satışa çıkardığı konak TMSF'ye takıldı. Fon, Avşar'ın 800 bin dolarlık borcu nedeniyle Tarabya'daki iki evine de haciz koydu..

Hülya Avşar 'ın 10 milyon dolara satışa çıkardığı konağa Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Avşar'ın Star Televizyonu'ndan kalan borcu nedeniyle haciz koydu. Avşar, böylece 1997 yılında Sarıyer Büyükdere'de 2 milyon 500 bin dolara satın aldığı ve 8 oda ile 4 salondan oluşan, 4 katlı 750 metrekarelik konağı borcu nedeniyle satamıyor. Konağa ve Tarabya'da bulunan iki ayrı eve daha tedbir koyan TMSF, 6183 Sayılı Yasa gereği konağı satacak. Buradan elde ettiği gelirle Avşar'ın borcu kapanacak.

BORÇ STAR GRUBU'NDAN
Edinilen bilgilere göre Avşar, Star Grubu ile yaptığı anlaşma ile çekilecek bir film karşılığında 300 bin dolar avans aldı. Ancak Avşar filmi çekmedi. Bunun üzerine Avşar'ın Star'a 300 bin dolar avans ve protokolde ceza şartı olarak konan 500 bin dolarlık borcu oluştu. Star Grubu'na TMSF, Uzan grubu borçları nedeniyle el koyunca borç da TMSF'ye geçti. Avşar'ın borcu ödememesi üzerine TMSF 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun hükümlerine göre icra takibine başladı. Verilen sürede borcu ödemeyen ve İdare Mahkemesi'nde itirazda bulanan Avşar'ın itirazı İstanbul 4'üncü İdare Mahkemesi tarafından 8 Şubat'ta reddedildi. Mahkeme Avşar'ın anlaşmaya da yanaşmadığını belirterek sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmeyeceğini beyan ettiğini gözönünde bulundurarak kendisine verilen avans ile cezasını ödemesine karar verdi.

2 EVE DAHA HACİZ KONDU
TMSF bu evin dışında Tarabya Nurol Sitesi'ndeki iki ayrı eve daha haciz uyguladı. Tarabya Mahallesi Nurol Sitesi'ndeki bir evin intifa yani oturum hakkını kendinde tutan Avşar, kuru mülkiyetini 73 bin YTL bedelle kardeşi Helin Avşar'a Nisan 2006'da sattı. Aynı sitede bulunan diğer eve ise Yapı Kredi Bankası mahkeme kararından bir ay sonra 28 Mart'ta 650 bin YTL'lik ipotek koydu. Ancak TMSF yasaya dayanarak hem Helin Avşar'ın mülkiyetine geçen eve hem de bankanın ipotek koyduğu eve haciz koydu.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Murdoch, iftarda Başbakan'a "SABAH-atv'ye talibim" dedi

Dünya medya devi Murdoch, "SABAH ihalesi ile ilgileniyoruz. Türkiye büyüyor, genç nüfusunuz cazip" dedi..

Erdoğan onuruna verdiği iftar yemeğine katılan dünya medya devi News Corporation'un sahibi Rupert Murdoch, SABAH ve atv'ye talip olacaklarını açıkladı. SABAH'a konuşan Murdoch, "Sizin adınız Türkiye'de satış sürecinde olan SABAH ve atv için geçiyor. İhale şartnamesini de aldınız. SABAH ve atv'ye talip misiniz?" sorusuna, şu yanıtı verdi: "Ciddi olarak düşünüyorum, çok ciddi düşünüyoruz. Türkiye büyüyor, gelişiyor, genç nüfusunuz fazla. Başbakan ile bu meseleyi konuşacağım."

KENT: O MİSYONU ÜSTLENMEM
Murdoch, yemekte sağına oturduğu Başbakan Erdoğan ile uzun uzun bu konuları konuşma fırsatı buldu. SABAH ve atv'nin aralarında bulunduğu medya organlarının satışına ilişkin ihale şartnamesini Yunan Antenna, Alman Prosieben Sat 1, Alman RTL grubu, News Corporation ve Çek medya şirketi Central Europe Media Enterprise (CME) firmaları aldı. Ahmet Ertegün'ün vefatının ardından tahtına aday gösterilen ve Türkiye'nin yeni tanıtım elçisi olacağı belirtilen Coca-Cola CEO'su Muhtar Kent de SABAH'a şunları söyledi: "Ben bu misyona soyunmuyorum, gönül koymuyorum. Ama hepimiz her yerde ülkemizin büyükelçiliğini yapmalıyız. Benim işim zaten başımdan aşkın. Ahmet Ertegün'ün yerini dolduracağım diye vermedim bu yemeği. Daha önce Pakistan Devlet Başkanı'na da vermiştim. Bunu hedef olarak koyup onun için uğraşmak yerine gönüllü çalışmak lazım. Viyana'da, Roma'da Coca-Cola'da görev yaparken hep Türkiye için çalıştım. Bundan sonra da aynı ruhla çalışmaya devam edeceğim. Yoksa kimsenin yerine aday değilim."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Avşar Kızı sevgilisine 'mızıkçı' diyor!

25 Eylül 2007 Salı

Magazin dünyasına bomba gibi düşecek açıklamalar ve şok görüntülerle 'Özel Hat', ünlüler dünyasının bilinmeyenlerini ortaya dökmeye devam ediyor! Programda izleyeceklerinizden bazıları şöyle: Büyük aşkı Sadettin Saran'la mavi tura çıkan Avşar Kızı ilk kez sevgilisini anlattı! Sadettin Saran'a mızıkçı diyen güzel sanatçı daha neler anlattı neler... Sonunda Gülben Ergen de konuştu. Sanatçı assolistler tartışmasında kimi 'cin' olarak ilan etti? Ve 'son assolist kim?' tartışmalarına Günay Tuncel son noktayı koydu! Hangi ünlüler gazinoyu doldurdu, kimler doldurmadı? Ayrıntılar ekranda. atv 00.10

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

IBM insan beynine eşit bilgisayar üretecek

IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek, IBM'in 2011'de insan beynine eşit kapasitede bilgisayarlar üretir hale geleceğini belirterek, "Proje başladı ve ilerliyor. Beynimizin kapasitesinin ne kadarını kullanabildiğimizi de bilmiyorum. Bilgisayarlar ne zamanki duyguları da olan, düşünen ve öğrenen bilgisayarlar haline gelirse o zaman hayat çok daha zorlaşacak insan için. Demek ki 2011'lerden sonra beynimiz gerçek bir rakip ile tanışacak" dedi.

Haftalık İngilizce ANKA Review Dergisi'ne konuşan Yüksek, IBM'nin Türkiye'deki faaliyetleri ve bilgisayar teknolojisindeki yeni gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Bilgisayar teknolojisinin geldiği noktayı değerlendiren Yüksek, "Bugünkü bilgi ve veri miktarını geçmiş zamanın teknolojisi ile depolamaya kalksak IBM'nin bu genel müdürlük binasının tamamını kullansanız bile yetmeyebilir. Bu logaritmik büyümeyle 2011'lere ulaşıldığında, her 8 saatte, o ana kadar dünya tarihinde üretilen bilgi kadar yeni bilgi üretilir hale gelecek" diye konuştu.

11 EYLÜL'DE YIKILAN ŞİRKETLERİ KURTARDIK
Henüz Türkiye'de depremlerden veya felaketlerden bahsedilmediği dönemde, IBM olarak ilk kez felaketin tanımını yaptıklarını ve bilgisayar ortamındaki verilerin felaket karşısında yedeklemesi projesini geliştirdiklerini söyleyen Eray Yüksek, "Bütün dünyaya model olduk. Deprem sonrasında San Francisco, bizim projemizi takip etti. İkiz Kuleler'deki şirketlerin saldırı sonrasında ayakta kalması, geliştirdiğimiz yedekleme proseslerinin devamında gelişen uygulamalardan kaynaklandı" dedi.

ARTIK KUŞ GRİBİNİ BİLE RİSK OLARAK GÖRÜYORUZ
Felaketlere karşı hazırladıkları yedekleme projesinin yalnızca kimyasal ve nükleer savaşı kapsamadığını vurgulayan Yüksek, "Böyle bir felaket durumunda tüm ülke söz konusu olduğu için zaten yapacak bir şey yok diyorlar. Bizim yedekleme senaryomuz o dönemde bir de dünyanın üstüne Boeing düşmesini desteklemiyordu. Sonra da biliyorsunuz ikiz kulelere Boeing çarptı. Müşterilerimiz iş tarifini yaparken böyle bir riski düşünmemişlerdi. Bizim senaryo planlarımızda, artık kuş gribi gibi küresel başka riskler de artık kapsama alanında" diye konuştu.

