Yahoo-Google işbirliği yolunda

19 Nisan 2008 Cumartesi

Dünyanın önde gelen iki arama motoru Yahoo ile Google'un reklam alanında yaptığı işbirliği yolunda gidiyor.
Yahoo ile Google, geçen hafta reklam konusunda 2 haftalık bir deneme testi yapmaya karar vermişti. Test süresince, Google, Yahoo'da yapılan aramaların yüzde 3'ünde reklamlarını gösterebilecekti. Wall Street Journal'in haberine göre bu deneme yolunda gidiyor. Dünyanın önde gelen yazılım şirketi Microsoft, Yahoo'yu almak için 44.6 milyar dolar önermişti. Ancak Yahoo, teklifi düşük bularak kabul etmemeişti. Uzmanlar, Yahoo ile Google'un bu işbirliğinin, Microsoft'u kızdırmak için olduğu yorumunda bulunuyor. Bunun yanı sıra iki arama motoru arasındaki muhtemel bir anlaşmanın da tekel yasalarına takılacağını belirtiyor. Ancak Yahoo'nun bu adımı ile Microsoft'a karşı elini kuvvetlendirmeye çalıştığı kaydediliyor.
(CHA)

Read Post | yorum (1)

'İlk milli tank 2012 yılında'

Milli Tank ihalesi konusundaki gelişmelere de değinen Serdar Görgüç, sözleşme ve alt sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. Sözleşmenin devreye girmesi ile ilk 'Milli Tank' tasarımı için çalışmaların başlayacaklarını ileten Görgüç, ilk tank prototipinin 2012 yılında hazır olmasının planlandığını sözlerine ekledi. Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki en büyük projelerden birisi olan 'Milli Tank' konusunda da 2007 yılında gelişmeler yaşadık. Sizlerin de yakından takip ettiği üzere 2006 yılında açılan 'Milli Tank' ihalesi 2007 yılında Otokar'ın bu ihalenin ana yüklenicisi olarak sözleşme görüşmelerine katılması kararı ile sonuçlandı. Şu anda da Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile sözleşme görüşmeleri sürüyor" dedi.
kaynak:sabah.com.tr

Read Post | yorum (1)

Gıdada zam bombardımanı

Ankara Ticaret Odası (ATO), pirinç fiyatlarındaki hızlı artışla gündeme gelen gıda krizinin, en çok dar gelirli yurttaşları vurduğunu bildirdi. ATO'nun yaptığı piyasa araştırmasına göre, pirinç fiyatları son bir yılda yüzde 141 artarken Tarım Bakanı Mehdi Eker'in pirince alternatif olarak gösterdiği "pilavlık bulgur"un fiyatı da geçen yılın Nisan ayından bu yana yüzde 100 zamlandı. Geçen yıl Nisan ayında kilosu 0.75 YTL olan bulgur, şimdi 1.5 YTL'den satılıyor.
ETİN İKAMESİ YEŞİL MERCİMEK YÜZDE 100 ZAMLANDI
Dar gelirli ailelerin protein ihtiyacını karşılamak için et yerine ikame ettiği "yeşil mercimek" de fiyatı bir yılda ikiye katlanan temel gıda maddeleri arasında yer alıyor. Şu anda fiyatı 2.2 YTL olan yeşil mercimek, geçen yıl Nisan ayında 1.1 YTL'ye satılıyordu. Genellikle pirinç pilavı ile birlikte yenen milli yemeğimiz "kuru fasulye"nin fiyatı ise geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 97 artış gösterdi. Kuru fasulyenin bir yıl önce 1.65 YTL olan fiyatı şimdi 3.25 YTL. "Aşurelik buğday"ın fiyatı yüzde 84, "barbunya"nın fiyatı yüzde 70, "şehriye"nin fiyatı yüzde 52, kuru fasulye gibi milli yemeklerimiz arasında bulunan "nohut"un fiyatı yüzde 50 zamlandı. Dar gelirlilerin ucuz olduğu için tercih ettiği "makarna" yüzde 114, "kırmızı mercimek" yüzde 133 zamlandı. Dökme makarnanın fiyatı bir yılda 0.70 YTL'den 1.5 YTL'ye, kırmızı mercimeğin fiyatı 0.90 YTL'den 2.1 YTL'ye çıktı. 12 AYIN ZAM ŞAMPİYONU KEREVİZ
Sebze ve meyve fiyatlarındaki artış da resmi enflasyon rakamların kat kat üzerinde gerçekleşti. Son 12 ayın "zam şampiyonu" yüzde 257 ile "kereviz" oldu. Geçen yıl Nisan ayında 0.70 YTL'den satılan kerevizin fiyatı bir yılda 2.5 YTL'ye yükseldi. Zam şampiyonluğunda kerevizi yüzde 250 ile "can eriği" ve yüzde 180 ile "limon" izledi. Geçen yıl filesi 1 YTL olan limon, şimdi 2.8 YTL'den satılıyor. Fiyatı bir yılda 1.2 YTL'den 3 YTL'ye çıkan "ayva"daki enflasyon ise yüzde 150... Geçtiğimiz yıl Nisan ayında kilosu 1.5 YTL'den satılan "dolmalık biber"in fiyatı 2008 Nisan ayında 3.7 YTL oldu. Artış oranı yüzde 147."Domates" son bir yılda yüzde 115, ıspanak, pırasa ve turp yüzde 100, kabak yüzde 88, beyaz lahana yüzde 71, taze fasulye ve elma yüzde 67, pazı, patates ve çilek yüzde 50, soğan yüzde 44, semizotu yüzde 43, kivi yüzde 34 oranında zamlandı
.KAHVALTILIKLARDAKİ ARTIŞ YÜZDE 50-70 ARASINDA
Kahvaltılıklardaki bir yılık fiyat artışı da yüzde 50 ile yüzde 70 arasında değişiyor. "Tulum peyniri" ve "kaşar peyniri" bir yılda yüzde 50 zamlanırken, "beyaz peynir"in fiyatı yüzde 70, "siyah zeytin"in fiyatı yüzde 55 arttı. Kahvaltının alternatifi olan "simit" de bir yılda yüzde 25 oranında zamlandı. Simit fiyatlarının daha da artması bekleniyor. Türk ailesinin temel gıda maddelerinin başında gelen ekmeğe de kısa bir süre sonra zam gelmesi bekleniyor. Yağ fiyatlarındaki artışlar da resmi enfasyon rakamlarını geride bıraktı. Nisan 2007-Nisan 2008 döneminde, ayçiçek yağı yüzde 115, mısırözü yağı yüzde 110, margarin yüzde 72, tereyağı yüzde 46 zam gördü. Aynı dönemde "tuz"un fiyatı yüzde 95, "salça"nın fiyatı yüzde 35 arttı. "Un" fiyatları yüzde 53 artarken, "yoğurt" fiyatındaki artış oranı ise yüzde 25 oldu.
GÜBRE YÜZDE 76, MAZOT YÜZDE 30 ZAMLANDI
Tarımsal girdi fiyatlarındaki artış, gıda fiyatlarını yükselten nedenler arasında yer alıyor. Çiftçinin en önemli girdilerinden birini oluşturan "gübre"ye bir yılda yüzde 76, "mazot"a yüzde 30 oranında zam geldi. Bir yılda elektriğin birim fiyatı yüzde 27, suyun birim fiyatı yüzde 12, kömür yüzde 18 oranında zamlandı. Elektriğin birim fiyatı Nisan 2007'de 2.16 YTL iken Nisan 2008'de 2.75 YTL'ye, aynı dönemde suyun birim fiyatı 4.79 YTL'den 5.35 YTL'ye çıktı.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Türkiye'de IMF ve Dünya Bankası güdümlü tarım politikalarının iflas ettiğini söyleyen ATO Başkanı Sinan Aygün, "Bir zamanlar tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye'de IMF ve Dünya Bankası güdümlü tarım politikaları iflas etmiştir. Türkiye'yi kuraklıktan önce IMF ve Dünya Bankası'nın tarım politikaları yaktı" dedi. Tarımda üretimin gerilediğini, tarım arazilerinin boş kaldığını belirten Aygün, şöyle dedi: "IMF'nin ve Dünya Bankası'nın isteğiyle tarımda destekleme kaldırıldı. Desteklenen ürün sayısı miktarı azaltıldı. Arazisini eksin ekmesin çiftçiye doğrudan gelir desteği ödemesi yapıldı. Ucuz kredi desteği kaldırıldı. Gübre ve diğer girdilerde destek azaltıldı. Bu politikalar yüzünden Türkiye gıda krizi yaşıyor. Anadolu artık kendini besleyemez hale geldi."Gıda krizi nedeniyle fiyatların arttığını, bundan da en çok dar gelirlilerin etkilendiğini belirten Aygün, "Enflasyon canavarı, fakirin sofrasından kalkmıyor" dedi.

