En Çok Okunan Haberler

Hangi Takımı Tutuyorsunuz?

Telif Hakkı

Sitemizle ilgili telif hakkı ihlalleri vb. durumda shadow87m@gmail.com adresine e-posta atarsanız gereken yapılaacaktır.

Blog Arşivi

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Rockçı imama ölüm tehdidi

13 Ağustos 2013 Salı

Antalya’nın Kaş ilçesinde kurduğu rock grubuyla konser veren İmam Ahmet Muhsin Tüzer’e sosyal medya üzerinden hakaret mesajları yağdı.
Kaş ilçesine bağlı Pınarbaşı köyünde imamlık yapan 42 yaşındaki Ahmet Muhsin Tüzer, arkadaşları Doğan Sakin, Serdar Ramazanoğlu ve İdris Tübcil'yle birlikte "FiRock" isimli müzik grubu kurdu.

Tüzer, tamamı kendisinin yazdığı bir repertuarla ilk konserini 10 Ağustos'ta Kaş Yat Limanı'nda verdi.

Medyada geniş yer alan konser sonrası imam Ahmet Muhsin Tüzer, tehdit ve hakaret mesajları almaya başladı.


Ahmet Muhsin Tüzer, bunun üzerine Kaş Cumhuriyet Savcısı Dilber Aktaş'a şikayet dilekçesi verdi.

Tüzer, tehdit mesajlarını yazanların tespit edilip, gerekli soruşturmanın yapılmasını talep etti.

'KÖTÜ BİR ŞEY YAPMADIM'

Sosyal paylaşım sitesinde yer alan yorumların yüzde 90'ının olumsuz olduğunu belirten Tüzer, şöyle konuştu:

"Gelen mesajlar arasında, 'Bunun gibilerin kafasını gövdesinden ayıracaksın' diyenler dahi var. Ben kötü bir şey yapmadım. Şarkılarımda insanları barışa, kardeşliğe, dostluğa çağırıyorum. Bu tehdit mesajlarını anlamak mümkün değil. İlahi söylerken bir şey olmuyor da, tasavvuf ile rock müziğini harmanlayarak söylenen parçadan niçin gocunuluyor anlamak mümkün değil."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Dolandırıcı kadın baltayı taşa vurdu

Tekirdağ'da babasının kanser hastası olduğunu söyleyerek yardım isteyen kadın, adına yardım topladığı hasta adamın gerçek oğlundan yardım isteyince yakayı ele verdi. Polisler tarafından gözaltına alınan kadın ifadesinde, 'Böyle bir tesadüf beklemiyordum. İhtiyacım vardı onun için yaptım, pişmanım' dedi.
Olay, öğle saatlerinde Ortacami Mahallesi'nde meydana geldi. Yerel yayın yapan Trakya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Nijat Ayvaz'ın yanına gelen ve kendini Gülden olarak Vildan S. isimli bir bayan bir yıldır kolon kanseri olduğunu iddia ettiği babası 80 yaşındaki Necati Ayvaz'ın tedavisi için 7 bin liraya ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Babasının adına yardım isteyen kadını görünce şaşıran Ayvaz, durumu çaktırmadan kadını lafa tuttu. Babasının tedavisi için 28 bin TL'ye ihtiyaç duyduğunu söyleyen Vildan S. tedavinin 21 bin TL'sini kaymakamlığın karşıladığını geri kalan 7 bin TL'nin 5 bin TL'sini ise esnaftan topladığını iddia etti.

Kadına bir süre beklemesi gerektiğini ihtiyaç duyduğu parayı getireceğini söyleyen Ayvaz, polisi arayarak babasının adına dolandırıcılık yapıldığını söyledi. Üzerinde kimlik olmayan ve ismini yanlış söyleyen kadın polisler tarafından gözaltına alındı.

Emniyetteki ifadesinde pişman olduğunu ifade eden Vildan S, 'Oğlu olduğunu bilmiyordum. Pişmanım. İhtiyacım vardı o yüzden yaptım. Bin kere pişmanım. Benim babam hasta değil. Paraya ihtiyacım vardı böyle bir yola başvurdum' dedi.

Dolandırıcı kadından şikayetçi olan Ayvaz, 'Babam Tekirdağ'da bilinen ve sevilen bir kişi. Bir kişi adına para toplanıldığı haberlerini alıyorduk. Hatta gazetelere yardım yapmayın diye ilan verdim. Bir kadın gelerek hasta babası adına yardım topladığını söyledi. Babamın ismini söyleyince şaşırdım. Emniyete haber verdik. Onlar da dolandırıcılıktan gözaltına aldı' dedi.


kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Van'da silahlı kavga: 1 ölü

Van merkeze 46 kilometre uzaklıktaki Derebey köyünde yaşayan Sadullah K, ot anlaşmazlığı nedeniyle daha önce aralarında husumet bulunan S.G. ile tarlasında karşılaştı ve kavgaya dönüştü.

 İddiaya göre, ikili arasında çıkan tartışmanın ardından S.G, önce Sadullah K'ya, ardından da bu kişinin tarlaya gelen yakınlarına tabancayla ateş açtı. Ağır yaralanan Sadullah K, kaldırıldığı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezinde yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Yaralanan A.K, S.K, A.K, B.K. ve A.K. da Dursun Odabaş Tıp Merkezine kaldırıldı.

Zanlı S.G. ve akrabası R.G'nin, jandarma ekiplerince gözaltına alındığı öğrenildi.

Olayın ardından köyde ve hastanede geniş güvenlik önlemleri alındı.

kaynak.sabah.com.tr
Read Post | yorum

Suriye'ye savaşmaya giden oğlunun peşinde

28 Temmuz 2013 Pazar

Almanya'da dedektiflik yapan emekli polis baba bir gruba katılarak Suriye'ye savaşmaya giden oğlunun peşine düştü. Zeki Çağlar, Almanya Frankfurt Offenbach'ta yaşayan emekli polis memuru bir gurbetçi. Çağlar'ın oğlu Buğra Çağlar (21) geçtiğimiz günlerde babasına Türkiye'ye tatile gitmek istediğini söyledi. Ailesi izin verdi. Buğra bir otobüsle yola çıkarken, oğlunun tatile değil Suriye'ye savaşmaya gittiğini öğrenen baba uçağa atlayıp İstanbul'a geldi. Oğlunun 6 kişilik grupla geldiği otobüsü, Otogar'da karşıladı. Ancak Buğra, geri dönüş yolunda havalimanında babasının elinden kaçarak kayıplara karıştı. Oğlundan haber alamayan baba emniyet ve MİT'e başvurarak yardım istedi. Her iki kurum da alarma geçerken, Zeki Çağlar, "Oğlumu onlara yedirmeyeceğim. Sonuna kadar mücadele edeceğim" dedi. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Mısır'ın notu çöpte kaldı

18 Temmuz 2013 Perşembe

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart&Poor's (S&P), Mısır'ın kredi notunu değiştirmedi. Mısır'ın uzun ve kısa vadeli notunu 10 hafta önce CCC+ olan 'çöp seviyesi'ne indiren S&P, 3 Temmuz'daki darbebeyle nottta değişiklik fikrinin ortadan kalktığını açıkladı. Mısır'ın görünümü ise "durağan"da kaldı. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Şok, Onur Ekspres'i satın aldı

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Şok Marketler AŞ, Onur Ekspres Marketçilik AŞ hisselerinin tamamını satın aldı.
 Şok Marketler AŞ, Onur Ekspres Marketçilik AŞ hisselerinin tamamını satın aldı.

Bizim Toptan Satış Mağazaları AŞ'nin, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı açıklamada, yüzde 10 payla yatırımlarının bulunduğu Şok Marketler'in, Onur Ekpres Marketçilik hisselerinin tamamını satın aldığını bildirdi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Perakendecilik sektöründe faaliyet gösteren, yüzde 10 payla finansal yatırımımız olan Şok Marketler Ticaret AŞ, Onur Ekspres Marketçilik AŞ hisselerinin yüzde 100'ünü temsil eden hisseleri almak amacıyla 08 Temmuz 2013'de Hisse Devir Sözleşmesi imzalamıştır. Toplam işlem bedeli, kapanış tarihinde artı/eksi düzeltmelere tabi olmakla, 33 milyon lira olarak belirlenmiştir. Devir işlemi, Hisse Devir Sözleşmesi'nde tarif edilen ön koşulların gerçekleşmesi ve gerekli izinlerin alınmasını müteakip gerçekleşebilecektir."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Muhtarlara zam geliyor!

TBMM, tatile girmeden önce sözleşmeli personele kadro verilmesi ardından diğer bir müjdeli haberi de muhtarlara verecek. Buna göre, Türkiye genelindeki yaklaşık 53 bin muhtarın maaşı, Meclis'teki yeni düzenleme sonrası 420 liradan ocak ayı itibarıyla 875 liraya yükselecek.

Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Ramazan Özünal yaptığı açıklamada, muhtarların özlük haklarının Torba Kanun Teklifi'ne dahil edilmesine ilişkin, geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile grup toplantısından sonra görüştüğünü belirterek, görüşme sonrasında muhtar maaşlarının 875 liraya çıkarılmasıyla ilgili sürecin hız kazandığını bildirdi.

2004 yılında 120 lira olan muhtar maaşlarının bugün 420 lira olduğunu vurgulayan Özünal, "Yine Sayın Başbakan ve ilgili Bakanlarla görüştük. En sonunda geçen hafta Sayın Başbakanımız ile grup toplantısından sonra görüştüm. Kendisiyle görüşme sonrasında muhtar maaşlarının 875 liraya çıkarılmasıyla ilgili süreç hız kazandı" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan ile çeşitli sebeplerle defalarca görüştüğüne dikkati çeken Özünal, "Sayın Başbakanımız, samimi söylüyorum geçen hafta gruptan çıktığında bana çok içten davrandı. Bu yüzden kendisine şunu söyledim: 'Sayın Başbakanım, muhtarlarımız sizden güzel havadisler bekliyor, merak ediyor' dedim. Daha sonra maaşlarımız gündeme geldi ve gerçekten çok samimi davrandı. Kendisi de 'Peki, ben bizzat ilgileneceğim' dedi. Bizzat kendilerine bunun için teşekkür ederim" ifadesini kullandı.

"Bizim için ilaç gibi oldu"

"Bu yeni düzenleme bizim için ilaç gibi oldu" diyen Özünal, muhtarların maddi durumlarının iyi olmadığını, Bağ-Kur prim borcunun, devlet tarafından ödenmesinin kendileri için çok önemli olduğunu dile getirdi.

Anayasa'nın 127. maddesinde muhtarların hakları ve tanımıyla ilgili hiçbir şey olmadığına işaret eden Özünal, "Anayasada, belediye ve yerel yönetimlerin haklarıyla ilgili maddeler var ama bizle ilgili bir düzenleme yok. Bu yüzden bizle ilgili de bir tanımlama yapılmasını istiyoruz. Biz şimdi çağdaş muhtarlığı yaratmak istiyoruz ve halkımıza çağdaş hizmet vermeyi hedefliyoruz. Gayretlerimiz bu yönde. Ümit ediyorum ki, siyasi iradenin de gayretleriyle çağdaş muhtarlığı hepimiz yaratırız" değerlendirmesinde bulundu.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Arçelik'ten mühendislerine ödül

Türkiye’nin patent lideri Arçelik, bu yıl 15.’si düzenlenen “Buluş Günü’nde, teknoloji üretme ve yenilikçi ürünler geliştirme konusunda önemli başarılara imza atan 295 buluşçu mühendisine ödül verdi.
Arçelik, bu sene 15.'sini düzenlediği 'Buluş Günü'nde 295 başarılı mühendisini ödüllendirdi.

Arçelik A.Ş. Çayırova Çamaşır Makinesi İşletmesi'nde gerçekleşen törene Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Levent Çakıroğlu katıldı.