HİÇ ZARAR AÇIKLAMADIK
IBM'in Türkiye'de 90'lı yıllarda müşteri portföyünün kamu kesimi, finans sektörü ve diğerleri eşit olarak dağıldığını ,kamunun pazardan çekilmesiyle oluşan boşluğu finans sektörünün doldurduğunu ve bu kesimin yüzde 50'nin üzerine çıktığını söyleyen Genel Müdür Yüksek "Her şey çok iyi giderken bu kez öngöremediğimiz bir şey oldu. 2001'de finansal kriz çıktı. Tabii ki böyle bir krizi bizim kontrol etme şansımız yoktu. Müşteri setinizin, gelirinizin 54-55'ini topladığınız müşteri setiniz adet ve iş hacmi olarak.bir anda beşte bir oranına düştü. Ona rağmen hep ayakta kaldık ve hiç gelir kaybetmedik IBM olarak. Tarihimizde Türkiye'de hiç kırmızı bilanço açıklamadık.Hatta iki şirket olarak faaliyet gösterdiğimiz için fazladan vergi ödediğimiz de oluyor" görüşünü dile getirdi.

PAZARDA ÇOK İYİ DURUMDAYIZ
Finans sektörünün IBM içindeki şimdiki ağırlığının yüzde 40'lar düzeyinde olduğunu belirten Eray Yüksek " 2001 krizinde giden bankalar da gitmeseydi tabii ki bizim için iyi olurdu. Ama biz bu konsolidasyonun geleceğini öngörüyorduk. Konsolidasyon yine devam edecek diyorlar. Ancak şimdi geleceği çok daha iyi görebiliyoruz. Neyi kontrol edebileceğimizi şimdi daha iyi biliyoruz. Kontrol edemeyeceğimiz alanın IBM'ye verebileceği zarar artık fazla büyük gelmiyor" diye konuştu.IBM Genel Müdürü, pazarın büyüme trendinin aynı kaldığı veya aşağı doğru gitmeye başladığı 2006'nın son çeyreğinden itibaren yüzde 20'ler civarında bir büyüme oranı yakaladıklarını ifade ederek "2007 ilk çeyrek ve ikinci çeyrekte yine pazar aynı kalırken veya aşağı giderken, özellikle ikinci çeyrekte durgunlaşırken, bizim büyüme kat kat üstünde devam ediyor. Böyle de devam edecek gibi gözüküyor.Şu anda Türkiye'de iyi durumdayız, sürekli kovalayıp yakalama döneminden kurtulduk. Şimdi öndeyiz, artık onu koruyup, onu biraz daha büyütme kısmındayız. Yani o rahat kısımdayız. Senelerdir herhalde bu konuma gelmeyi özlüyorduk, ki o krizlerden sonra şu anda orayı tekrar yakalamış durumdayız" dedi.


GSM SEKTÖRÜ VE KAMU BİLİŞİME GÜÇ VERDİ
2005 yılıyla birlikte bilişim sektöründe yeni bir büyüme trendi yakaladıklarını, bu canlanmada Türk Telekom'un yanı sıra 3 GSM operatörünün daha sisteme girmesinin önemli bir rolü olduğunu kaydeden Eray Yüksek yeni süreci şu sözlerle anlattı:"IBM hizmetleri açısından THY iyi sonuçlar üretmeye başladı. Var olan 70 banka müşterimizden en etkili olan 7 tanesi yeniden toparlandı. Satın almalar ve birleşmelerle çok ciddi bir hareket yeteneği elde ettiler. Sigorta şirketleri kabuk değiştirip hızlandı. Endüstri şirketleri toparlandı.Peşinden bankacılıkta bir iki dev proje yeniden yapılanma proje geldi. Onların sayesinde bir anda eski klasik IBM görüntüsü değişti, dış kaynak ve stratejik outsourcing gibi kullanımı olan hizmetlerden oluşan farklı bir yapıya dönüştük. Müşterilerimiz yine aynı kurumsal müşteriler. Ancak müşterilerimizin gücü değişti. Ve de kamuda tekrar canlanma başladı."

IBM GELECEK İÇİN 130 MİLYAR KONTRAT YAPMIŞ DURUMDA
Eray Yüksek "IBM'in gelecekte sistemden çıkması gibi bir durum olabilir mi"yönündeki soruya şu yanıtı verdi:"Küresel ölçekte söyleyeyim önce; IBM için böyle sistemden çıkma gibi bir şey söz konusu olamaz. Biz bu işi kapatıyoruz diyemezsiniz. Nedeni çok basit; IBM'nin bundan sonraki 10 sene hizmet vermek üzere 130 milyar dolarlık kontratı var. IBM'in tek bir sahibi yok. Dolayısıyla sorumlu olduğunuz ekonomilere, o insanlara hizmet,destek vermek zorundasınız. O şirketlerin etrafındaki ekonomilere destek vermek zorundasınız. 363 bin kişilik dediğiniz şirket bir anda neredeyse dev milyonlarca kişinin yer aldığı bir endüstriye dönüşüyor. Türkiye' de de önemli büyük projelerimiz var. Uzun vadeli yazılı hizmet kontratlarımız var. Türkiye'de yapılacak bir şey yok çıkacağız, gideceğiz diyecek bir merci yok IBM'de. IBM' in sadece marka değeri 35 milyar dolar. Pazar değeri ise 180-200 milyar dolar civarında seyrediyor."

KONTROL EDEMEYECEĞİMİZ ALANLARDAN ÇIKTIK

IBM'in Türkiye'de gelirlerinin önemli bir bölümünü oluşturan network çözümleri alanından küresel alınan karar uyarınca çekildiklerini, IBM'in Almanya ve Türkiye'de çok başarılı bir şekilde sunduğu ATM ve para makinaları gibi bireysel finans çözümleri alanından da çıkma kararı aldığını hatırlatan Yüksek,

"Tabii tüm bu kararlar küresel çıkışlar şeklinde olduğu için, bunların etkisi bize daha çok oldu. Biz Türkiye olarak bu alanda kalalım diyemezsiniz. Çünkü bütün hizmet ve ürünler IBM laboratuarlarında geliştiriliyor. Ürün ve hizmet küresel bir zincir. Bir sonraki ürünü kim geliştirecek, desteğini kim verecek. Kısmen çıkış diye bir şey yok. Çıkınca hep birlikte. Lokal olarak kriz oldu diyelim , o zaman Türkiye için bütün dünyayı ayağa kaldırmanız lazım. Çünkü kendi elinizde krizi çözmeniz mümkün değil" yorumunu yaptı.

5'İ NOBELLİ 5 BİN BİLİM ADAMI ÇALIŞIYOR
IBM'nin aralarında dünyanın değişik ülkelerinde bulunan 8 laboratuarında 5'i Nobel ödüllü 5.000 bilim adamının sürekli yeni projeler ve ürünler geliştirme çabası içinde olduklarını belirten Eray Yüksek Türkiye'de de eğitim alanında büyük projeler ve işbirlikleri içinde oldukların dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bilkent'le IBM'nin Zürih laboratuarı irtibatta. Nano Teknolojileri konusunda bilgi alışverişi başladı. Bilgi Üniversitesi'yle, dünyada ilk defa, IBM dışında bir lokasyonda (Center for Advanced Studies) İleri Araştırmalar Merkezi'ni üniversitenin kendi içine kurduk. Koç Üniversitesi, IBM'in dünya çapında verdiği SUR Award'u kazandı ve yine İleri Araştırmalar Merkezi kurarak ''tedarik zinciri CRM '' konusunda çalışmalar yapacağız. Öğrencileri uluslararası yarışmalara dahil ettik.. ODTÜ ile konuşuyoruz. En büyük öğrenci kitlesine sahip Eskişehir'deki Anadolu Üniversitesi ile görüşüyoruz. Üniversiteler ve yetişen nesil, Türkiye'nin önü açacak en önemli kaynaklar."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Yeni Zelanda'da Ruapehu Yanardağı faaliyete geçti

Yeni Zelanda'da Ruapehu yanardağı faaliyete geçti. Yetkililer, North Island'ın merkezindeki yanardağın çamur püskürttüğünü, bir kayak alanının çamur altında kaldığını belirtti.

