Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul'da yapılan Uluslararası Yarış Festivali için gelen atların kadın seyisleri dikkatimizi çekti. "Atlarla aranız nasıl?" diye sorduk. "Bizi erkeklerden çok severler" yanıtını aldık
Atlarla, seyisleri arasındaki bağı en iyi, izlenme rekorları kıran 'Atlara Fısıldayan Adam' filminde gördük. Fakat aslında atların en çok kadın seyisleri sevdiğini biliyor muydunuz? Türkiye Jokey Kulübü'nün Veterineri Ayşe Yetiş, bu durumu kadınların daha sakin, daha şefkatli olmasına bağlıyor.
KADINLARA GÜVENİYORLAR
Veliefendi Hipodromu'nda, bu ay düzenlenen 'Uluslararası Yarış Festivali'nde; 23 misafir safkanın neredeyse tamamının seyisi kadındı. Biz de bunun sebebini hipodromda 13 yıldır veteriner olarak çalışan Ayşe Yetiş'e sorduk. Yetiş "Kadınlar atlar tarafından daha çok seviliyor. Kadınlar arasında şiddet eğilimi azdır. Kadınlar doğası gereği şefkatlidir ve ata da şefkatle yaklaşır. At, bundan güven duyar. Hatta çoğu at kadın seyisine âşıktır. At yetiştiricileri de bu kadar çok para verip aldıkları, en önemli yarışlara soktukları atlarını kadınlara emanet eder. Bu nedenle yurtdışında seyislerin çoğu kadın" diyor. Paris'ten İstanbul'a gelen Sandrine Tarrov da kadın antrenör. Theoreti Cally adlı atı çalıştırıyor. Paris'te büyük bir çiftlikte de 50 ata antrenman yaptırıyor. Tarrov'un yanında çalışan 2 seyis de kadın. O da kadınların atlarla daha iyi anlaştığına inanlardan. Türkiye'de ise kadın at antrenörü henüz yok. İstanbul'a üçüncü kez geldiklerini söyleyen Tarrov, daha önce iki kez ikincilik zaferiyle Paris'e dönmüş. Tarrov, "Atlarla kurulan yakınlık önemli" diyor. Atlar, yemeklerini kadın seyislerinin elinden daha bir iştahla yiyor, onların sözlerinden çıkmıyor. İdman için dışarı çıkıp, koştuktan sonra ayaklarını yine kadın seyisleri yıkıyor. Atların mideleri, vücutlarının büyüklüğüne göre küçük. Ama bağırsakları geniş. Bu nedenle sık aralıklarla az az beslenmeleri öneriliyor. Seyisler de onları bu şekilde besleyip, yarışlara hazırlıyor. Yemlerinin haricinde günde 10 kilo ot yiyen atların bağırsakları da çalışmış oluyor. Tarrov ile birlikte çalışan Cindy Guedou, Theoreti Cally'in ne zaman acıktığını, ne zaman susadığını hemen anlıyor. Marie Roe ise atlarla tanıştığında henüz küçük bir kız olduğuna dikkat çekerek "Atın bakımını yaparken, ben de sakinleşiyorum. Yarışlarda bakımını yaptığım atı izlemek ise bana büyük bir gurur veriyor" diyor. Keith Williams da "Atlar kadınlara daha çok güveniyor. Bu nedenle atlara fısıldayan kadınlar çoğunlukta " diyor.
ATLA İNSAN ARASINDAKİ BAĞ
Sinema tarihinin unutulmayan filmlerinden biri olan "Atlara Fısııldayan Adam" da bir dergi editörü olan Annie, 14 yaşındaki kızı Grace'in, sırtındayken kaza geçirdiği atıyla kader bağı olduğunu fark eder. Atlara Fısıldayan Adamlar olarak bilinen at uzmanı seyislerden birini bulabilmek amacıyla bir kampanya düzenler. Sonunda Tom Booker (Robert Redford) adlı bir seyisin bu konuda efsaneleştiğini öğrenir. Tom Booker, bu kaza sonucunda darmadağın olan hayatları kurtarmak için çaba gösterir. Bu sırada, şefkatli at bakıcısıyla kızın annesi arasında da bir aşk doğar.
kaynak:sabah.com.tr
0 yorum:
Yorum Gönder