Ödül töreninde yaptığı konuşmada Levent Çakıroğlu, Arçelik A.Ş.'nin global pazarlarda farklı markalarıyla yükselen performansını sürdürdüğünü, Türkiye'nin inovasyon konusunda öncü şirketlerinden biri olarak, geliştirdiği yenilikçi teknolojiler, akıllı ürünler ve katma değer yaratan çözümler ile kendi sektöründe dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olmayı başardığını söyledi.

Arçelik A.Ş'nin stratejik hedeflerine ulaşma yolunda markalı büyümenin önemine dikkat çeken Çakıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde hem pazar payımızı, hem de fiyat endeksimizi artırdık. Bu durum; markalı büyüme stratejimizin sonucu olarak, satış adetlerimizi büyüttüğümüzü ve aynı zamanda daha üst kapasiteli, daha üst segment ürünler satmayı başardığımızı gösteriyor. Markalarımız her geçen yıl güçlerine güç katıyor."

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kavga sonrası suç duyurusu yarışı başladı

9 Temmuz 2013 Salı

Taksim Gezi olayları nedeniyle TBMM'de önceki gece çıkan kavganın tarafları, konuyu yargıya taşıyor. Kavga sırasında kaşından yaralanan AK Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar, CHP'li Mahmut Tanal ve Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunacağını söylerken, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da, 12-13 kişinin kendisine saldırdığını ileri sürerek, suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Yüzünün darbe aldığı bölümü moraran Dindar kavgayla ilgili "Mahmut Tanal Bey ve Engin Bey, birkaç kişi daha vardı ama net olarak gördüğüm bunlardı. Kafama bir şey vuruldu, yüzüme yumruklar geldi. Yere düştüğümde ayaklarıyla da yüzüme vurdular" dedi.

'GERÇEK DIŞI'
Genel Kurul'da 12-13 kişinin kendisine saldırdığını ileri süren Tanal ise Dindar'ın suç duyurusunda bulunmasını "Bana yönelik suçlamalar külliyen gerçek dışı" sözleriyle değerlendirdi. Tanal, "Güvenlik kameralarına bakıldığında, AKP'lilerin bana saldırdığı görülecektir. O sözü geçen beyefendi arkadaşıma geçmiş olsun diyorum. Ama hiçbir arbede sırasında onunla karşı karşıya kalmadım. Bana yönelik suçlamaları külliyen gerçek dışı" dedi.

ÇİÇEK UYARDITBMM Başkanı Cemil Çiçek, Genel Kurul'da çıkan kavgayla ilgili şunları söyledi: "Bu türlü kaba davranışlar, ne milletvekili sıfatı ile bağdaşır, ne de Meclis'in saygınlığı ile. Umut ederim ki bu son olsun. Herkesi sorumlu davranmaya, gerçekten milletvekili olduğunu fark ederek, ona göre davranmaya belirlemeye davet ediyorum." 

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Cadı avı değil hukukun gereği'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kanal 24 televizyonunda herkesin anayasal hak olarak gösteri ve toplantı yapabileceğini ancak kanunlar dışına çıkılmasına izin verilmeyeceğine dikkati çekti. Hukuk devletinde eli satırlı ve sopalı kişilerin yanı sıra yakıp yıkanların da cezalandırılacağını belirten Bozdağ, "Hukuk devleti, yapanın yaptığını yanına kar bırakan devlet değildir" dedi. Bozdağ, bunun "cadı avı" şeklinde nitelendirilemeyeceğini söyledi. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Başbakan'dan Eliaçık'a tazminat davası

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı eylemleri sırasında hakkında twitterdan yazdığı mesajlar nedeniyle Antikapitalist Müslümanlar'ın lideri olarak bilinen ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık hakkında 50 bin liralık tazminat davası açtı.
Gezi eylemlerine destek veren Antikapitalist Müslümanlar grubunun lideri olarak bilinen ilahiyatçı yazar Eliaçık, eylemler sırasında twitterdan yazdığı, Erdoğan'ın yasa dışı sokak eylemleriyle yıkılacağı ve bu yıkılışın muhteşem olacağı yönündeki mesajlar nedeniyle Başbakan Erdoğan'la mahkemelik oldu. Alınan bilgiye göre Başbakan Erdoğan, yazdığı mesajlarda açık bir şekilde halkı isyana teşvik ettiği gerekçesiyle Eliaçık hakkında 50 bin liralık tazminat davası açtı. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Fransa'da bir yılda 148 kadın eşleri tarafından öldürüldü

Fransa'da İçişleri Bakanlığı araştırmasına göre, geçen yıl 148 kadın ya boşandıkları ya da yeni evlendikleri eşleri tarafından öldürüldü. Araştırmada, 2011'de evlendikleri ya da boşandıkları eşleri tarafından öldürülen kadın sayısının 120 olduğu belirtilerek, bu sayının bir yılda önemli ölçüde arttığına dikkati çekildi. Araştırma, eşlerini öldüren erkeklerin yüzde 50'sinin alkol ve uyuşturucu aldıktan sonra cinayet işlediğini gösteriyor. Erkeklerin dörtte üçü, eşlerini bıçak veya tabanca ile öldürüyor. Bakanlık, kadına yönelik şiddetin giderilmesi konusunun hükümetin öncelikli hedefi haline geleceğini bildirdi. Bakanlık araştırmasında ayrıca geçen yıl 26 erkeğin eşleri tarafından öldürüldüğü kaydedildi. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Önce boğazını sıktı şimdi de boşuyor

İngiliz milyarder ve sanat koleksiyoncusu Charles Saatchi, üç hafta önce Londra'daki bir restoranda boğazını sıkarken görüntülendiği karısı Nigella Lawson'dan (47) boşanmak için resmi prosedürü başlattı. The Mail on Sunday gazetesine verdiği bir ilanla kararını açıklayan Saatchi, "Karımdan boşanacağımı duyuruyorum. İki taraf da kusurluydu, ancak karım beni savunmak için herhangi bir açıklama yapmadı" derken, Lawson'ın gelişmeden medya kanalıyla haberdar olduğu ortaya çıktı. 70 yaşındaki Saatchi, Lawson'la 10 yıl önce evlenmişti. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Meğer pilotsuz uçmuş

San Francisco Havalimanı'na uçağı düşüren Güney Koreli pilotun, Boeing lisansının olmadığı ortaya çıktı. Uçuş çevrelerinde bu lisansı olmayanların, pilot olarak kabul edilmediğine dikkat çekildi.
ABD'deki San Francisco Havaalanı'na inişi sırasında kuyruğu yere çarparak alev alan Güney Koreli Asiana Havayolları'na ait Boeing 777 tipi uçakla ilgili tartışmalar zirve yaptı. Geçen hafta yaşanan kazadan sonra Havayolu şirketinden yapılan açıklamada, kaptan pilot Lee Kang-kook'un Boeing 777'leri kullanmak için gerekli olan lisansı alma aşamasında olduğu belirtildi. Asiana Havayolları Sözcüsü Lee Hyomin, pilotun daha önce Tokyo, Londra ve Los Angeles'a uçuş gerçekleştirdiğini, ancak San Francisco'ya ilk uçuşunu gerçekleştirdiğini söyledi.

ÇOK UÇTU ANCAK...

Sözcü Lee, "Kaptan pilot, Boeing 747 tip uçaklarda en az 10 bin saat uçuş tecrübesine sahip. Ancak 777 tip uçakları kullanmak için henüz lisansını almamış olduğu doğru"dedi. Uçuş çevrelerinde bu lisansı olmayanların, pilot olarak kabul edilmediğine de dikkat çekildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Namazda kurşun yağdı

Başkent Kahire'de Mısır ordusunun darbe karşıtlarına sabah namazı sırasında ateş açması sonucu 8'i kadın ve 5'i çocuk en az 51 kişi hayatını kaybetti, binden fazla insan yaralandı
Mısır ordusunun dün sabah başkenti Kahire'deki Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı önünde namaz kılanlara kurşun yağdırması sonucu, ilk belirlemelere göre en az 51 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerden 8'inin kadın ve 5'inin de çocuk olduğu açıklanırken, katliamda bin kişi de yaralandı. Mursi'nin destekçilerinden oluşan kalabalığa yapılan saldırı büyük bir öfke yarattı. Katliamın ardından ordu birlikleri bölgeye giden yolları kapatırken, keskin nişancılar Rabiatül Adeviyye Meydanı'nda sabahlayan göstericilerin yaralılara ulaşmasını engelledi. Ordunun barikatları sonucu bölgeye ambulansların girememesi nedeniyle, yaralılara ilk müdahale apartmanların bodrum katlarında ve camilerde yapıldı. Katliamdan hemen sonra "terörist gruplar"ın Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na saldırmaya çalıştığını duyuran Mısır ordusu, silahlı grupların ateş açtığını savundu. Basın toplantısı düzenleyen ordu sözcüsü Albay Ahmed Muhammed Ali, ele geçirilen çeşitli silah ve patlayıcı maddelerin videosunu göstererek, Cumhuriyet Muhafızları karargahının sabah 4 sıralarında çatılardan açılan ateşle ve fırlatılan molotoflarla ağır ateş altında kaldığını 1 asker ve 2 polisin öldüğünü, 8'i ağır 42 polisin yaralandığını belirtti. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü "Ordu sadece vatanın düşmanlarını öldürüyor" iddiasında bulundu. Mursi'nin destekçileri, devrik cumhurbaşkanının Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda tutulduğuna inanıyor. Buna karşın General Hamdi Bakhit, "Mursi, ne Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın karargahında ne de Savunma Bakanlığı'nda" dedi. Bakhit, Mursi'nin nerede tutulduğuna ilişkin bilgi vermedi.

SELEFİ NUR PARTİSİ GÖRÜŞMELERDEN ÇEKİLDİ
Mısır'da yapılan askeri darbeye ilk etapta destek veren Selefi Nur Partisi, katliama tepki olarak görüşme sürecinden çekilmeye karar verdiklerini açıkladı. Nur Partisi Başkanı Yunus Mahyun, "Cumhuriyet Muhafızları Karargahı önünde yaşanan katliama tepki olarak Genelkurmay Başkanı Abdulfettah Sisi ile ekibinin duyurduğu 'yol haritası' sürecindeki yapılan tüm görüşmelerden çekilmeye karar verdik" dedi.

DARBENİN YOL HARİTASI: 9 AY İÇİNDE SEÇİM
Mısır'ın Geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, ülkede ordunun yönetime el koymasından sonraki geçiş dönemi için 33 madelik anayasa yayınladı. Anayasa Hazırlık Komisyonu da geçiş dönemi için azami 9 ay süre tanıdı. Komisyon, önce anayasa değişikliği, sonra milletvekili seçimi, ardından da cumhurbaşkanlığı seçimi için ayrı ayrı zaman tanıdı.

'BAZI ASKERLERİ KOMUTANLARI VURDU'
Müslüman Kardeşler dün öldürülen iki askerin vur emrine uymadığı için komutanları tarafından vurulduğu iddiasını dile getirdi. Anadolu Ajansı'na konuşan Müslüman Kardeşler Teşkilatı Sözcüsü Muhammed Baltacı ise "Mısır ordusu içinde göstericiler üzerine ateş açılması emrini yerine getirmeyen şerefli subaylar olduğunu" belirtti.
 kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Bin Ladin'in belgeleri CIA'da

Eski CIA ajanı Edward Snowden'ın ABD'li istihbarat merkezlerinin milyonlarca vatandaşı internet ve telefon üzerinden dinlediğini ortaya çıkarmasının ardından Pentagon, Usame bin Ladin'in yakalanmasıyla ilgili belgeleri korumaya aldı. Associated Press tarafından ele geçirilen rapora göre ABD Savunma Bakanlığı'nın bilgisayarında tutulan belgelerin, CIA'ya aktarılmasına karar verildi. Raporda söz konusu hamlenin, bin Ladin operasyonuna katılanların isimlerini korumaya yönelik olduğu ifade edildi. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Darbenin parası Suudi Arabistan'dan

Suudi Arabistan, Mısır'a 2 milyar dolarlık destek verecek.
Reuters Haber Ajansı'nın Mısırlı kaynaklara dayandırdığı habere göre, kredinin 2 gün içerisinde onaylanarak, Mısır'a verilmesi bekleniyor.