Kayak alanında çalışan iki kişinin hafif yaralandığı, polisin, dağa yakın kara ve demiryollarını kapattığı kaydedildi.Yetkililer, patlamanın, "2. seviyede" küçük bir patlama olduğunu söyledi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Monopoly'nin İslami versiyonu

Çocuklara yönelik İslami kurallar içeren yeni bir oyun seti hazırlandı. Sure okunan, namaz kılınan oyun, bitiminde, çocukları cennete götürüyor. "Cennet Bahçesi" ismi verilen oyun en az iki kişiyle oynanıyor.

Oyun, üzerine sayılar yerleştirilmiş bir döndürgeç yardımıyla oynanıyor ve "besmele" ile başlıyor. Döndürgeçin gösterdiği sayı kadar kutularda ilerleyen oyuncu o kutuda yazanı yapmak zorunda. Kutuların bazılarında ibadet yapılması istenirken kimilerinde dini mesajlar veriyor.

Ezbere Sure Oku, Şimdi Kur'an Okuma Zamanı, "Bir İlahi Söyle", "İslam'da Örtünmek Farzdır", "Oyun Oynarken Dahi Namaz Kazaya Bırakılmaz", "Peygamberimize salavat getirin", "Cuma Müslümanların Bayramıdır", "Müslümanların Yılbaşı", "İki Rekat Namaz Kıl" yazan kutuları geçtikçe puan toplanıyor ve Cennete yaklaşılıyor.

Çocukları hedef almakla birlikte yaş sınırı bulunmayan oyunda uygulamaları yapmaktan kaçınan oyuncu direkt diskalifiye ediliyor. Oyunun Monopol gibi oyunlardan bir farkı da zar bulunmaması. Her oyuncu belli puanlarla başlıyor. Oyuncu geldiği kare üzerinde, varsa, ilgili kartı çekiyor. Örneğin "kötü davranış" kartı çekilmişsi oyuncu puan kaybediyor, ancak "soru cevap" kartlarına oyuncu doğru cevap veriyorsa üzerinde yazan puanı kazanıyor. Aksi halde bir o kadar puan kaybediyor.

CENNET İÇİN 2 BİN PUAN ŞART
Oyun kartonu üzerinde, "Şimdi Kuran Okuma Zamanı", "Bir İlahi Söyle", "İslam'da Örtünmek Farzdır", "Peygamberimize Salavat Getirin", "Müslümanların Yılbaşı", "Her gün düzenli Kuran Okumalıyız", "Sabah Namazını Vaktinde Kılanın Günü Bereketlenir", "İçki ve Sigara Kötü Bir Alışkanlıktır", "Müslüman Çocuk Ezan Okumayı Bilir", "Bir Fıkra Anlat, "Kimsenin Arkasından kötü Konuşulmaz Gıybettir", "Abdest Namazın Farzlarındandır", "Müslüman Müslüman'ın Kardeşidir", "Oyun Oynarken Dahi Namaz Kazaya Bırakılmaz", "Cuma Müslümanların Bayramıdır", "Allah'ın İsimlerinden 5'ini Say", "Müslüman Yalan Söylemez", "İki Rekat Namaz Kıl", "Arkadaş Nasıl Olmalı Anlatın", "Hapşırınca Elhamdülillah Denir", "Yemek Sağ El ile Yenir", "Cennete İyi Amel İşleyen Müslümanlar Girer" gibi bölümler bulunuyor. Fıkra, tekerleme, bilmece de anlatılması isteniyor.

Çocuklara arap harflerini öğretmek için Elif-ba da oyun içerisinde yer alıyor. Oyun sonunda cennet bahçesine ilk giren oyuncu en yüksek puan olan 2 bin puan, ikinci bin 500 varsa 3. ve diğer oyuncular bin puan alıyor.

AYAKTA YEMEK KÖTÜ DAVRANIŞA GİRİYOR

Çocukların seçtiği kötü davranış kartı içerisinde "Kumar Oynamak", "Vurdum Duymaz ve Duygusuz Olmak", "Yerlere Çöp Atmak", "Hayvanlara Kötü Davranmak", "Ayakta Yemek Yemek-Su İçmek", "Fazla Televizyon Seyretmek", "İçki İçmek", "Diş Fırçalamamak" bulunuyor. Sure Kartlarının arkasında ise çeşitli sureler yer alıyor.

ÇOCUĞA "4 MEZHEBİ SAY"
SORUSUSoru Cevap Kartlarına örnekler ise şöyle:
"Kıblen Neresidir?", "Kafir Kime Denir?", "Kelime-i Şahadet Nedir?", "Dinin Hangi Dindir-Kitabın Hangi Kitaptır?", "4 Mezhebi Sayın", "Azrail'in Görevi Nedir?."

Oyunda ayrıca dua kartları da bulunuyor. Dua kartlarından örnekler şöyle:
"-Elbise Giyinirken - O Allah'a hamd olsun ki benden bir kuvvet olmaksızın bu elbiseyi bana giydirdi ve bunu bana rızık olarak verdi,-Aynaya Bakarken - Allah'ım hamd olsun. Allah'ım! Benim yaradılışımı güzel kıldığın gibi ahlakımı da güzelleştir."Bu oyunun diğer oyunlardan farkı, oyun sonunda birinciye para ödülü yerine cennet bahçesi vaat ediliyor olması. Oyunda, Müslüman bir ailenin çocuğunu yetiştirirken, dikkat edilmesi gereken bir takım davranışlar da yer alıyor.Oyunun amacı ise oyun setine yerleştirilen kağıtta şöyle açıklanıyor:"Yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde şiddetten uzak, sağlıklı, genel ahlak kurallarına örf ve adetlerimize uygun toplumumuza her yönüyle faydalı verimli bireylerin yetişmesine katkı sağlamak. Oyunu oynayan çocukların yanı sıra oynayacak yetişkinlerin de normalde hayatında belki de dikkat etmediği birçok davranış karşısına çıkacak ve ihmal ettiği birçok şeyin farkına vararak düzeltme şansına sahip olacağına ve düzelteceklerine inanıyoruz."Oyunun dağıtıcı firma yetkilileri, Ramazan ayında satışların arttığını belirtirken, oyunun tüm oyuncakçılarda ve bazı marketlerde bulunabileceğine işaret etti.

PEDAGOGLAR BAKMALI
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Saim Yeprem de yaptığı yorumda, oyun konusunun bir uzmanlık alanı olması nedeniyle pedagogların mutlaka devreye girmeleri gerektiğin söyledi. Yeprem, "Bahsedilen oyun eğer çocukları yaşlarına, kabiliyetlerine göre bilgilendiriyor, yönlendiriyor, eğlendirirken eğitip öğretiyorsa elbetteki iyi bir oyundur. Ama önce mutlaka pedagoglar bakmalı" dedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Ucuz bilgisayar için birbirlerini ezdiler

Ümraniye'de, piyasa fiyatının çok altında elektronik eşya satan mağazanın önünde izdiham yaşandı. Gruplar halinde içeri alınan müşterilere, bir süre sonra dışarı çıkmamaları üzerine görevlilerce biber gazı sıkıldı.

Akşam saatlerinden itibaren sırada bekleyen ve İstanbul dışından gelenlerle birlikte sayıları binleri bulan vatandaşlar, adeta birbirini ezdi. Kuyruğa sonradan girmeye çalışan ve demir parmaklıklara çıkan bazı vatandaşlar sırada bekleyenleri tekmelerken, polis ve güvenlik görevlileri vatandaşları yatıştırmak için yoğun çaba harcadı. Saat 08.00'da kapılarını açan mağazaya girmek için birbirini ezen vatandaşlar arasında kavga çıktı.

Günler öncesinden tanıtımları yapılan mağazanın önünde dün gece saat 21.00 sıralarında sıraya giren vatandaşlar, indirimdeki elektronik eşyalardan alabilmek için sabaha kadar bekledi. Her geçen saat sayısı artan kalabalığın sayısı diğer illerden de gelenlerle binlere ulaştı. Sıraya girmemekte direnen bazı vatandaşları sıraya sokma çabasında başarılı olamayan köpekli mağaza güvenlik görevlileri, vatandaşlara müdahale etti. Basın mensuplarını engellemek isteyen bir güvenlik görevlisi, tuttuğu köpeği basın mensuplarının üzerine saldırdı.