Mısır'da yaşanan askeri müdahaleyi ilk kutlayan ülke Suudi Arabistan olmuştu. Kralı Abdullah bin Abdulaziz, darbeyi yapan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'yi de kutlamıştı. Abdulaziz ayrıca, cumhurbaşkanlığı seçimi yapılana kadar ülkeyi yöneteceği duyurulan Muhammed Adli Mansur'a da tebrik mesajı göndermişti.

Kral Abdulaziz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mansur'a gönderdiği tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi:

''Sizi, Mısır'ın bu kritik döneminde ülkeyi yönetecek olmanız dolayısıyla kutlarız. Allah'a, kardeş Mısır halkının hayallerini gerçekleştirebilmeniz yolunda yükünüzü hafifletmesi için dua ediyoruz. Mısır ordusunu, General Abdulfettah es-Sisi'nin şahsında tebrik ediyor, ülkeyi nereye çıktığı belli olmayan bu tünelden çıkardıkları için kendilerini kutluyoruz. Allah Mısır'ın istikrarını ve güvenliğini korusun.''
 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Bir saatten kısa teravih defoludur'

Adana Müftüsü Arif Gökce, kamuoyunda "jet imam" olarak bilinen din görevlilerinin hızlı kıldırdığı teravih namazlarının defolu olduğunu söyledi. Teravih namazının en az 50-55 dakika sürmesi gerektiğini belirten Gökce, "Bunun altına düşen namazlarda problem var demektir" dedi. Gökçe, teravih namazının illa ki 20 rekat olması gerekmediğini önemli olanın düzgün ve usulüne uygun namaz kılınması olduğunu ifade ederek, "İllaki 20 rekat kılmayın, 8 rekat, 12 rekat, 16 rekat, 20 rekat kılın, dört dörtlük kılın. Ruhunuza sindire sindire kılın. 20 rekatlık namazı 10 dakika yerine 10 rekat namazı 30 dakika da kıl ve namazın içinde olun" diye konuştu. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Saldırıyı CHP de kınadı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Mısır'da göstericilere açılan ateşte çok sayıda kişinin ölmesine ilişkin, "Şiddeti kınıyoruz. Mısır ordusu bunu yapmışsa Mısır ordusunu kınıyoruz eğer başkalarının bu işte sorumluluğu varsa onları da kınıyoruz" dedi. Loğoğlu "AK Parti'ye düşen, Mısır'ın içişlerine karışmamaktır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Mısır'a gölge etmemesi gerekir. İfadelerini kullandı" dedi. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

PKK'dan 10 günde 47 eylem

Çözüm süreci kapsamında demokratik adımların atılması için PKK'lı militanların sınırdışına çekilmesinin beklediğini dönemde örgütün son 10 günde 47 şiddet içerikli eylem gerçekleştirdiği tespit edildi.
PKK'nın, şiddet eylemleri, Cizre'de yol kesen sözde asayiş yapılanmasıyla birlikte artışa geçti. Özellikle karakol şantiyelerinde iş makinelerini ateşe verip işçileri kaçıran teröristlerin son 10 günde yaptığı saldırılar, güvenlik güçlerinin kayıtlarına yansıdı.

Zaman gazetesinin haberine göre, Şırnak'ın Cizre ilçesinde sözde asayiş birimi kurup yol kontrolü yapan, Diyarbakır Lice'de karakola baskın girişiminde bulunan PKK'nın son 10 günde 47 şiddet içerikli eylem gerçekleştirdiği belirlendi.

Güvenlik güçlerinin kayıtlarına yansıyan bilgilere göre, eylemler Adana, Ankara, Diyarbakır, Hakkâri, İstanbul ve Mersin'de yoğunluk gösterdi.

Molotoflu saldırılarla 7 bina kullanılamaz hale getirildi, 6 polis aracı ve 1 Jandarma karakolu tahrip edildi. Terör örgütü, yapımı devam eden baraj inşaatları ile yeni yapılan karakolları hedef seçti. Bölgede bazı şantiyelere saldıran teröristler iş makinelerini yakıp işçileri kaçırdı. Hakkâri'de 9 yaşındaki çocuk patlayıcıyla eyleme götürülürken parmakları koptu.

Şehir merkezlerinin yanı sıra kırsalda da sivil halka yönelik saldırılar dikkat çekti.

20 Haziran 2013 günü akşam saatlerinde Diyarbakır'ın Kutlu köyüne 8 araçla gelen 25 kişilik PKK'lı grup, köy halkına propaganda yaptı. Ardından muhtarı ve 3 bin liralık ziynet eşyası bulunan aracı kaçırdı. 23 Haziran'a kadar 50 bin dolar getirmesini istedikleri muhtarı, ailesini öldürmekle tehdit ettiler. Muhtar 19 Haziran'da serbest bırakıldı. 17 Haziran'da Hakkâri'de Kamışlı köyünde bir kişi kaçırıldı. 11 Haziran'da Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Ballıkaya köyünde, köy yolu açma çalışması yapmak için gelen 4 işçiyi tartaklayan teröristler iş makinesini yakıp olay yerinden kaçtı. Aynı gün Şırnak merkeze bağlı Milli köyünde, yol yapım işlerinde çalışan şantiyeye ait 2 iş makinesi, 1 dozer ve 1 ekskavatör ateşe verildi. 15 Haziran'da Bingöl'ün Yayladere ilçesine gelen 5 PKK'lı bölgede çalışan işçileri tehdit edip, 30 ton odunla, 5 aracı yaktı.

Cizre'de sözde asayiş birimi ile gündeme gelen ve adına Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) denilen yapılanmanın dağıttığı bildirilerde kullanılan ifadeler de dikkat çekici.

"Çözüm süreci nedeniyle rehavete kapılmayın" uyarısının yapıldığı bildirilerde, ordu ve polisiyle devletin bütün kurumlarının bölgeden çıkarılacağı ileri sürülüyor. Köy ve mahalle muhtarları ile sivil toplum örgütlerini dolaşan örgüt üyelerinin, 'bize katılmazsanız seçime giremezsiniz' şeklinde tehditler savurduğu dile getiriliyor. PKK'nın, köy korucuları ile örgüte destek veremeyen vatandaşları ise "ajan, kelleci, kontra" gibi tanımlamalarla baskı altına almaya çalıştığı vurgulanıyor. Bu konuda örgüte yakın internet sitelerinde yapılan haberler, yürütülen propagandayı deşifre ediyor.

Kaynak: Zaman
 
Read Post | yorum

Diyanet Radyo 24 saat kesintisiz yayına başlıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geçtiğimiz yıl ramazan ayında Diyanet TV'nin yayına başlatılmasının ardından bu yıl da Diyanet Radyo hizmet vermeye başlatılacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürü Yüksel Salman, Diyanet TV'nin yayınının yıl sonuna kadar 24 saate çıkarmayı hedeflediklerini ve 20'ye yakın yeni program hazırladıklarını söyledi. Zengin bir içerikle hazırladıkları iftar programını Topkapı Sarayı'ndan gerçekleştireceklerini anlatan Salman, Mekke ve Medine'den de her gün 10'ar dakikalık programlar yapılacağını söyledi. Ramazan ayıyla birlikte de Diyanet Radyo'nun hizmete gireceğini vurgulayan Salman, "Radyomuzun bütün hazırlıkları, altyapısı ve personeli tamamlandı. İlk etapta 25 ilde yayın yapacağız. Bunu önümüzdeki günlerde 50 ile sonraki birkaç ay içerisinde de tüm illerimize yaymış olacağız. 24 saat kesintisiz yayın yapacağız" diye konuştu. 

kaynk:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Palalı saldırganlar serbest

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Taksim'de dün izinsiz gösteri yapan gruptakilere, pala ve satırla saldırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişi, serbest bırakıldı.
Taksim'de dün İstiklal Caddesi'nin girişini kapatan ve polisin uyarılarına rağmen dağılmayan göstericilere, Talimhane civarında pala ve döner
bıçaklarıyla saldırdıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 4 kişi, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Savcılıktaki sorgularının ardından tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen 4 kişi, serbest bırakıldı.

Şüphelilerin, Talimhane'de esnaf olduklarını ve olaylar nedeniyle haftalardır işlerinin iyi gitmediğini, bu nedenle göstericilere saldırdıklarını ifade ettikleri öğrenildi.
 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Güneş uçağı ABD turunu tamamladı

İki İsveçli maceraperestin yaptığı güneş enerjisiyle gece gündüz uçan Solar Impulse adlı deneysel uçak, 3 Mayıs'ta San Fransisco'da başladığı yolculuğu önceki gece saat 23.11'de New York JFK Havaalanı'na inerek tamamladı. Böylece Solar Impulse, güneş enerjisi kullanarak ABD'nin bir ucundan diğerine uçmayı başardı. Planlanandan 2.5 saat önce inmesinin nedeninin, uçağın dev kanatlarından birinde meydana gelen 2.5 metrelik yırtık olduğu açıklandı. 63 metrelik kanat genişliği olan Solar Impulse, üzerindeki güneş panellerinin ürettiği elektrikle çalışan 4 motor yardımıyla uçuyor. 

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Eroinin babası" Lo Hsing Han öldü

ABD hükümeti tarafından "Eroinin Babası" olarak adlandırılan ve Myanmar'da 1988'den 2011'e kadar iktidarda bulunan askeri cunta yönetimine destek vermekle suçlanan Lo Hsing Han'ın öldüğü bildirildi.
Adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, 80 yaşındaki Lo Hsing Han'ın cenazesinin cam bir tabuta konulduğunu ve yakınları, hükümet görevlileri ve iş adamlarının katılımıyla özel bir tören düzenlendiğini söyledi.

Ailesi ise Lo Hsing Han için 17 Temmuz'da bir cenaze töreni yapılacağını açıkladı.

Uyuşturucu ticaretine ilk kez 1960'lı yıllarda başlayan Lo Hsing Han, Kokang bölgesinde komünistlere karşı mücadele etmesi şartıyla dönemin diktatörü Ne Win'den afyon ve eroin ticareti yapma iznini almıştı.

Dünyanın en büyük eroin kaçakçılarından biri kabul edilen Lo Hsing Han, 1990'lı yıllarda oğlu Stephen Law ile Asia World adlı bir şirket kurmuş ve askeri cunta rejiminin yardımıyla liman, karayolları ve havaalanı ihalelerini kazanmıştı.

ABD Hazine Bakanlığı, eroininin babası olarak adlandırılan ve asıl parayı uyuşturucu ticaretinden kazanan Lo Hsing Han ile oğluna 2008'den itibaren ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamıştı.

Lo Hsing Han, 1973'te Tayland'da tutuklanmış ve Myanmar'a iade edilmişti. Vatana ihanet suçundan aldığı ölüm cezası ömür boyu hapse çevrilen Lo Hsing Han, daha sonra genel aftan yararlanarak serbest kalmıştı.
 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Kaplanın intikamı

Endonezya'da yanlışlıkla kaplan yavrusu öldüren odunculardan biri öldü, 5'i 4 gündür ağaç tepesinde kurtarılmayı bekliyor
Endonezya'nın Sumatra adasında bir parkta odun toplamaya giden 6 kişiden biri kaplan saldırısında öldü, diğer 5'inin ise perşembeden beri bir ağacın tepesinde kurtarılmayı beklediği belirtildi. Odun toplamak için Gunung Leuser Ulusal Parkı'na giden 6 kişi, geyik yakalamak için kurdukları tuzakla yanlışlıkla bir Sumatra kaplanı yavrusu öldürdü. Öfkelenen yetişkin kaplanlar gruba saldırıp birini öldürünce diğerleri kaçarak bir ağaca tırmandı. Cep telefonuyla köylerinden yardım isteyen 5 kişiye yardım için gelen grup ise kaplanları görünce uzaklaştı. Kaplanların 4 gündür ağacın altında bekledikleri bildirildi. Köylülerin haber vermesinden sonra cumartesi günü 30 kişilik bir kurtarma ekibinin ormana girdiğini açıklayan yetkililer, 8 bin kilometrekarelik yağmur ormanında adamları bulmanın 3 gün alabileceğini söyledi. Polis yetkilisi Dicky Sodani, "Geldiğimizde kaplanlar hâlâ ağacın altındaysa, onları vurmamız veya uyuşturmamız gerekebilir" dedi.
 kaynak:sabahcom.tr
Read Post | yorum

İsviçre katili Türkiye'de

İsviçre basını Bern'de 4 kişiyi öldüren katilin Türkiye'de yakalanıp yargılandığını yazdı
İsviçre'nin Bern şehrinde, bir kahvehaneye girerek, üç Türk ve bir İsviçreliyi öldüren Türk kökenli katilin yargılanması, yabancı basın tarafından da dikkatle takip ediliyor. 1998'de Safari isimli kahvehanede 4 kişiyi öldürerek kayıplara karışan ismi açıklanmayan katil, o dönem İsviçre basınında geniş yankı uyadırmıştı. Cinayetin ertesi günü katilin cephanesine ulaşan polis, bir adet kalaşnikof tüfek, üç adet tabanca ve iki de el bombası ele geçirmiş, katile ulaşmak için de 30 memuru bu soruşturmaya atamıştı. Ancak İsviçre basınının "seri katil" dediği Türk, ülke dışına kaçmayı başardı. 2000 yılında ise katil, İsviçre'de tutuklandı. Bu kez de delil yetersizliği yüzünden serbest bırakıldı ve tekrar izini kaybettirdi. 15 sene süren kovalamaca, geçtiğimiz kasım ayında, katilin Türkiye'de yakalanmasıyla son buldu. Şüpheliden alınan DNA örneklerinin, olay yerindekilerle uyuştuğu ortaya çıkınca Türkiye'de yargı süreci başladı. Katil, aralarında mekân sahibi de bulunmak üzere 37, 39 ve 41 yaşlarındaki üç Türkü ve 46 yaşındaki İsviçre vatandaşını öldürmekten yargılanıyor.
 
kaynak:sabah gazetesi
Read Post | yorum

Gezi olayları Meclis'te kavga çıkardı, bir vekilin kaşı açıldı

7 Temmuz 2013 Pazar

Genel Kurul'da Gezi olayları yüzünden arbede çıktı. CHP'liler Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın üzerine yürümek isteyince çıkan kavgada AK Partili Dindar yaralandı

Gezi Parkı'nda ortaya çıkan palalı, satırlı kişiler, Meclis'te kavga çıkardı. Tekmeler, yumruklar havada uçuştu, bir vekilin kaşı yarıldı. Torba Kanun görüşmelerinde CHP'liler tablet bilgisayarlarından palalı görüntüleri göstererek, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'dan açıklama istedi. Sorulara hükümet adına yanıt veren Bozdağ, "AK Parti hükümetlerinden önce 1'in 4'ünde çalışan polis memuru 816 TL maaş alıyordu. 2013 Temmuz'da 3 bin 91 TL'dir. Artış yüzde 279'dur" deyince, CHP'lilerden tepki geldi. Bozdağ, oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Sadık Yakut'a "Sustursanız da konuşsak" derken, Yakut, birleşime 5 dakika ara verdi. Verilen arada gerilim düşmedi. AK Parti milletvekilleri, CHP sıralarına yürüyerek, tepki gösterdi. Aradan sonra Bozdağ, yeniden sorulara döndü ancak Gezi Parkı eylemlerindeki olaylarla ilgili yanıt vermedi. Bozdağ, kendisine darbe sorusu yönelten CHP'li Nur Serter'e "Darbelerle ilgili tanımlar dünyanın her yerinde aynıdır. Seçilmiş parlamentoyu aşağı indirmek için hukukun öngördüğü yöntem seçimdir. Bunun dışında başka bir yolla parlamentoyu kim aşağı indirirse o darbedir" dedi. CHP'li Mahmut Tanal'ın komisyon sırasında oturan Bozdağ'ın yanına gitmesi üzerine ise ortalık karıştı. AK Partili vekiller de Bozdağ'ı korumak için komisyon sıraları önünde set oluşturdu. Bu sırada yumruklar, küfürler havada uçuştu. Kadın milletvekilleri kavgayı kenarda korku dolu gözlerle izledi. Kavganın ardından AK Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar'ın kaşı açılırken yüzü kanlar içerisinde kaldı. CHP'li Mahmut Tanal'ın da elinin kanadığı gözlendi. Vekiller arada da tartışmayı sürdürdüler. Karşılıklı ağır sözler, grup başkanvekillerinin çabalarına rağmen devam etti.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Taksim'de yasağa uymayanlara gözaltı

Taksim Meydanı'nda eylem yapmak isteyen bazı göstericiler gözaltına alındı.
Taksim'de toplanmak isteyen gruba polis engel oldu. Kalkanlarıyla grubu uzaklaştıran polis bazı eylemcileri gözaltına alarak emniyet aracına götürdü. Polis ekipleri meydan ve çevresindeki önlemi artırdı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

BDP 3 şartta ısrarlı

6 Temmuz 2013 Cumartesi

25 maddelik demokrasi paketinin hemen yasalaşmasını beklemediğini bildiren BDP, irade beyan edilmesi, siyasi mekanizma kurulması ve Öcalan'la görüşme sıklığında ise taviz vermiyor

BDP, çözüm sürecinin kesintiye uğramaması için, hükümetin demokrasi paketi konusunda irade beyan etmesi, diyalog için siyasi bir mekanizma oluşturulması ve Öcalan'la görüşme trafiğinin arttırılması şartlarını öne sürdü. Meclis'te Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile mini zirve gerçekleştiren BDP hükümetten randevu bekliyor. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, SABAH'a yaptığı değerlendirmede Meclis'in üç ay tatile gireceğini anımsatarak, "İletişimsizlik süreci olumsuz etkiler. Kopukluk olmaması için siyasi mekanizma oluşturulması yönündeki çağrımıza yanıt gelmedi. Görüşmeler devam ediyor" dedi. Sürecin kesintiye uğramaması için, irade beyanı konusunda da ısrarlı olduklarını anlatan Buldan, "komisyona ihtiyacımız var. Meclis kapanmadan böyle bir mekanizma oluşursa süreç işlemeye devam eder" diye konuştu. Buldan, BDP'nin sunduğu 25 maddelik mini pakette yer alan maddelerin hemen yasalaşması yönünde bir talepleri olmadığını da ifade ederek, "Şu anda irade beyanına ihtiyaç var. İnsanların kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi gerekiyor. Hükümet, hasta tutuklular, KCK'lılar,seçim barajı gibi konularda adım atacağını bildirmesi yeterli" yorumunu yaptı. Gelecek hafta İmralı'ya gitmeyi beklediklerini ifade eden Buldan, "Müzakereyi yürüten Öcalan'ın zor koşulları iyileştirilmeli. Sadece BDP ve kardeşinin görüşmesi sürece katkı sunmaz. Siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar görüşebilmeli" dedi. BDP, süreçte ortaya çıkan tıkanıkların aşılması için kurulmasını istediği komitelerin hem Öcalan, hem PKK, hem de askerle görüşmesinin sağlanmasını istiyor. BDP, komitede, Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu üyeleri, Akil İnsanlar Heyeti'nden isimlerin yer almasını istiyor.

ROJ TV TEPKİSİ

BDP Grup Başkanvekili İdris Balüken de, Roj TV, MMC, NUÇE TV'nin yayın lisansının iptal edilmesine tepki gösterirken, "Böyle bir kararın çıkması tesadüf kabul edilemez. Çözüm süreci başladı Paris'ten 3 Kürt kadının cenazesi geldi. Şimdi de Kopenhag'dan 3 Kürt kurumunun cenazesi gönderiliyor. Bu hukuk cinayetine karşı demokratik tepkimizi ortaya koyacağız" dedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Yeni ehliyet alacaklar bu habere dikkat!

TBMM Genel Kurulu'nda, Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin birinci bölümü kabul edildi. Kabul edilen maddeler arasında İlk defa sürücü belgesi alanların bir yıl süreyle aday sürücü olarak tanımlanması da yer alıyor.
TBMM Genel Kurulu'nda temel kanun olarak görüşülen teklifin 1. bölümünde yer alan 23 madde kabul edildi. Kabul edilen bölümde yer alan belli başlı düzenlemeler şöyle:

"Kamu kurum ve kuruluşlarında 100 bin sözleşmeli personel, kadroya alınacak. Vekil Kur'an kursu öğreticisi olarak görev yapanlar ile 4 Mayıs 2005 ile 30 Haziran 2013 tarihleri arasında en az 3 ay süreyle bu görevde bulunanlar kadroya geçirilecek. Spor müsabakalarına dayalı yasa dışı bahis ya da şans oyunları oynatan ve oynanmasına yer ya da imkan sağlayanlara yönelik para ve hapis cezaları artırılacak. İzin verilen vakıf, kurum ve kuruluşlar dışında "Diyanet" kelimesi isim olarak kullanılamayacak."

Kabul edilen maddelerden biri ile birlikte artık sürücü belgeleri de süreli olarak verilecek. İlk defa sürücü belgesi alanlar, en az bir yıl süreyle aday sürücü olarak kabul edilecek.

Bu madde ile ilk defa ehliyet alacak olanlar bir yıl süre ile aday sürücü statüsünde olacak. Bir yıl sonunda yapılacak değerlendirmeye göre normal sürücü belgesi verilecek.

Bu düzenlemenin gerekçesinde trafik kazalarının en çok 18-24 yaş arasındaki kişiler yüzünden olduğu belirtiliyor.

Bu nedenle yeni ehliyet alanların bir yıl takip edilmesi ondan sonra aday sürücü statüsünden çıkarılması öneriliyor.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

D-100'de beş araç birbirine girdi

30 Ocak 2013 Çarşamba

İstanbul Kartal'da yol çalışması nedeniyle tek şeride düşen yolda yavaşlayan 5 aracın karıştığı kazada iki kişi yaralandı. D-100 karayolu Pendik istikametinde dün öğle saatlerinde yaşanan trafik kazası, otomobiliyle seyir halinde bulunan Ali Bayrak'ın sol şeritte durmasıyla meydana geldi. Bayrak'ın aracına arkadan gelen Behiye Cansız fren yapmasına rağmen çarptı. Ardından 3 otomobil peş peşe öndeki araçlara çarptı. Zincirleme kazada sürücüler Behiye Cansız ile Cem Yazıcı yaralandı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri ve polis kazaya müdahale etti. Yaralılar Marmara ve Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma hastanelerine kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazaya karışan araçlarda büyük çapta maddi hasar meydana gelirken, polisin araçları olay yerinden kaldırma çalışması sırasında trafiğe kapanan yolda uzun kuyruklar oluştu. Kilometrelerce uzanan yoğun trafik araçların olay yerinden çekilmesiyle normale döndü.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Beyoğlu'nda rehine krizi

Beyoğlu'nda bir kişi, kendisine borcu olduğunu iddia ettiği iş yeri sahibini rehin aldı.