Vatandaşla arasında yer yer yaşanan tartışmalar mağazanın açılış saati yaklaştıkça kavgaya dönüştü. Bu sırada, kalabalığın arasında kalan genç bir kadın, zor anlar yaşadı. Sinirlenen genç kadın, izdihamda bulunanlara yumruk atmaya çalıştı. Bu arada demir korkuluklar üzerine çıkan bazı kişiler de sırada bekleyenlere tekmeyle karşılık verdi. Kapıların açılmaya başlamasıyla birlikte içeri gruplar halinde alınan vatandaşlar, demir korkulukları devirdi. Demir korkulukların yıkılması ile vatandaşlar ezilme tehlikesi yaşadı.

İçeri girerek alışveriş yapmayı başaran müşteriler uzayıp giden kuyruğun arasından ürünleri ile birlikte geçerken bekleyen vatandaşlar tarafından alkışlandı. LCD televizyon ile bilgisayar aldığını söyleyen bir vatandaş, mağaza önüne dün akşam saatlerinde geldiğini ve sabaha kadar beklediğini ifade etti. Bu arada mağaza etrafında yaşanan izdihama rağmen, uzuyan kuyrukta bekleyen vatandaşların sessiz duruşu dikkat çekti.

MÜŞTERİLERE BİBER GAZI SIKILDI
Saat 08.00'de açılan 2 katlı mağazaya girerek kampanyalı ürünlerden satın almak isteyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. İzdiham yaşanmaması için gruplar halinde içeri alınan müşterilere, bir süre sonra dışarı çıkmamaları üzerine görevlilerce biber gazı sıkıldı. Bir grubun içerde alış veriş yaptığı sırada dışarıdakilerin içeri girmemesi amacıyla kapıları kapatılan mağazaya girmek için gelenlerin mağaza dışında oluşturduğu kuyruğa katılmak istemeyen bazı kişilere de köpekli güvenlik görevlilerince müdahale edildi. Bu sırada eğitimli köpeği görüntü almaya çalışan basın mensuplarına yönelten bir güvenlik görevlisi ile basın mensupları ve vatandaşlar arasında tartışma yaşandı.Mağaza yetkilileri, kampanyalı ürün satın almak için mağazaya gelenlerin neden olduğu izdihamı önlemek için başvurdukları tedbirlerin yeterli olmadığını ifade ederek, mağazaya girmek isteyenleri, ürün kalmadığı yönünde anons yapmalarına rağmen ikna edemediklerini bildirdiler.

ÜRÜNLER YARIM SAATE TÜKENDİ
Fiyatların ucuzluğu dolayısıyla talep gören mağazada, piyasa değeri 3 bin 500 YTL olan plazma televizyonlar 1500 YTL'ye, 1300 YTL'lik dizüstü bilgisayar 666 YTL'ye, 340 YTL'lik büro tipi buzdolabı 90 YTL'ye satıldı.Müşterilerin özellikle ilgi gösterdiği 800 diz üstü bilgisayar ile 5 bin 300 televizyonun yaklaşık yarım saatte satıldığı bildirildi.Mağazadaki izdiham, satışların durdurulduğunun anons edilmesinin ardından müşterilerin mağazadan ayrılmasıyla sona erdi.Öte yandan, şehir dışından gelenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin otomobilleriyle mağazaya gelmesi yüzünden çevredeki yollarda trafik sıkışıklığı yaşandı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Yersiz Yurtsuz'un final bölümü nefes kesecek!

Taş ustası Emrullah ile kızı Suna'nın yürekleri burkan hikayesini anlatan 'Yersiz Yurtsuz' son bölümü ile atv'de..

Ferdi Tayfur, Nesrin Cevadzade ve Şerif Sezer'in rol aldığı 'Yersiz Yurtsuz'un bu akşamki son bölümünde pek çok soru yanıt bulacak. İşte konusu: İshak, Hazal sayesinde konağa adım atmıştır artık... Suna, onu karşısında görünce şoke olur. Hazal kendisini kurtaran İshak'a aşık olur...

SUNA'YA KÖTÜ SÜRPRİZ Celal, bir an önce torun isteyen annesinin baskısı altındadır. Suna onun kendisine neden el sürmediğini anlar. Bu arada Celal, Suna'ya taktıkları altınların yokluğunu fark eder. Suna çaresizlik içinde kıvranmaktadır. İshak, sevdiği kızın zor durumda olduğunu anlar. Celal'in bir açığını yakalayan İshak, onu jandarmaya ihbar eder. Ve onları bekleyen kötü sürprizden habersiz, Suna'nın yanına gider... atv 22.00

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Sanal casusluk endüstriye dönüşüyor

IBM'e göre, dünyada sanal casusluk bir endüstriye dönüşüyor. Siber teröristler, kötü amaçlı yazılım kiralayarak küçük kurumlar üzerinde deniyor ve olası saldırı yöntemleri konusunda kendilerini geliştiriyor.

IBM'in Internet Security Systems (ISS) X-Force Araştırma ve İş Geliştirme Ekibi, kötü amaçlı yazılımların (malware) nitelik ve nicelik bakımından 2007'de büyük bir artış kaydettiğini açıkladı.

IBM'in yayımladığı rapora göre, 2007'nin ilk 6 ayında tespit ve analiz edilen kötü amaçlı yazılımların sayısı, 2006'nın tamamında ulaşılanları geçti. Raporda ayrıca, sanal casusluk yapan kişilerin çalışmalarını el altından fahiş fiyatlara sattıkları bir endüstrinin de gelişmekte olduğu vurgulanıyor.
Rapora göre, IBM'in ISS ekipleri, 2007'nin ilk 6 ayında 210 binden fazla kötü amaçlı yazılım tespit etti. Araştırmacılar, yazılım mimarisi göz önüne alındığında, ortaya çıkarılan çalışmaların oldukça karmaşık ve yetkin olduğunu belirtti.

2007 yılında en çok karşılaşılan kötü amaçlı çalışmanın, yüzde 28 payla, basit bir uygulama gibi gözüken ancak girdikleri sistemdeki gizli bilgileri ele geçiren Truva Atı yazılımları olduğunu açıklandı.Rapor, sanal saldırıları organize eden kişilerin, iş portföylerine finansal kiralama yöntemini de eklediğini saptadı. Buna göre, siber teröristler, kar amaçlı saldırılarını gerçekleştirmeden önce, karaborsadan kötü amaçlı yazılım kiralayarak küçük kurumlar üzerinde deniyor ve olası saldırı yöntemleri konusunda kendilerini geliştiriyor.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Vahşi batıya çevirdiler'

24 Eylül 2007 Pazartesi

PKK'ya kaçak silah ve sivil katliamı iddialarıyla gündeme gelen Blackwater hakkında kitap yazan ABD'li gazeteci: Sivilleri hedef tahtası yapıyorlar. ABD askeri yargılanıyor. Ama onlar dokunulmaz..

ABD'li özel güvenlik şirketi Blackwater'ın paralı güvenlik görevlileri, 11 Iraklı sivili öldürünce dünya gündemine oturdu. Ardından Irak'a kaçak silah soktukları, bu silahların da PKK'nın eline geçtiği iddiaları geldi... Kaçak silah iddialarını dün yalanlayan şirket hakkında "Blackwater: Dünyanın En Güçlü Özel Ordusu'nun Yükselişi" adlı bir kitap yazan Amerikalı gazeteci Jeremy Scahill, kirli çamaşırları anlattı.

'ONLARA DOKUNULAMIYOR'

Şirketin ABD Dışişleri Bakanlığı'nca kiralandığını belirten Scahill, "Askerleri, Irak'ı vahşi batıyı çevirdi. Kovboy gibiler. Araçlara rastgele ateş ediyor, sivilleri hedef tahtası olarak kullanıyorlar. ABD askerlerinin 64 davası var. Onların tek bir davası bile yok. Dokunulmazlar" dedi. Demokratik Politika Komitesi'ne ifade veren Scahill, "Geçen yıl içlerinden biri, Irak Devlet Başkan Yardımcısı'nın korumasını öldürdü. Katili hemen yurt dışına kaçırdılar" diye konuştu. Blackwater'ın 2004'teki Felluce ve Necef'teki çatışmalarda da yer aldığını belirten Scahill, "Saldırılarını filme çekmişler" diye konuştu.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

İngiltere'de 'mavi dil' paniği var

İngiltere'de şap hastalığı yayılmaya devam ederken, bu kez de Avrupa'da sığırlarda görülen, ancak İngiltere'de daha önce hiç rastlanmayan mavi dil hastalığı tespit edildi. Sokucu sineklerle nakledilen viral hastalığa, Ipswich bölgesindeki bir sığır çiftliğinde rastlandığı belirtildi. Avrupa'da her yıl binlerce sığırın ölümüne yol açan hastalığın İngiltere'de ortaya çıkması hayvancılığa ikinci bir darbe oldu.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Balkanende Müslümanlara sahip çıktı

Hollanda'da Müslüman karşıtı aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in radikal söylemlerine ülkenin başbakanı Jan Peter Balkanende sert çıktı. "Toplumum bir kesimin dışlanmasını asla duymak istemiyorum. Yabancı kökenliler ve Hollandalılarla bir araya geldiğimde hep güzelliklere tanık oluyorum. Bunda Müslümanların da büyük payı var" dedi. Wilders'ın Balkanende'ye yanıtı ise gecikmedi: Sen bir korkaksın. Ülkeyi sattın. İslam tehlikesini görmezden geliyorsun. Halkının şikayetlerini dinle...