Alınan bilgiye olay, Beyoğlu Tersane Caddesi üzerinde bulunan bir iş yerinde saat 17.00'de meydana geldi. İsmi öğrenilemeyen bir kişi, alacaklısı olduğu iddia ettiği şahsı iş yerinde rehin aldı. Alacaklısını odaya kapatan şahıs uzun süre ikna edilmeye çalışıldı. Polisin uzun uğraşları sonucu ikna edilen şahıs, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Borç cinneti: Bir ölü

14 Ocak 2013 Pazartesi

Tartıştığı kadını öldürüp üç arkadaşını yaralayan adam, olaya gasp süsü vermek için kendini de bıçakladı

İstanbul Küçükçekmece'de oto yıkama işinde çalışan, aslen Türkmen olan 27 yaşındaki Ukrayna vatandaşı Frol Karciga, akşam saatlerinde Türkmenistan uyruklu kadın arkadaşlarının bulunduğu eve gitti. İddiaya göre Mamoul Kurbanova (42), otomobiliyle kaza yapıp 1500 dolarlık hasara yol açan Karciga'dan borcunu ödemesini istedi. Karciga, yanında bulunan bıçakla dört kadına saldırdı. Mamoul Kurbanova olay yerinde hayatını kaybederken, Mardina Raimova (25), Senemjan Nepesiva (32) ve Solmaz Raimova (42) çeşitli yerlerinden yaralandı. Saldırgan Furol Karciga da olaya gasp süsü vermek için kendini bıçakladı. Kapıyı açamayan polis, itfaiye ekiplerinin yardımıyla penceredeki demir parmaklıkları keserek içeri girdi. Furol Korciga ile yaralı 3 kadın çevredeki hastanelere kaldırıldı. Komşulardan Kadir Demir, "Evlerine gelen çok oluyordu" diye konuştu.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

'Gürses, bir ay içinde evine dönecek'

12 Ocak 2013 Cumartesi

A Haber'de gazeteci Şirin Sever'in hazırlayıp sunduğu Jurnal programına perşembe akşamı, kalp cerrahı Bingür Sönmez konuk oldu. By-pass operasyonunun ardından 1.5 aydır yoğun bakımda tutulan Müslüm Gürses'in sağlık durumunun iyiye gittiğini belirten Sönmez, sürecin olumlu yönde ilerlediğini ifade etti. Sönmez şöyle dedi: "Birtakım problemler bekliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Böyle bir ameliyattan sonra bağırsak problemi yaşamayız. Ama normalde haftada bir kere tuvalete çıkarmış. Bu nedenle 20 gün hiç tuvalete çıkmadı. Şu anda durumu iyi. 1 ay içinde eve dönecek kadar iyi olacak."
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum (1)

Eşek cinayetine müebbet istendi

8 Ocak 2013 Salı

Eşeğin dut yemesi yüzünden çıkan kavgada öldürülen üniversite öğrencisi Fahrettin Başkurt'un cinayet soruşturması tamamlandı. Savcı, zanlılar için müebbet hapis talep etti
Diyarbakır'ın Çüngüş ilçesine bağlı Atalar köyünde geçen temmuz ayında yaşanan olayda, otlaktan eve dönmeyen eşeğini güneşte kuruması için bir bahçeye serilen dutları yerken bulan Adem Başkurt, bahçanin sahibi Havva Koç ile tartışmaya başladı. Babasının eve dönmemesi üzerine onu aramaya çıkan Fahrettin Başkurt da Koç ailesinin bahçesine geldi. Tartışmaya Havva Koç'un eşi Cabir Koç da katılınca kavga çıktı. Tartışmayı duyan her iki aile bireyleri olay yerine gelerek taşlı sopalı kavgaya tutuştu. Her iki aileden 10 kişi yaralandı. Yaralılardan, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü 3. sınıf öğrencisi 22 yaşındaki Fahrettin Başkurt Dicle Üniversitesi'nde hayatını kaybetti. Taraflar birbirinden şikâyetçi olurken, meydan kavgasında kimin kime hangi darbeyi vurduğu ise tespit edilemedi. Ancak soruşturma sırasında Cabir Koç, yaz tatilini geçirmek üzere üniversiteden köyüne gelen Fahrettin Başkurt'u kendi tabancasıyla karnından vurduğunu itiraf etti.

KAVGADA KİM VURDUYA GİTTİ

Sanıklardan Cabir Koç'un Fahrettin Başkurt'u "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, iki aileye mensup 14 sanığın ise tehdit, hakaret ve kasten yaralama suçlarından 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. İddianamede, iki ailenin birbirini öldüresiye dövdüğü ve bir kişinin hayatını kaybettiği tartışmaya, eşeğin dut yemesinin neden olduğu bilgisi de yer aldı.


kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Alman Patriotları Türkiye yolunda

7 Ocak 2013 Pazartesi

Şubat başında Türkiye'ye konuşlandırılacak Patriot savunma sistemleri, gemiye yüklenmek üzere dün Almanya'nın Rostock kentinden konvoylarla yola çıktı
Suriye'deki çatışmalar ve Türki'ye yönelik füze tehdidi nedeniyle NATO tarafından sınıra yerleştirilmesine karar verilen Patriot savunma sistemi, hazır tutuldukları Alman kışlasından dün yola çıktı. Mecklenburg Vorpommern Eyaleti'nin Rostock kenti yakınlarındaki Sanitz kışlasından karayoluyla ve konvoy halinde yola çıkan Patriotlar, Lübeck kenti yakınlarındaki Travemünde Limanı'na ulaşacak. Konvoyun, önümüzdeki günlerde gönderilecek 5 konvoyun ilki olduğu belirtildi.

PERSONEL DE HAZIR
Alman Haber Ajansı'nın (dpa) askeri kaynaklara dayanarak verdiği bilgiye göre, Türkiye'ye gemiyle gidecek Patriot savunma sisteminde 220 araç ve 170 asker bulunuyor. Schleswig Holstein Eyaleti'ne bağlı Husum kışlasındaki Alman Albay Marcus Ellermann'ın komutanlığını yaptığı özel eğitim almış askeri personelin de bütün hazırlıkları tamamladığı kaydedildi. ABD'nin geliştirdiği ve dünyada sadece Amerika, Almanya ve Hollanda'da bulunan Patriot savunma sistemi, şubat ayı başında Türkiye'deki görev için hazır hale getirilecek. Uçak bombardımanı veya füze saldırılarına karşı geliştirilen sistemde, Patriot füzeleri normalin beş katı daha fazla hızlı davranarak saldırıları etkisiz hale getirebiliyor. Almanya meclisi 14 Aralık'ta Türkiye'ye 400 kişilik Patriot timini gönderme kararı almıştı.
LÜBECK

kynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Hollanda bataryaları bugün yolluyor

Suriye'den gelebilecek olası bir kimyasal silah tehdidine Hollanda'nın göndermeyi taahhüt ettiği iki Patriot füze bataryası bugün yola çıkıyor. Hollanda'nın Patriot füzeleri deniz yoluyla Türkiye'ye ulaştırılacak. Füzelerin 22 Ocak tarihinde sınıra ulaşması bekleniyor. Sistemin kuruluma hazırlanması için 30 Hollandalı ve 20 Alman askeri yetkiliden oluşan heyet ise yarın (8 Ocak) Türkiye'de olacak. Füze savunma sistemini kullanmak üzere Hollanda'nın göndermeyi taahhüt ettiği 270 asker de 21 Ocak'ta yola çıkacak. Askerlerin bir yıl boyunca Türkiye'de kalacağı belirtiliyor. Almanya, ABD ve Hollanda'dan gönderilecek toplam 6 adet füze bataryasıyla birlikte Türkiye'de görev yapacak yabancı asker sayısı bini bulacak.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

8 bin kişi 9 ay kitap okuyacak

Bağcılar'da "Anne Benim İçin Benimle Oku" adı altında yeni bir proje daha hayata geçti. 554 bin 115 TL bütçeli projenin büyük bir bölümü İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından geri kalan kısmı ise Bağcılar Belediyesi'nce karşılanıyor. Toplumda kitap okuma farkındalığı oluşturmaya yönelik hazırlanan proje ile okuyan ebeveynlerin çocuklarına rol model olmaları amaçlanıyor. Proje kapsamında toplam 4 bin öğrenci ve 4 bin anne her ay bir kitap olmak üzere 9 ay boyunca kitap okuyacak. Proje kapsamında ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere farklı kitaplar belirlendi.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Yaya otobüse çarptı

Kadıköy'de hareket halindeki otobüse binmek isteyen bir kişi otobüse çarparak yaralandı. Yaralı, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Kaza, saat 11.00 sıralarında Uzunçayır metrobüs durağında meydana geldi. İddialara göre; belediye otobüsünün hareket ettiğini gören Murat Şirin, binmek için koşunca dengesini kaybederek otobüsün kapısına çarptı. Yere düşüp otobüsün altında kalan Şirin, ezilmekten son anda kurtuldu. Durumu fark eden otobüs şoförü, hemen durdu. Arka lastiklerin ayaklarına çarptığı Murat Şirin'in yardımına koşan yolcular, daha sonra ambulansa da haber verdi. Kısa sürede olay yerine sağlık ekipleri yaralıyı sedyeye koyarak ambulansa taşıdı. Yaralı tedavi için hastaneye götürüldü.

Olaya tanık olan bir vatandaş, "Otobüs hareket edince koştu. Bu sırada dengesini kaybederek otobüse çarptı. Az daha otobüs ayaklarının üzerinden geçiyordu. Neyse ki ayağından yaralandı." dedi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

THY uçağı başka şehire indi

İzmir-Gaziantep seferini yapan uçak, Gaziantep'teki yoğun sis nedeniyle Adana'ya zorunlu iniş yaptı.
Edinilen bilgiye göre, saat 20.10 sıralarında İzmir Adnan Menderes Havalimanından kalkan uçak, 21.30 sıralarında Gaziantep'e iniş yapmak istedi. Ancak yoğun sisin olduğu kentte havalimanı pistine iniş için 2 deneme yapan uçak, başarılı olamadı. Uçak daha sonra Adana Havalimanına iniş yaptı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Oğlunu duvara vurup öldürdü


İstanbul Güngören'de alkollü olarak geldiği evde 2 yıldır birlikte yaşadığı Fatma Kesgin (25) ile tartışan 26 yaşındaki Irak uyruklu Ahmet A.K., Burak adlı 40 günlük oğlunu bacağından tutup masaya ve duvarlara vurarak öldürdü.
Geçtiğimiz cuma gecesi yaşanan olaydan sonra tekstil işçisi Ahmet A.K.'nin işe gitmesini fırsat bilen Fatma Kesgin karakola gidip şikayetçi oldu.
Olayı hatırlamadığını öne süren Ahmet A.K. tutuklandı. Yapılan soruşturma sonucunda anne Fatma Kesgin de tutuklanarak cezaevine kondu.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

3. Havalimanı'nın röntgeni tamam

6 Ocak 2013 Pazar

İstanbul'un Karadeniz kıyısındaki Yeniköy-Akpınar arasına yapılması planlanan 3'üncü Havalimanı'yla ilgili olarak, bölgedeki göletlerde zemin etüdü ve derinlik araştırması yapıldı. Yaklaşık iki ay süren çalışma sayesinde, eski maden ocaklarının oluşturduğu göletlere ne kadar dolgu yapılacağı belirlendi.

16 GÖLETTE SONDAJ

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, bölgede yaklaşık 60 göletin röntgenini çekti. Büyük olan 16 gölette duba üzerinde sondaj yapıldı. Göletlerin zemin etüdü ve derinliği gösteren batimetrik haritalar çıkarıldı. Proje kapsamında deniz ortamında herhangi bir dolgu çalışması yapılmayacak. Her bir pist 3.800 x 300 metre boyutlarında, taksirutlar ise 3 bin 750 metre uzunluk ve 45-60 metre genişliğinde olacak.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Otellerde ‘Müdavim müşteri’ yarışı

Turizmciler bu yıl yeni müşteri yerine 'müdavim müşteri'ye odaklandı. Türkiye-Avrupa Turizm Konseyi Başkanı Baraner, "Otellerin amacı mevcut müşterileri kaptırmamak" dedi
Bu yıl Türkiye de dahil Akdeniz Çanağı'ndaki tüm turizm ülkeleri otellere düzenli gelen mevcut turisti kaçırmamak için birbiriyle yarışacak. Türkiye- Avrupa Turizm Konseyi (WTTC) Başkanı Hüseyin Baraner, "Avrupa'da şu anda trend 'müdavim müşteri', yani bir otele sürekli giden müşteriden yana. Bu yıl ülkelerin en büyük kozu bu. Türkiye'de bu oran müşteri memnuniyetinden dolayı çok yüksek" dedi. Baraner, Türk acente ve otellerin sürekli müşterileri bu yıl da otellerine çekebilmek için 'önceki yıllarda kaldığınız odanın aynısını ayıralım', 'istediğiniz servis elemanını seçin' gibi ayrıcalıklar sunduğunu kaydetti. Baraner, bu nedenle hem Türkiye hem de diğer ülkelerdeki otellerin müdavim müşterileri teker teker arayarak direk iletişime geçtiğini ve kişiye özel hizmete yöneldiğini anlattı. Baraner, "Bu yıl herkesin amacını elindeki mevcut turisti komşuya kaptırmamak" diye konuştu.

BİR KERE GELEN VAZGEÇMİYORBaraner, diğer ülkelerin serviste Türkiye kadar başarılı olmadığını söyleyerek "Bir kere Türkiye'ye gelen tercihini bizden yana çeviriyor" dedi. Tourexpi sitesi tarafından yapılan araştırmada Alanya yüzde 42 ile en çok müşteri memnuniyetine sahip turizm beldeleri arasında ilk sırada geldi.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Otoyollarda gişe kaldırılıyor

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, otoyollarda gişeleri kaldırmayı düşündüklerini söyledi. Yıldırım, HGS'nin Otomatik Geçiş Sistemi'ne (OGS) benzer bir sistem olduğunu ifade ederek, "Gişeleri tutturmak için sürücüler yavaşlıyor. Bu da trafiği artırdığı için gişeleri kaldırıyoruz. Yukarıda 'tak' denilen kemerde algılayıcılar olacak. Sürücüler yolda engel yokmuş gibi geçecekler. Ağırlıklı olarak köprülerde ama tüm gişeler kaldırılacak" diye konuştu.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Güllüoğlu dünyayı fethedecek

Baklavacı Güllüoğlu, yurtdışı yatırımlarına hız verdi. ABD'den Avrupa'ya yurtdışında 9 şubeye ulaşan şirketin gözü McDonalds, Burger King gibi dünya devlerinin yerinde

Baklavacı Güllüoğlu, yurtdışında hedef büyüttü. Halen Avrupa'dan ABD'ye yurtdışında 9 şubesi olan ve geçen yıl 990 bin dolarlık ihracat yapan şirket, Turquality desteği almak için başvuruda bulundu. Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Güllü, üniversite yıllarından beri Güllüoğlu'nu dünya markası yapmayı hayal ettiğini belirterek, "Bu yıl tüm aşamaları tamamlayıp bu desteği almayı hedefliyoruz. Destekle beş yıl içinde geleneksel Türk lezzeti olan baklavayı tüm dünyaya tanıtacağız. McDonalds, Burger King gibi dünya markaları arasına girmeyi hedefliyoruz" dedi.
MIAMI VE RİYAD'DA MAĞAZA
Bugün Türkiye'de 19, yurtdışında 9 şubesi olan şirket, bir iki ay içinde Miami, Brüksel ve Riyad'da da şube açmaya hazırlanıyor. Güllü, bu şubeler için 11 milyon TL yatırım yaptıklarını, 2015'te 100 şubeye ulaşacaklarını söyledi. Altyapı yatırımlarına da hız veren şirket, halen Şanlıurfa'da 5 milyon TL'lik bir süt işleme tesisi kuruyor. Tesisin Mayıs 2013'te açılacağını söyleyen Güllü, aynı zamanda ABD Musevi pazarına girmek için Koşer başvurusunda da bulunduklarını söyledi.

"2023'TE DÜNYA BORSALARINA KOTE OLACAĞIZ"
2023'te
dünya borsalarına kote olmayı hedeflediklerini belirten Nejat Güllü, dünya markası olduklarında üretimi artırmak için çalışan sayılarını da artıracaklarını söyledi. Güllü, halen bünyelerinde 500 çalışan olduğunu ve yeni açılan şubelerle bu sayının sürekli arttığını dile getirdi.

2 YILDA AVRUPA'DA 15 ŞUBEOrtadoğu'da yaşanan karışıklıklara da değinen Nejat Güllü, özellikle Libya'daki olaylardan dolayı 400 bin dolarlık zarara uğradıklarını söyledi. Avrupa'daki krizin gıda sektörünü fazla etkilemediğini belirten Güllü, "Biz oradaki satışlarımızdan memnunuz. Hatta önümüzdeki iki sene içinde Avrupa'da 15 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Şirketin Kuzey Irak, Kuveyt ve Libya'da da şubeleri bulunuyor.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Polisten kaçarken tren çarptı

Fatih’te bir işyerinden hırsızlık yaptığı iddia edilen zanlı, çalıntı bilgisayarla kaçarken trenin çarpması sonucu yaralandı. Yaralanan zanlısı, ambulans ile hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Kocamustafapaşa Tren İstasyonu'nda meydana geldi. Devriye görevi yapan polis ekipleri, bir işyerinden hırsızlık yapan zanlılardan birini ele geçirdi. Kaçan diğer zanlıları yakalama çalışma başlatan polis, Kocamustafapaşa Tren İstasyonu'nda bir şahsa tren çarptığı yönünde ihbar alınca bölgeye hareket etti.

Kısa sürede olay yerine ulaşan polis ekipleri, rayların üzerinde yatan yaralı bir şahıs ile karşılaştı. Sağlık ekipleri yaralı şahsa müdahale ederken, emniyet güçlerince yapılan incelemede yaralı şahsın yanında bilgisayar kasası ve ekranı olduğunu tespit etti. Durumdan şüphelenen polis, Fatih'teki bir iş yerinden hırsızlık gerçekleştirirken yakalanan zanlının arkadaşları olduğunu belirledi. Trenin çarptığı şahsın, çaldıkları malzemelerle trene kaçak binmek üzereyken yaralandığını belirledi.

Trenin çarptığı A.B isimli şahsın ilk ifadesinde, tuvalet ihtiyacını giderirken trenin çarpmasıyla yaralandığını söylediği kaydedildi. Trenin çarpması nedeniyle yaralanan B., olay yerine gelen ambulansla Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. İş yeri civarında yakalanan H.K ve tren istasyonunda yanlarındaki bilgisayarla yakalanan D.Ş ve N.B gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Yaralanan A.B.'nin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

John Steınbeck: fareler ve insanlar

Efsane isim John Steinbeck'in edebiyat klasiği Fareler ve İnsanlar'a sansür talebi kamuoyunu salladı.
BirGün gazetesinden Gülsen Candemir'in haberine göre, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kitapları İncleme ve Değerlendirme Komisyonu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın liselerde okutulması için önerdiği 100 Temel Eser arasında yer alan John Steinbeck'in ünlü "Fareler ve İnsanlar" adlı kitabının bazı bölümlerini sakıncalı buldu.

3 Aralık'ta toplanan komisyon, Bakanlık onayıyla yıllardır liselerde okutulan kitabın bazı sayfalarının "ahlaki olmayan" bölümler içerdiğine karar vererek, Milli Eğitim Bakanlığı'na başvurdu.

Ahlaki olmayan bölümler var

Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Ceran, Hakimiyet-i Milliye ilk Öğretim Okulu Müdürü Tarık Uğur, Konak Mithatpaşa Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Faruk Öz, Gaziemir Kipa 10. Yıl Lisesi Öğretmeni Hüseyin Helva ve Buca 85. Yıl Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Cihan Celep'ten oluşan Komisyon İnkılap, Sel, Varlık ve Remzi Yayınevlerinden çıkan kitabı sayfa sayfa "gayri ahlaki" incelemeye tabi tuttu.

Bakanlığa gönderdi
Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı'nın imzası ile gönderilen dilekçede, sansür şöyle anlatıldı:

"100 Temel Eser Dünya Edebiyatı listesinde bulunan, yazarı John Steinbeck olan 'Fareler ve insanlar' kitabının İnkılap Kitabevinden basılan (sayfa 69-70) bazı bölümlerin öğrencilerin eğitimine uygun olmayan bölümlerin olduğu ilgili dilekçe ile bildirilmiştir. Müdürlüğümüzce aynı kitabın çeşitli yayınevleri de incelendiğinde Sel Yayıncılık (63-64. sayfaları), Varlık Yayınları (42-43-45 sayfaları), Remzi Yayınevi ((56-57-60-61) sayfalarında da eğitime uygun olmayan bölümlerin olduğu yapılan incelemede tespit edilmiştir" denilerek inceleme raporu ve ilgili yayınevlerinin sakıncalı bulunan sayfaları gönderiliyor."
Eğitim Sen: "Hiç bir sakınca görmüyoruz"Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Talim ve Terbiye Kurulu'nun onayından geçen ve yıllardır okullarda okutulmasında hiçbir sakınca görülmeyen 'Fareler ve insanlar' kitabının İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğünce yasaklanmak istenmesine tepki gösterdi. Eğitim Sen kararı bilimsellikten uzak bularak kararın yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı rehber öğretmen Abdullah Tunalı, çocukluktan çıkmış, yetişkinleşme sürecine girmiş lise öğrencilerinin bu kitabı okumasında pedagojik olarak hiç bir sakınca görmediğini ifade etti.

Yasak ve sansür devam edecek

Abdullah Tunalı gazetemize şu değerlendirmeleri yaptı: "Yıllardır öğrencilerin okumaları için önerilen eserin yasaklanması, AKP iktidarının sansürü ve bilim dışı uygulamalarının son örneğidir. Geçmiş dönemde İl Mili Eğitim Müdürlüğü okulların ana sınıflarına, yüzebildiği için şükreden ördekler, tanrıya dua eden tavuklar kitaplarının dağıtılmasında hiçbir sakınca görmemiştir. Bu gidişle AKP iktidarı edebi değeri olan kitapların tamamını yasaklayacak, kendi dünya görüşüne göre kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek için kitaplar dağıtmaya, var olan kitapları yasaklamaya daha yaygın şekilde devam edecektir."

"Fazla söze gerek yok"

Sel Yayınlarından sansüre ilişkin yapılan açıklamada ise şunlar ifade edildi:

"Enis Batur'un Elma'sı kapağındaki Courbet tablosundan dolayı yargılanmaya başladığında şaşırmıştık, Metin Üstündağ'ın haftalık Penguen'de yıllardır çizdiği Pazar Sevişgenleri albümleri yargılanınca gülmüş, "dünya kültür mirası" listesindeki Fransız şair Guillaume Apollinaire'nin CinSel Kitaplar serisinden yayınlanan kitabı Genç Bir Don Juan'ın Maceraları cinsellikle suçlanınca kızmıştık. William Burroughs'un yerleşik edebiyat kalıplarını zorlayarak yazdığı üstelik tam da bunun için yaptığını beyan ettiği Yumuşak Makine "konu ve anlam bütünlüğüne aykırılık" gerekçesiyle yargılandığında ise artık bu mantığı anladığımızı zannediyorduk. Ta ki edebiyat öğretmenlerinin John Steinbeck'i de "gayri ahlaki" bulduklarını okuyana kadar.