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Köprü ve otoyollardan 358.7 milyon YTL aktı

Boğaziçi köprüleri ile işletmedeki paralı otoyollar kazandırmaya devam ediyor. Karayolları Genel Müdürlüğünün ağustos verilerine göre, İstanbul Boğaz köprüleri ile 6 paralı otoyoldan bu yılın sekiz ayında yapılan geçişlerden, 358 milyon 742 bin YTL net gelir elde edildi. Aynı sürede İstanbul Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri ile otoyollardan toplam geçiş yapan araç sayısı ise 203 milyon 224 bin adet oldu. Ağustos sonu itibariyle İstanbul'daki iki köprüden 133 milyon 341 bin YTL gelir elde edilirken bu süre içinde köprülerinden çift yönlü olarak geçiş yapan toplam araç sayısı ise 99.1 milyon oldu. Aynı dönemde özelleştirilme çalışmaları sürdürülen paralı otoyollardan ise 225.4 milyon YTL gelir elde edildi. Bu sürede paralı otoyollardan çift yönlü olarak 104.1 milyon araç geçiş yaptı. 2006 yılı sonunda köprü ve paralı otoyollardan 410.7 milyon YTL gelir elde edilmişti. Köprü ile otoyolların bu yılki toplam gelirlerinin ise 450 milyon YTL'yi aşması bekleniyor. Köprü ve otoyol geçiş ücretlerinden elde edilen net gelir, yüzde 18'lik KDV ile yüzde 10 belediye payı kesintileri yapıldıktan sonra hesap ediliyor.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Video kaydı katliamı gösterdi ama

Irak İçişleri Bakanlığı, Blackwater'a yönelik soruşturmasını tamamladı. Bakanlık, 11 Iraklı sivili, kendilerine yönelik hiçbir provokasyon olmamasına rağmen öldürdüklerini gösteren video kayıtları ortaya çıktı. Bakanlık Sözcüsü Tümgeneral Abdulkerim Halef, konunun yargıya havale edildiğini söyledi. Başbakan Maliki de dün, şirketin Irak'taki çalışma lisansının iptal edilmeyeceğini açıkladı.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Ani istifası için halktan özür diledi

Japonya'da geçen ay görevinden ayrılma kararı alan Başbakan Şinzo Abe, ani istifası nedeniyle halktan özür diledi. Japon Başbakanı Abe, bulunduğu hastanede düzenlediği basın toplantısında, kendisini zorlayan sağlık nedenleri yüzünden aniden istifa ettiğini açıklayarak halktan özür diledi. Abe, sağlığıyla ilgili olarak da bunu tartışmanın uygun olmadığını, ancak üzgün olduğunu söyledi.

Geçen ay sağlığıyla ilgili sorunların ardından fiziksel sınıra ulaştığını anlatan Abe, "Başbakan olarak sorumluluklarımı yerine getirecek gücüm olmadığına karar verdim" dedi.Başbakan Abe, ayrıca Yasuo Fukuda'nın yeni başbakan olarak atanması beklenen salı günkü meclis oturumuna katılacağını ve bundan sonra milletvekili olarak hizmet vermeyi istediğini söyledi.Şinzo Abe, 12 Eylülde görevinden ayrılmak istediğini açıklamış, ertesi günü de stresle ilgili olduğu belirtilen rahatsızlığı yüzünden hastaneye yatmıştı. Abe, kararıyla ilgili kapsamlı açıklama yapmadığı ya da özür dilemediği için eleştirilere hedef olmuştu.

Abe'nin ani kararı, Japon siyaset dünyasında karmaşa neden olmuş, iktidardaki Liberal Demokratik Parti, dün Abe'nin yerine geçecek kişi olarak Yasuo Fukuda'nın belirlendiğini açıklamıştı. Fukuda'nın yarınki meclis oturumunda yapılacak seçimle başbakan olması bekleniyor.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kudüs'ün öteki yüzü Kırılma Noktası'nda

Ramazan Öztürk'ün hazırlayıp sunduğu 'Kırılma Noktası' adlı gezi-belgesel tarzındaki program yeni sezonu Kudüs'te açıyor. Kudüs'e hep Filistin topraklarındaki çatışmaların merkezi olarak bakılıyor. Oysa ki tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan Kudüs'ün, bir de öteki yüzü var. Kudüs dinler tarihinin yeşerdiği toprakların merkezidir. Bu tarih, Musa'nın Sina Çölü'ne yürümesiyle başlar, İsa'nın çarmıha gerilmesiyle devam eder. Hz. Muhammed'in Mirac'a yükseldiği yer de Kudüs'tür... Tek tanrıya inanan üç büyük dinin vazgeçilmezidir Kudüs... 'Kırılma Noktası' Doğu ile Batı arasındaki hesapların görüldüğü Kudüs'ü bir başka açıdan ele alıyor. Yahudi, Müslüman ve Hıristiyan din adamları, Kudüs'ün bilinmeyenlerine ışık tutuyor. Din adamları, bu şehirde siyasetin mi dini, dinin mi siyaseti etkilediğini yorumluyor.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Müthiş icat' Erke sırra kadem bastı

'Asrın buluşu' olarak sunulan, bedava elektrik enerjisi üretecek "ERKE dönergeci" sırra kadem bastı. Emekli generallerin katıldığı büyük şovla yapılan açıklamanın ardından "Buluşu 2007'de halkın kullanımına sunacağız" diyen şirket sessizliğe büründü. "Bilimsel düşüncenin gücü" sloganıyla piyasaya çıkan ve pek çok soru işareti bırakan şirketin sözcüsü emekli tümgeneral Çetin Uğural, hiçbir telefona çıkmıyor. Şirketin hiçbir görevlisi de ne telefonla ne yüzyüze görüşmeyi kabul etmiyor. Geçen yıl Cumhuriyet Bayramı'nda ilanlarla adını duyuran ve ardından 21 Kasım 2006'da ilk açıklamayı yapan Uğural, Erke için "Buluş istenen güç ve sürati sağlayabilen, yakıt gerektirmeyen bir kuvvet makinesidir" demişti.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Ramazanda sebze-meyve fiyatı indi'

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, ramazanda üretici fiyatlarında önemli bir artış olmadığını açıkladı. TZOB Başkanı, ramazanda tarımsal ürün fiyatlarındaki spekülatif artışlara ilişkin medyada yer alan haberler üzerine yaptıkları araştırmada, son 20 günde marketlerde yaş meyve-sebze fiyatlarında indirim gözlendiğini duyurdu. Uyarılarının belirli ölçüde etkili olduğunu ve market fiyatlarında indirim gözlemlendiğini kaydeden Bayraktar, açıklamaların market fiyatlarını frenlediğini, ancak üretici ve market fiyatları arasındaki makasın hâlâ çok yüksek olduğunu söyledi. Üretici ile tüketici fiyatları arasındaki farkın yaş sebze ve meyve ile kurutulmuş ürünlerde yüzde 208'lere, baklagiller ve hayvansal ürünlerde yüzde 228'lere kadar çıktığına işaret eden Bayraktar, üreticiden tüketiciye ulaşan hal, pazar ve market gibi zincirin halkalarının fiyat artışlarında etkili olduğunu savundu.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Gazeteci Başlangıç memurlar koğuşunda