Steinbeck'in dünya edebiyatındaki yerinden, Fareler ve İnsanlar'ın edebiyat ve hatta sinema tarihindeki öneminden bahsedecek değiliz. Asıl tartışılması gereken sanırız, işleri zaten önlerine gelen kitapları bir gerekçe bularak, kendilerini komik duruma düşürmek pahasına, başlarına iş açmamak adına anlamsız bir rapor yazıp mahkemeye göndermekle yükümlü, bunun için maaş alan ve olumsuz prensibiyle çalışan TC Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu yerine, bir şehirde, İzmir'de, lise edebiyat öğretmenlerinin oturup, bir kitabın iki sayfasını raporlandırarak yasaklanmasını, sansürlenmesini devletten talep etmeleridir. Üstelik telifli bir kitabın tek bir yayıncısının olabileceğini gibi temel bir okur bilgisinden bile yoksunlukla, kitabın eski baskılarından da sayfa numaraları örneklendirerek, gerekçelerini sağlamlaştırmaya çalışıyorlar, takdir edilesi bir çaba.

Bu artık her eserin, kitabın, filmin klasikleşmiş, evrensel bir referans haline gelmiş, insanların zihinlerinde yer etmiş denmesine bakmadan herhangi birilerinin o tanımsız ve son derece öznel "ahlak" kriterlerine uygunsuzluk nedeniyle yargılanabileceği, sansürlenebileceği ya da yasaklanabileceğinin son göstergesidir. Fazla söze gerek yok,"

"Kitabın yasaklanması veya sansür yok"

Bu arada İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, bir velinin şikayeti üzerine, Talim ve Terbiye Kuruluna Milli Eğitim Bakanlığının önerdiği 100 Temel Eser arasında yer alan "Fareler ve İnsanlar" kitabının yeniden gözden geçirilmesi talebini ilettiklerini, kitapla ilgili herhangi bir sansür ya da yasaklama olmadığını söyledi.

Bardakcı, "Fareler ve İnsanlar" kitabının İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü Kitapları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından sakıncalı bulunduğu iddiasına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuran bir velinin, çocuğunun okul kütüphanesinden aldığı kitabın bazı bölümlerinin müstehcen olduğunu belirterek, yeniden incelenmesini dilekçe ile talep ettiğini kaydetti.

Kitabı beş kişilik bir komisyona incelettiğini aktaran Bardakcı, "5-6 yayın evi farklı şekilde tercüme etmiş. Tercüme farkı nedeniyle bazı bölümler farklı. Biz de velinin şikayeti üzerine, Talim Terbiye Kuruluna kitabın yeniden gözden geçirilmesi talebini ilettik. Kitabın yasaklanması veya sansür yok. Bu şekildeki yorumlar abartıdır. Zaten bizim müdürlük olarak yasaklama yetkimiz de yok" diye konuştu.

İşte o bölümler (Sel Yayıncılık)


"Yarın akşam bizimle kasabaya gelsenize" dedi Whit.

"Ne yapıyorsunuz kasabada?"

"Her zamanki şey işte. Yaşlı Susy'nin evine gideriz biz hep. Çok güzel bir yer orası. Yaşlı Susy çok komik kadındır, boyuna espri yapıp durur. Geçen Cumartesi gecesi verandadan eve girdiğimizde öldürdü bizi gülmekten. Kapıyı açtı ve arkasına dönüp 'Giyinin kızlar, şerif sizi almaya gelmiş,' diye bağırdı. Ağzı bozuk bir kadın değildir, hem kibar hem de komiktir. Beş kız çalıştırıyor evinde."

"Kaça patlıyor?"

"İki buçuk veriyorsun sadece. Yirmi beş sente bir duble viski içebilirsin. Susy'nin güzel koltukları var, onlara kurulup (63.sayfa) içkini içebilirsin. Canın kız çekmiyorsa bir koltuğa oturup içkini yudumlayabilirsin de, bütün gün takılabilirsin orada Susy sesini çıkarmaz. Müşteri peşinde koşturmaz, kız istemeyenleri kapının önüne koymaz."

"Bir gelip görmek lazım," dedi George.

"Gel tabii. Çok eğlenceli bir yer, hiç durmadan espri patla-hp durur Susy. Geçenlerde ne dedi biliyor musun? 'Yere bir halı serip, masaya da süslü bir lambayla bir gramofon koyup ev işlettiklerini sananlar var.' Clara'nın evini söylüyor. 'Ben siz erkeklerin ne istediğini çok iyi bilirim,' dedi sonra. Benim kızlarım temizdir ve viskime de su katılmamıştır,' dedi. ille de süslü lambaya bakıp kazıklanmak istiyorum ben diyorsanız nereye gideceğinizi iyi biliyorsunuz,' dedikten sonra bir de şunu ekledi: 'Burada süslü lambaya bakmayı sevdikleri için pantolonlarının önünü kaldırarak yürümek zorunda kalan çocuklar görüyorum ben.'"

"Clara da rakip evi işletiyor herhalde, öyle değil mi?" diye sordu George.

"Evet," dedi Whit. "Biz oraya gitmeyiz hiç. Clara kızlar için üç dolar, bir duble için de otuz beş sent istiyor. Bir de hiç Susy gibi eğlenceli biri de değil. Hem Susy'nin evi temizdir, bir de o rahat koltuklar muhteşemdir. Çoluk çocuğu da sokmaz içeri."

"Lennie ile para biriktiriyoruz biz," dedi George. "Gelip bir duble içki içebilirim, ama iki buçuk dolar vermem ben."

"Erkek dediğin arada bir eğlenmeli," dedi Whit.

Kapı açıldı, Kennic ile Carlson birlikte içeri girdiler. Lennie dikkat çekmemeye çalışarak yatağına gidip oturdu. Carlson da yatağının altından çantasını çıkardı. Hâlâ duvara dönük yatan yaşlı Candy'ye bakmadı hiç.(64)

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Zorla evlendirileceklerdi

Diyarbakır'ın Dicle Kaymakamı Çağlayan Kaya'nın çalışmaları sayesinde zorla evlendirilmek istenen 12-16 yaş arasındaki 8 kız çocuğu aileleri ikna edilerek okula kazandırıldı.

Kaymakam Kaya, Kaymakamlık Binası'nda düzenlediği basın toplantısında, gönüllü olarak geldiği ilçede 15 aydır çok özverili çalışmalar yaptığını söyledi.
Bir gazetenin, yaptığı çalışmalardan dolayı haber konusu olduğunu, kendisinin ''kahraman'' olarak lanse edildiğini anımsatan Kaya, asli görevlerini yaptıklarını belirtti. İlçede özellikle kız çocuklarının okula kazandırılması için yoğun çalıştıklarını, bu konuda aldıkları bütün duyumları değerlendirdiklerini bildiren Kaya, ailenin zorlaması ve çevre baskısı nedeniyle 18 yaş altındaki 12-16 yaş aralığında olan 8 kız çocuğunun ailelerinin ikna edilerek evlendirilmekten vazgeçirildiğini vurguladı.
Kaya, kız çocuklarının aileleri ikna edilerek okula kazandırıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bazı aileler direnç gösterdi. Bu nedenle ikna edilemeyen bir aileden kız çocuğu alınarak yetiştirme yurduna yerleştirildi. Daha sonra aile ikna olunca kız çocuğu tekrar ailesine verildi. Aile ve kız çocuklarının takibini yapıyoruz. Bir insan deyip geçmemek lazım. Bir kız çocuğu bizim için çok önemli. Kız çocuklarının okula kazandırılmasını çok önemsiyoruz. Telefon numaramı gezdiğimiz bütün köylerde vatandaşlara veriyorum. Bunun için bir telefon numarasını temin ettik. Gelen bütün ihbarlarla tek tek ilgileniyorum. Vatandaşlarımızın yanlış ve karanlık yollara sapmaması, kız çocuklarını eğitime alarak devletine faydalı hale getirmek çok önemli. Diyarbakır'ın şartları sıkıntılı. Terör belasının olması ve ekonomik imkansızlıklar içerisinde olan birçok ailemizin olması, buradaki insanlarımızı hayata bakışını biraz daha ümitsiz kılabiliyor. Göreve başladıktan sonra vatandaşlarımızın yüzünde biraz olsun mutluluk vesilesi olabilmek, onları memnun edebilmek adına çeşitli çalışmalar yaptık.''

''DİCLE'DEN DIŞARI ÇIKMAYAN ÖĞRENCİLER AVRUPA'YI GÖRECEK''

Kaya, çalışmalarını yaparken de Dicle Üniversitesi'nden destek aldıklarını, sorunu çözmek için, sorunun net olarak ortaya konulması gerektiğini belirterek, ''Bölgenin en büyük sorunu idealistlik sorunudur. Bulunduğumuz yerde bir gün dahi kalsak, buraya neler yapabiliriz düşüncesiyle hareket etmek lazım. Beklentisiz, idealist insan olmak lazım. Gönlünde insan sevgisi olacak'' dedi.
İlçede yürütülen çalışmalara değinen Kaya, eğitim kalitesini yükseltmek için çeşitli çalışmalar yaptıklarını, bu kapsamda ikna ekipleri oluşturulduğunu, aile ziyaretleri yapıldığını anlattı. Kaya, ''Bir Fincan Kahve Projesi'' ile 2 yılda, bin 731 veli ve 4 bin 402 öğrencinin ziyaret edildiğini, 2 yılda 731 kişiye okuma yazma eğitimi verildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
''Haydi Kızlar Okula Projesi ile de 2 yılda 636 kız ve erkek öğrenci okula kazandırıldı. Hedefimiz bin öğrenciyi okula kazandırmak. Dicle'den dışarı çıkmayan öğrenciler Avrupa'yı görecek. AB tarafından onaylanan bir projemiz sayesinde öğrencilerimiz Türkiye'yi görmeden dünyayı görecek. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde eğitim görecek. Eğitim şart. Özellikle çocukların üzerinde baskın olan kadınları bilinçlendirmek lazım. Sadece kız çocukları değil, erkek çocuklarının da okula kazandırılması için çalışıyoruz. Erkek çocuklarının da evlilik durumu olursa kız çocukları gibi onlara da eğiliyoruz. Vatandaş olarak bu konuda duyarlı olalım. Telefon numaramı herkese verdim. En küçük bir ihbarı bile değerlendiriyoruz. Bu telefon numarasını köylere, mezralara dağıtıyoruz. İkna ekibi, öğretmen, rehber öğretmen ve müdürden oluşuyor.''
''Kız çocuklarının okula kazandırılması konusunda zorluk yaşandı mı?'' sorusu üzerine Kaya, ''İsterse zorluk çıkarsın. Devlet olarak ben otorite isem yasaların bana vermiş olduğu bir yetki varsa, ben bunu sonuna kadar kullanmak zorundayım. Hele de bir kız veya erkek çocuğunun hayatı burada önemliyse benim için gerisi teferruattır. Konuştuk ikna olmuyorsa, yasaların bize verdiği yetkiler vardır. Bu yetkileri kullandık. Hatta biraz ileriye götürdük. Bununla ilgili vatandaşımızın yüzde 80-90 devletimizle bir işleri oluyor. Bizde bu konuda gerekli tavrımızı gösterdik. Bu da caydırıcı oldu'' dedi.
Kaya, Batman Çayı'nda cesedi bulunan ve töre cinayetine kurban gittiği belirlenen 15 yaşındaki H.D'ye ilişkin olarak ise ''Batman'daki töre cinayetini öğrendiğimde çok üzüldüm. Gece uykularım kaçtı'' diye konuştu.
Öte yandan açıklamanın ardından Dicle'nin Yeşilsırt köyündeki İlköğretim Okulu'nda oluşturulan ikna ekibi, bazı köy sakinlerini ziyaret ederek, çocukların okula gönderilip gönderilmediğini sordu.