"Karşılıksız çek vermek" suçundan tutuklanan gazeteci Celal Başlangıç'ın cezaevinde memur koğuşunda kaldığı öğrenildi. Başlangıç'ın tutuklanmasına neden olan borcun bir dönem çıkardığı Beyoğlu adlı gazeteden kaynaklandığı belirtildi. Hakkında "karşılıksız çek vermek" suçundan açılan bir dava nedeniyle gıyabi tutuklama kararı bulunan ve Diyarbakır'da önceki gün tutuklama kararı vicahiye çevrilen gazeteci Celal Başlangıç, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Başlangıç'ın cezaevinde çeşitli suçlardan tutuklu bulunan memurların kaldığı memur koğuşuna konduğu öğrenildi. Başlangıç'ın cezaevine girmesine neden olan borcun ise bir dönem çıkardığı Beyoğlu adlı gazeteden kaynaklandığı belirtildi. Avukatı, borcun ödendiğini, ancak alacaklı şirket tarafından bildirim yapılmadığı için Başlangıç'ın tutuklandığını, bugün (pazartesi) serbest bırakılacağını söylemişti.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Dink'in örnek gösterdiği araziye Maliye kanca attı

Türkiye'de 50 yıl süren hukuk mücadesi sonunda dedesinden kalan arazileri geri alan Bedros Agopian'ın başı Maliye Bakanlığı ile dertte. Bakanlık Ajda Pekkan, Mehmet Cevahir gibi isimlere ait villalar bulunan Tarabya sırtlarındaki araziyi 'babasının savaş döneminde kaçmasını' gerekçe göstererek Agopian'dan geri istiyor. İstanbul'da banka sahibi olan Marten Agopian 1. Dünya Savaşı sırasında Köstence'ye yerleşti. İstanbul'daki işini de yürüten Agopian 1949 yılında Tarabya'daki 100 dönümlük arazinin Hazine'ye devredildiğini öğrenince dava açtı, ancak 6- 7 Eylül olayları nedeniyle 1955 yılında İngiltere'ye gitti. Ölümünden sonra mirası büyük oğlu Bedros Agopian'a kaldı. Berdos yarım kalan hukuk mücadelesine 1991 yılında yeniden başladı ve dava lehine sonuçlandı. Ancak 'tapu iptali' ve 'tescil' davası açan Maliye Bakanlığı Bedros'un babasının, Bulgaristan'da Osmanlı'ya karşı kışkırtıcı faaliyetlerde bulunan 'firari' ve 'mütegayyip eşhastan' (ülkeyi terk eden ya da kaçan) olduğunu iddia ederek, mülk edinme ve mirasçı olma haklarından mahrum olması gerektiğini öne sürdü.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Fransız vekilin iftar hayali

Türkiye'nin AB'ye girişine muhalefet eden Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin partisi UMP milletvekili Damien Meslot, Fransa'da yaşayan Türkler için 6 Ekim'de Fransa'nın Belford kentinde 2 bin kişilik iftar sofrası kuracak. "Fransa'da yaşayan Türkler için ramazanda hoşlarına gidecek bir şey yapmak istiyorum" diyen Meslot, Türk danışmanı İlnur Çevik aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı'na başvurarak yardım istedi. Dışişleri Bakanlığı da Meslot'a bugüne kadar Yunanistan, Romanya, Sırbistan, Bosna- Hersek, Arnavutluk, Makedonya gibi Balkan ülkelerinde iftar sofraları açıp kültür programları düzenleyen Bayrampaşa Belediyesi'nin Bereket Konvoyu'nu önerdi. Bereket Konvoyu, Fransız milletvekilinin daveti doğrultusunda 6 Ekim 2007 günü Fransa'nın Belford kentinde 2 bin kişilik iftar sofrası kuracak. "Balkanlar'dan Avrupa'ya Bayrampaşa'da ramazan" adı ve "Kardeşlik Sınır Tanımaz" sloganı ile kurulacak iftar sofrasından sonra herkesin katılabileceği kültür söyleşileri yapılacak ve Konya Belediyesi Sema ekibi gösterisi sunacak. İftar ve söyleşilerin ardından ise Haluk Levent konser verecek. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge, bu yıl Balkan ülkelerinin yanı sıra Avrupa ülkelerinde de iftar ve kültür sofralarının kurulacağını belirterek "Fransız milletvekilinin teklifini seve seve kabul ettik" dedi.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Şırnak'ta 46 kişi gözaltında

Güvenlik Güçleri, Şırnak'ta PKK'ya yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen 46 kişiyi gözaltına aldı. Yakalanan şahısların PKK'ya, kırsal alanda faaliyetlerini yürütmek üzere eleman temini ve çeşitli malzemeler sağlama konusunda yardımcı olduğu öne sürülüyor. Genelkurmay Başkanlığı, operasyonlarla ilgili olarak; "Vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşamalarını sağlamak maksadıyla bölücü örgüte yönelik operasyonlara devam edilmektedir" açıklamasını yaptı.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Obezite, çocuklarda yüzde 25 arttı

Son yıllarda hazır gıdaların tüketilmesi, fastfood diye adlandırılan ayakta atıştırma, dengesiz ve düzensiz beslenme, kalıtım ve hareketsizlik çocuklardaki obeziteyi de arttırdı. Türkiye'de, geçmiş yıllara oranla obezite şikayeti ile hastanelere başvuran çocuk sayısında yüzde 25 oranında artış görüldüğüne dikkat çeken Türkiye Milli Pediatri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Enver Hasanoğlu, bunun ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve gerekli önlemlerin acilen alınması gerektiğini söyledi. Refah düzeyinin yükselmesinin de obeziteyi tetiklediğini belirten Prof. Dr. Hasanoğlu, uzun süre televizyon seyreden ve bilgisayar karşısında vakit geçiren çocukların, bir yandan da abur cubur yemeleri sonucu obezleştiklerini anlattı.
Read Post | yorum

ABD'li keskin nişancılar direnişçilere "yem" bırakmış

Irak'taki Amerikan ordusunun ülkedeki direnişçilerle mücadelede ilginç bir yöntem uyguladığı ortaya çıktı. Buna göre Pentagon tarafından gizli bir program kapsamında görevlendirilen keskin nişancılar, Irak'ta belli yerlere patlayıcı kabloları, plastik patlayıcılar veya bazı cephaneleri "yem" olarak bırakıyor. Yoldan geçerken düşmüş izlenimi verilen "yem"lerin bırakıldığı yerleri gözetleyen keskin nişancılar da bırakılan bu maddeleri alan Iraklıları öldürüyor.

Olay, 3 keskin nişancının öldürdükleri Iraklıların üzerine silah yerleştirmekle suçlanması üzerine ortaya çıktı. Pentagon'un bu gizli programı, askerler hakkında hazırlanan soruşturma dosyalarında ayrıntılı bir şekilde anlatıldı. Bu belgeleri suçlanan askerlerin ailelerinden ele geçiren Washington Post gazetesi ise olayı haber yaptı.

Soruşturma dosyasında yeminli ifadesi yer alan Irak'taki keskin nişancı birliklerinden birinin lideri olan Yüzbaşı Matthew P. Didier, Pentagon'un programını "Yem bırakma, kullanacaklarını bildiğimiz bir nesneyi, onu alacak düşmanı yok etme niyetiyle yola bırakarak bir tuzak kurmadır" diye anlattı. Didier, "Temel olarak bir nesneyi, kolaylıkla izleyebildiğimiz bir yere bırakıyoruz. Eğer birisi onu bulur ve onu alıp gitmeye kalkışırsa, biz bunu gördüğümüz için bu kişiyi sahip olduğu nesneyi Amerikan güçlerine karşı kullanacak diye addediyoruz" diye anlattı.

Washington Post'ta yer alan habere göre Didier, Ocak ayında ABD ordusuna bağlı Asimetrik Savaş Grubu'nun birliğini ziyaret ettiğini ve ardından kendilerine "yem olarak düşürülecek" cephane gönderdiklerini belirtti. Didier, bu cephanelerin koalisyon güçlerine zarar vermeyi amaçlayan Anti-Irak Güçleri'ne (AIF) karşı kullanıldığını ve kendilerine avantaj sağladığını kaydetti.

Ancak "düşürülen yemleri" yerden alan kişilerin direnişçi veya sivil olup olmadığı veya askerlerin ikisi arasındaki farkı nasıl ayırt ettikleri ise bilinmiyor. Ulusal Askeri Adalet Enstitüsü Başkanı Eugene Fidell, bu tür bir "yem bırakma" programının titizlikle incelenmesi gerektiğini; çünkü "yemi" bir sivilin alması gibi ihtimallerin sorun oluşturacağını söyledi. Fidel, "Silahlarla, savaş deposu ve aletleriyle dolu bir ülkede eğer bir kişi silah olarak kullanılabilecek bir şeyi yerden alırsa, sokakta gördüğünüz her Iraklıdan sırtında bir hedef olduğu halde gezmesini isteyebilirsiniz" dedi.Soruşturma kapsamında ifadeleri alınan askerler, Irak'taki keskin nişancı takımlarından 12'sinin bu "yem atma" programından haberdar olduğunu söyledi. Askerler, bazılarının da "yem atma" olayını bildiklerini; ancak amacını bilmediklerini ifade etti. Soruşturma raporuna göre programdan resmolarak haberdar edilmeyen iki asker de "yem atma" programını keskin nişancılık nöbeti sırasında uyuyakalmaktan ceza alacakları zaman öğrendiler.

Ordunun üst düzey yetkilileri, program hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Raporda soruşturmacıların, keskin nişancıların birliğinde içinde cephane parçaları olan kutular buldukları da yer alıyor.Ordu sözcülerinden Paul Boyce ise "Muharipleri hedef alan spesifik metotları tartışmayız" şeklinde konuştu. Boyce, "Suçlanan askerler, adam öldürme ve öldürdükleri kişilerin üzerine silah bırakmakla suçlanıyor. Yerel halkın öldürülmesini emreden veya 'düşürülmüş cephanelerin' öldürmeleri haklı çıkarmakta kullanılmasını öngören gizli bir program yoktur" dedi.Bu programın Irak'ın hangi bölgelerine ulaştığı, nerelerde kullanıldığı ve şimdiye kadar "yem atma" yoluyla kaç Iraklının öldürüldüğü bilinmiyor.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kayıp kızları için SAS komandoları kiralayacaklar

Portekiz'de geçen mayıs ayında kaybolan ve ailesi tarafından öldürüldüğü iddialarının da ortaya atıldığı İngiliz kızın anne-babasının, küçük Madeleine'in akıbetinin belirlenebilmesi için eski SAS komandolarından bir ekip kiralamaya hazırlandığı açıklandı.

Eski bir SAS komandosu tarafından işletilen ve çalışanları da eski SAS komandolarından oluşan özel bir dedektiflik ve güvenlik şirketiyle anlaşan anne-babanın, Portekiz polisinin elinde pek çok delil bulunmasına rağmen soruşturmayı savsaklamaya başladığını düşündüğü belirtildi.

Kadrosu SAS komandolarından oluşan Control Risk Group adlı firmanın özellikle adam kaçırma, araştırma ve kurtarma operasyonları konusunda uzman olduğu ve iki bağımsız görgü tanığının Madeleine'i Fas'ta gördüklerine dair delil başta olmak üzere, bütün ipuçlarını değerlendireceği kaydedildi.
Şirketin 1975'te kurulmasından bu yana binden fazla olayı aydınlattığı, 600'den fazla çoğu eski SAS komandosu ve MI6 ajanı olan çalışanı bulunduğu ve eski SAS komutanlarından Sir Michael Rose'un da şirketin direktörlüğünü yaptığı bildirildi.Şirketin müşterileri arasında Irak'taki özel güvenlik anlaşmaları için Control Risk Group'a üç yıl içinde 112 milyon sterlinlik ödeme yapan İngiliz hükümetinin de bulunduğu bildirildi.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Çin'de dördüncü uzay üssü

Ay'a gitmeyi hedefleyen Çin, dördüncü uzay üssünü kurmayı kararlaştırdı."China Daily" gazetesinin yazdığına göre, ekvator çizgisine diğer üç uzay üssünden daha yakın olacak fırlatma üssü, güneydeki Hainan adasında bulunan Veçang yöresine inşa edilecek. Üs, 2010'a doğru faaliyete geçirilecek.

Üste iki fırlatma rampası ve bir montaj fabrikası bulunacak. Üsten, toksik etkiye yol açmayan, çevreyi kirletmeyen yeni nesil füzeler fırlatılacak.

Uzmanlara göre, fırlatma işlemi için en uygun bölge ekvator. Füze, ekvatordan fırlatılınca dünyanın dönme hareketinden doğan itme gücünden daha fazla faydalanıyor.

Çin, son üç yıl içinde yörüngeye iki sefer düzenleyerek ABD ve Rusya'dan sonra uzaya kendi imkanlarıyla insan gönderen üçüncü ülke olmuştu.Çinliler, Ay'a da insan göndermeyi tasarlıyor. Bu amaçla bu yıl içinde Ay'a keşif uydusu yollayacaklar.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Çin'de internet kullanıcısı 165 milyonu aştı

Yaklaşık 1.3 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin'de internet kullanıcıların sayısının 165 milyonu aştığı bildirildi.

Bugün Pekin'de başlayan "2007 Çin İnternet Konferansı"nda bir konuşma yapan Çin Bilişim Bakan Yardımcısı Xi Guohua, Çin'in internet sektörünün son yıllarda durmadan geliştiğini, internet kullanıcılarının sayısının da sürekli arttığını belirtti. Bakan Yardımcısı Xi, ancak bunların çoğunun ekonomisi gelişmiş şehir ve kasabalarda bulunduğunu ve kırsal bölgelerdeki internet kullanımının henüz ilk aşamada olduğunu kaydetti.İstatistiklere göre Çin'de internet kullanıcılarının sayısı 165 milyonu aşarken internet yaygınlık oranının ise yüzde 12'yi geçtiği belirtildi.

Çin Uluslararası Radyosu'nun haberinde Xi, Çin'in kırsal bölgelere yönelik internet altyapısını güçlendirmeye devam edeceğini ve 2010 yılına kadar kırsal bölgelerde her kasabada internet bağlantısı kurmanın yanı sıra geniş bandın da yaygınlaştırılmasını planladıklarını söyledi.

Konferansta hükümetin denetim birimleri, internet işletmecileri ve internet kullanıcılarından oluşan yaklaşık üç bin temsilci, internet teknolojisi ve donanımlarının yaygınlaştırılması, internette enformasyon güvenliğinin korunması ve olumsuz enformasyonların yayılmasıyla mücadele edilmesi gibi gündem maddelerini ele alacak.

Çin'deki internet kullanıcıları sayısının iki yıl içinde 211 milyon kullanıcısıyla ABD'yi de geride bırakarak birinci sıraya yerleşeceği bekleniyor. Çin'de bu yılın ilk dokuz ayında internet kullanıcıların sayısı yüzde 31.7 büyüyerek 39 milyon artış gösterdi.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

İstanbul'da elektrik kesintisi

Bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle 27 Eylül Perşembe günü Çağlayan'da bazı bölgelere 5 saat süreyle elektrik verilemeyecek.
BEDAŞ'tan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu tarihte 09.00-14.00 saatleri arasında Çağlayan'da Çelebi Caddesi ile Aslıhan, Oğuzbey, Kirazlıyurt, Gülbaşak ve Kısmet sokaklarda elektrik kesintisi uygulanacağı bildirildi.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Ajda Pekkan kiracısı Petek'i evinden çıkarttı

Yedi yıl önce Polonezköy'e taşınan Ajda Pekkan, şehirden uzak kalmaya dayanamadı. Pekkan kiracısı Petek Dinçöz'ü çıkarıp eski evine taşındı..

Annesini kaybettikten sonra Arnavutköy Konutları'nda bulunan evini Petek Dinçöz'e kiralayarak Polonezköy'e taşınan Ajda Pekkan tam 7 yıl sonra evine döndü. Son aylarda üst üste konser veren, şimdi de yeni albüm için stüdyo çalışmalarına başlayan Pekkan, Polonezköy'e gidip gelmekte zorlanınca, Petek Dinçöz'ün evinden çıkmasını rica etti. Dinçöz ay başında evden çıktı, Pekkan da 15 kedisi ile birlikte buraya taşındı. Kedilere olan düşkünlüğü ile bilinen ve hatta bir dönem hakkında 'En sevdiği İran kedisi ölünce onu doldurtup salona koydu' dedikoduları bile çıkan Pekkan'ın Polonezköy'deki evini de kapatmadığı ve 20'ye yakın kedisinin bakımının burada sürdüğü öğrenildi.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Erdoğan'lı iftara Pitt ve Lopez de davetli

Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantısına katılmak üzere ABD'ye giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta katılacağı bir iftar yemeğinde Hollywood ünlüleriyle bir araya gelecek. Turkish Cultural Center (Türk Kültür Merkezi) adlı kuruluşun, "geleneksel dostluk yemeği" adıyla 28 Eylül Cuma akşamı düzenleyeceği iftar yemeğine, davet edilenler arasında Jenniffer Lopez, Brad Pitt, Tim Robbins ve Robert de Niro da bulunuyor. Yaklaşık bin kişinin katılacağı iftar yemeği, ünlü Waldorf Astoria otelinde yapılacak. Gecede ABD'de 2008 yılındaki Başkanlık seçimlerinde yarışan, Demokratların güçlü adayı New York Senatörü Hillary Clinton'ın ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın birer konuşma yapacak. Turkish Cultural Center Direktörü Haldun Yavaş, Amerikan iş, sanat ve siyaset dünyasının önde gelen isimlerini davet ettiklerini belirterek "hangilerinin katılacağı henüz belli olmadı" dedi.