BİR KIZ ÇOCUĞU ENİŞTESİ İLE EVLENDİRİLMEK İSTENDİ

Kurtarılan kız çocuklarından birinin, ablasının vefat etmesi üzerine yeğenlerine annelik yapar düşüncesiyle eniştesi ile, başka bir kız çocuğunun da 35 yaşında olan amcasının oğlu ile evlendirilmek istendiği, ancak ailesinin ikna edilmesi sonucu okula kazandırıldığı öğrenildi.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Sokaktaki tartışma cinayetle bitti

İzmir Konak'ta işsiz olan 23 yaşındaki İbrahim İz, önceki gece kimliği belirsiz kişi ya da kişilerle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine İz, tabancayla boynundan vuruldu. Vatandaşlar tarafından çağrılan ambulansla Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan İz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayı duyan İz'in yakınları, hastaneye akın etti. Polis ekipleri İz'in katil zanlısını yakalamak için çalışma başlattı.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Facia son anda önlendi

Balıkesir'in Gönen ilçesi karayolları şantiyesinde çıkan yangın korkuttu.

Gönen çıkışında bulunan karayolları şantiyesinde işçiler tarafından oksijen kaynağı ile parçalanmaya çalışılan zift kazanı bir anda alev aldı. Çıkan yangın Gönen Belediyesi itfaiyesinin zamanında müdahalesi sayesinde söndürüldü.
Yangın şantiyenin hemen yanında bulunan akaryakıt istasyonuna sıçramadan söndürülürken, facianın eşiğinden dönüldü. Benzin istasyonu çalışanları bu gibi olayların önlenmesi için tedbir alınmasını istedi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Güvenlik görevlisi dehşet saçtı

Antalya'nın Alanya ilçesinde, geçirdiği kaza sonrası hastaneye kaldırılan bir güvenlik görevlisi, kendisine yardımcı olmaya çalışan sağlıkçılara hakaretler yağdırdı.

Hastane personelinin şikayeti üzerine gözaltına alınan koruma, götürüldüğü karakolda 4 polis memurunu darp etti. Kestel beldesinde, bir eğlence merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Taner T.(39), kullandığı motosikletle Kestel beldesinde kaza yaptı.

Alkollü olduğu ileri sürülen Taner T, aynı güzergahta ilerleyen ve kazayı gören bir arkadaşı yardımıyla özel otomobille Alanya Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada acil servis görevlilerine hakaretler yağdıran Taner T, sağlık personelinin şikayeti üzerine hastane polisi tarafından gözaltına alındı.

Hakaretlerine devam eden Taner T. için hastaneye takviye kuvvet gönderildi. Güçlükle gözaltına alınan ve etkisiz hale getirilen Taner T, ifadesi alınmak için getirildiği Cumhuriyet Polis Merkezi'nde 4 polis memuruna saldırdı. Polis memurlarını darp eden zanlı, diğer polisler tarafından etkisiz hale getirildi. Zanlı, "görevli memura mukavemet, görev yaptırmamak için direnmek, mala zarar vermek" suçlarından adliyeye sevk edildi.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Ters yolda giden polis dehşet saçtı

Üsküdar Abdullah Ağa Caddesi'nde saat 04.30 sıralarında, Nakkaştepe'den Boğaziçi Köprüsü'ne girip Avrupa Yakası'na 34 ZM 4229 Renault Megane marka aracıyla geçmek isteyen Önleyici Hizmetler Şube'de görevli polis memuru, sağ yerine sol şeride girerek ters istikametten seyretmeye başladı. Polis memuru, istikametinde gitmekte olan Mehmet Kırma'nın kullandığı 34 HN 9308 plakalı motosiklete çarptı. Motosikletten 15 metre öteye fırlayan Mehmet Kırma hayatını kaybetti. Yoluna devam eden polis memurunu gören Ömürlü Yıldırım'ın kullandığı Hyundai marka taksi ile Renault Clio marka otomobil araçlarını sola yanaştırdı ancak çarpmayı engelleyemedi. Aracının içinde sıkışan taksici Ömürlü Yıldırım'ı vatandaşlar kurtararak hastaneye kaldırdı. Adı açıklanmayan polis memuru ise meslektaşları tarafından olay yerinden uzaklaştırılarak Beylerbeyi Polis Merkezi'ne götürüldü.
kaynak:sabah.com.tr 
Read Post | yorum

15 yaşında bir dâhi

Fransa Strasbourg'da 15 yaşındaki bir lise öğrencisi, Andromeda galaksisi çevresindeki cüce galaksi diskinin döngüsünü keşfederek yaptığı araştırmayla prestijli bilim dergisi Nature'a kapak oldu. Strasbourg'daki Astronomi Merkezi'nde staja başlayan, ana dili dışında Almanca, İngilizce ve Çince bilen Ibata, teorileriyle Einstein ve Newton'un bazı tezlerini çürüttü. Fransa, yurtdışında eğitim yapmak istediğini söyleyen genç dahiyi ülkede tutmak istiyor. 
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

E-5'te 70 km'yi aşan yandı

Büyükşehir Belediyesi, trafiğin en yoğun olduğu yollardan E-5 Karayolu'nda "iyileştirme" çalışmaları başlattı. Buna göre E-5, hız denetim sistemi (EDS), hava ve yol bilgilerini içeren uyarı levhalarıyla akıllı hale getiriliyor. Hız limitlerinin azaltılması sonucu yol güvenliği artırılırken, sistem tıkanıklığı önceden öngörerek veya tıkanıklık anında otomatik olarak trafiğin akışkanlığını sağlayacak en iyi hızı hesaplayıp elektronik levhalara yansıtacak. Hesaplanan hız limitlerine uymayan araçlara trafik cezası kesilecek. Değişken trafik işaretleri, yolun olağan işleyişini aksatacak sis, kar, yağmur, buzlanma gibi doğa olaylarını da tespit ederek sürücüleri anlık olarak uyaracak. E-5 Karayolu'nda hız sınırını aşanları tespit edecek EDS'nin ilk kameraları Bahçelievler ile İncirli'ye yerleştirildi. İki nokta arasındaki hız ortalamasının üzerine çıkanlara ceza kesilecek. Geçiş süresi ölçülerek ortalama hız tespit edilecek.

344 LİRAYA KADAR CEZA

70 kilometreyi aşanlar görüntülü tespit edilecek. Ortalama hızları 78 ile 91 kilometre arasında olan araçların sürücülerine 166, 91 kilometreyi aşanlara da 344 lira ceza kesilecek. Hız sınırının yüzde 10 oranında aşımı halinde işlem uygulanmadığı için ceza 78 kilometreden başlayacak.

kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum

Dev gemi boğazı kapattı

Panama bandıralı ''MSC Emanuela'' adlı dev konteyner gemisi Çanakkale Boğazı'ndan geçiş yaptı. Geminin geçişi sırasında Çanakkale Boğazı, tek yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldı.

İzmit'ten Yunanistan'ın Pire Limanı'na giden 366 metre uzunluğunda ve 151 bin 559 groston ağırlığındaki geminin geçişine, güvenlik amacıyla Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait ''Kurtarma-2'' ve ''Kurtarma-9'' römorkörleri refakat etti.

Üzerinde 3 bin 532 adet konteyner bulunan geminin geçişi sırasında, Çanakkale Boğazı tek yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı.
Geminin boğaz geçişini tamamlamasının ardından, deniz trafiğinin normale döneceği bildirildi.

kaynak:sabah.com.tr
 
Read Post | yorum

Arda Kural’ın hastaneden ilk fotoğrafı

Son olarak 'Kubilay' filminde karşımıza çıkan ve şizofreni teşhisiyle tedavi altında tutulan oyuncu Arda Kural'ın ilk görüntüleri.
Emret Komutanım' dizisiyle tanınan yerli Leonardo DiCaprio lakaplı genç oyuncu Arda Kural 26 Aralık tarihinden beri şizofreni teşhisiyle tedavi altında tutulduğu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ilk kez görüntülendi. Suç işlemiş mahkumların ve pskolojik rahatsızlıkları bulunanların tedavi gördüğü çevresi yüksek tellerle örgülü K2 koğuşunda gözlem altında tutulan ünlü oyuncunun her geçen gün sağlık durumu iyiye gidiyor.SADECE AİLESİNİN GÖRMESİNE İZİN VERİLİYOR
Sözcü gazetesinden Tarkan Abdullahoğlu'nun haberine göre; güvenlik görevlileri tarafından çevresi sıkı korunan koğuşundan, yatırıldığı tarihten bu yana dışarı çıkmayan genç oyuncu dün tedavi gördüğü hastanede ilk kez görüntülendi. Saçlarını üç numara tıraş ettirdiği görülen oyuncu koğuşun içinde yer alan ve diğer hastalarla birlikte sigara içmeye çıktıkları camlı bölümde sigara ve kahvesini içerken objektiflere yansıdı. Her gün saat 14.00′de ziyaretçilerin kabul edildiği koğuşunda oyuncuyu sadece ailesinin görmesine müsaade edildiği öğrenildi. Oyuncunun sağlık durumundan endişe eden hayranlarının ise Kural'a ulaştırılması için mektuplar yazdıkları ve kimi zaman yiyecek ve içecekle koğuşun kapısından ayrılmadıkları ifade edildi. Adını vermeyen bir yetkili ise, sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı ve çevresi yüksek tel duvarla örülü alanda tutulan oyuncunun sağlık durumunun gün geçtikte iyiye gittiğini belirtip, "Arda'nın ilk getirildiği gün durumu çok kötü görünüyor, sürekli titriyor ve zor zaptediliyordu. Ancak ilk günlere göre şu an sağlığı daha iyi. 15 güne kadar tedavisinin bitirilip taburcu olması bekleniyor" diye konuştu.
kaynak:Sözcü Gazetesi
Read Post | yorum

Öldüren dörtlü nakile dava

3 Ocak 2013 Perşembe

Çift kol ve çift bacak naklinde ölen Şevket Çavdar'ın ailesi, Hacettepe Üniversitesi ile doktor hakkında toplam 620 bin liralık tazminat davası açtı

Dünyada ilk kez 24 Şubat 2012 tarihinde denenen çift kolçift bacak naklinde ölen Şevket Çavdar'ın (27) ailesi Hacettepe Üniversitesi ve doktoru aleyhine toplam 620 bin liralık tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde 4 gerekçe sunuldu:
Ameliyat Sağlık Bakanlığı'nın endikasyon listesinde uzuv nakli şartlarına uymuyordu. Çavdar'ın bacakları diz üstünden, bir kolu omuzdan ve bir kolu da dirsek üstünden yoktu. Naklin çift kolun dirsek altı, çift bacağın da diz altından yoksun olması durumunda yapılabileceği kuralı ihlal edildi.

RİSK BİLDİRİLMEDİ

Tıbbi müdahalenin gerekliliği, kapsamı, ağırlığı, riskleri, muhtemel komplikasyonları, başarı şansı ve sonuçları aileyle konuşulmadı.
Çavdar'a ameliyattan önce imzalatılan formlarda sigara içmediği bilgisi yer alıyor. Oysa Çavdar 14 yıldır günde 2 paket sigara içtiğini ameliyatı yapan doktorlara söylemesine rağmen hiçbir uyarı ve tetkik yapılmadı.
Babasının 40 yaşında kalp krizinden ölmesi, annesinin de bir kalp ameliyatı geçirmesi dikkate alınmadı. Tetkikler tam yapılmış olsaydı, kalbinin 4'lü uzuv nakline dayanmayacağı anlaşılırdı. Doktorların hastayı tek kol nakli için çağırmasına rağmen operasyonun çift kol-çift bacak nakline dönüştürüldüğü iddiası da dikkat çekti. Naklin ölümle sonuçlanmasının ardından Sağlık Bakanlığı Hacettepe Üniversitesi'nin Nakil ruhsatını iptal etmiş ve operasyonu gerçekleştiren Doç. Dr. Serdar Nasır ile üniversite yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
kaynak:sabah.com.tr
Read Post | yorum
 
© Copyright Haber Türkiye 2011 - Some rights reserved | Powered by Blogger.com.
Template Design by Herdiansyah Hamzah | Published by Borneo Templates and Theme4all