MARATON BAŞLIYOR
Erdoğan, bugün başlayacak BM Genel Kurul toplantısında "Hafifleme: Emisyonun Azaltılması ve İklime İstikrar Kazandırılması, Ortak Geleceğimizi Korumak" konulu panelde bir konuşma yapacak. Cuma günü BM Genel Kurulu'na hitap edecek olan Erdoğan, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon tarafından verilecek resepsiyona katılacak ve liderlerle ikili görüşmeler yapacak.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Zırhlı limuzinin içinde 20 saniye kapalı kaldı

Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un iftar davetine, ailesi ile giden Başbakan Erdoğan, zırhlı limuzini kullanan ABD'li şoförün dalgınlığı sonucu 20 saniye aracın içinde kilitli olarak kaldı..

Başbakan Tayyip Erdoğan ve ailesi, Washington'da Büyükelçi'nin verdiği iftara giderken, şoförün bir anlık dalgınlığı sonucu, 20 saniye zırhlı limuzinde kilitli kaldı. Ajanlar kapıların kilitlerine var güçleriyle asıldı, şoför kilidi açınca herkes rahat bir nefes altı. Willard Otel'de, çocukları ve torunlarıyla hasret gideren Erdoğan, Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy ile eşi Gülgün Şensoy'un Büyükelçilik rezidansında verdiği iftar yemeğine katıldı. İftara eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal ve kızı Sümeyye Erdoğan ile birlikte giden Erdoğan, Washington'da, ABD Başkanı Bush'u da koruyan Secret Service (Gizli Servis) ajanları tarafından üst düzey protokolle korundu. Herhangi bir saldırı ihtimaline karşı aynı plakalı, birbirinin tıpatıp benzeri iki zırhlı limuzin tahsis edildi. Şaşırtmaca için Erdoğan'ın bulunmadığı limuzine özel kalem müdür yardımcısı Çağatay Kılıç oturtuldu.

AJAN ORDUSU

Erdoğan ailesi Büyükelçi'nin Sheridan Circle'da bulunan rezidansının önüne geldiğinde, gizli servis ajanları kapıyı açmak istedi ancak hareket ettiğinde güvenlik amaçlı olarak kilitlenen limuzinin kapıları açılmadı. Üç koruma aynı anda aracın kapılarına asıldı ancak sonuç vermedi. Bu durum 20 saniye kadar sürdü. Bir anlık dalgınlıkla araç durduğunda güvenlik kilidini devreden çıkarmayı unutan ABD'li şoför kilidi açınca Erdoğanlar dışarı çıkabildi. Büyükelçi Şensoy'un iftar verdiği tarihi bir yapı olan rezidansa, Türk restoranından rezidansa döner ve iskender kebap getirildi.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Türkiye için felaket tehdidi!

İngiliz The İndependent gazetesi, Konya bölgesinde yaşanan kuraklığa dikkat çekerek "Bir çevre felaketi Türkiye'nin ortasını tehdit ediyor" ifadesini kullandı. The İndependent "Azalan su, Türkiye için felaket tehdidi" başlıklı haberinde Konya bölgesinde kuraklığa bağlı azalan suyun yarattığı sorunlara dikkat çekti. Bölgede çok sayıda gölün çok olduğuna işaret eden gazete, azalan suyun Konya ovası en büyük sorununu oluşturduğunu kaydetti.

Jeoloji uzmanları ve çiftçilerin görüşlerine yer verildiği haberde "Tüm ovada son 25 yıldır ortalama olarak 27 metre olan su düzeylerindeki düşüş, felaket sonuçlarına yol açtı. Düzinelerce göl, yabani kuşları ile birlikte yok oldu. Diğerleri ise, ovanın ortasında bulunan bin 500 kilometre karelik tuzlu göl dahil olmak üzere, hızlı bir biçimde küçülüyor" denildi.

"İŞLER BÖYLE GİDERSE BÜTÜN OVA 30 YILDA ÇÖL OLUR"
The Independent'e konuşan Jeoloji Mühendisler Odası Konya Şübesi Başkanı Tahir Nalbantçılar da, "Eğer işler böyle giderse, bütün ova 30 yıl içerisinde çöl olacak" uyarısını yaptı.

İngiliz gazetesi de, BM tarafından bir süre önce yayınlanan bir raporda Konya bölgesinin küresel ısınmaya "çok hassas" olarak tanımlandığına dikkat çekerken de suyun azalmasının "reel nedeni"nin bölgenin pancar ve mısır üretimine yönelmesinin olduğunu yazdı.

HUBUBAT SÜBVANSİYONLARI ADETA KALKTI ÇİFTÇİ PANCARA YÖNELDİ


Konya ovasının eskiden "Türkiye'nin ambarı" olarak bilindiğini kaydeden gazete, hububat için verilen sübvansiyonların adeta yok olması ile çiftçilerin hayatlarını kazanmak için çok daha su gerektiren ürünlere yöneldiklerini belirterek pancarın hububat göre beş kat daha suya ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Birçok çiftçinin bunun sürdürülemez olduğunu bildiğini ancak başka çarelerinin olmadığına inandığını belirten gazete, dünyanın korunması için çalışmalar yapan WWF'nın Ankara'daki uzmanı Çağrı Deniz Eryılmaz'ın da sürdürülebilir tarım konusunda iki yıldır hükümet kuruluşları ve çiftçiler ile müzakereler yaptıklarını anlattığını kaydetti. Nalbantçılar da, en büyük sorunu bürokrasinin oluşturduğunu savunarak su ile ilgilenen 15 farklı kuruluşun bulunduğu ve hepsinin kendi yetkileri konusunda aşırı titiz olduğunu da söyledi. Buna karşın gazete, hem Eryılmaz'ın, hem de Nalcantçılar'ın Konya'nın çöl dönüşmesinin önlenebileceği konusunda iyimser olduklarını yazdı.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Başbuğ'dan ABD'ye sert tepki

Kara Harp Okulu'nun eğitim yılı açılışında ilk dersi veren Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, terör örgütü PKK konusunda ABD'yi adım atmamakla eleştirdi.

Konuşmasında, ABD'ye karşı sert bir uslup kullanan Orgeneral Başbuğ, ABD'nin gerekli adımları atmaması halinde Türkiye'nin gerekeni yapabilecek donanıma sahip olduğunu söyledi.Anayasa'daki lailklik tanımıyla da ilgili olarak Başbuğ, laikliği Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin temel taşı olarak değerlendirdi.


kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Çocuklara 'Atatürk'e hakaret' suçlaması

Gaziantep'te 30 Nisan'da Güzelvadi İlköğretim Okulu bahçesindeki Atatürk büstüne hakaret edici şekiller çizdikleri ve bölücü örgütün propagandasını yaptıkları iddiasıyla 20 öğrencinin gözaltına alındığı ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcısı," Atatürk'e hakaret ve bölücü propaganda" suçundan yaşları 13 ila 17 arasında değişen 6 çocuk hakkında dava açtı. Sanıklar ifadelerinde bahçede top oynadıkları sırada, 17-18 yaşlarında üç kişinin büstü boyayıp duvarlara yazı yazdığını ileri sürdü. Çocuklardan V.S., olay günü gelen sivil polislerin okul müdürü ile görüştükten sonra müdürün büstü temizlemesini istediğini söyledi. Bu nedenle büstte parmak izlerinin bulunduğunu iddia etti.

kaynak:www.sabah.com.tr
Read Post | yorum
 
© Copyright Haber Türkiye 2011 - Some rights reserved | Powered by Blogger.com.
Template Design by Herdiansyah Hamzah | Published by Borneo Templates and Theme4all