Read Post | yorum

29 YTL'ye THY bileti

Türk Hava Yolları'nın (THY) Anadolujet ile yapacağı ekonomik seferler 23 Nisanda başlayacak. THY, Anadolujet projesiyle iç hat uçuşlarını arttırmayı, şu anda 1 milyon 400 bin olan yolcu sayısını 2 milyona çıkarmayı planlıyor. THY, bu projeden az da olsa kar sağlamayı hedefliyor. Anadolujet ile yolculuk yapacaklar THY konforuna sahip olacak.Anadolujet, Ankara merkezli olarak her gün İzmir, Bodrum, Dalaman, Antalya, Adana, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Erzincan, Batman, Muş, Van, Erzurum, Kars ve Trabzon'a karşılıklı sefer yapacak.Anadolujet ile ucuz uçmak isteyen vatandaşların erken bilet almaları gerekiyor.THY yetkilileri, 29 YTL olarak belirtilen uçak bilet fiyatlarının vergi harici olduğunu, vergilerle bilet fiyatlarının 54 YTL'den başladığını kaydettiler.Anadolujet'in 23 Nisan'da uçuşlara başlaması dolayısıyla Ankara'da Anadolu Gösteri merkezi'nde 22 Nisanda bir kokteyl düzenlenecek. Kokteylin ardından Türk Halk Müziği sanatçısı Zara konser verecek.

Read Post | yorum

Savcıya "akıllı ol" uyarısı

29 Mart 2008 Cumartesi

Böyle bir cumartesi günü insan sinemadan, kitaptan söz etmek istiyor. Mesela "The Bank Job"tan. Başrolünde, Snatch, Transporter gibi filmlerden tanıdığımız Jason Statham oynuyor. Film, İngilizlere özgü sade bir anlatımla perdeye aktarılmış ve İngiltere'de derin devletin gücünü gösteriyor. Prenses Margareth'in grup seks yaparken çekilmiş fotoğraflarını ele geçirmek için bir banka kasası soyduruluyor ama soygun çığırından çıkınca işler karışıyor. Devlet garantisinde bir soygun yani. Bu filmi izleyince Prenses Diana'nın ölümüne ilişkin sorular hızla artıyor. Gösterimden kalkmadan izlemeniz gerekir. Bizde de böyle bir oluşumun faaliyetlerine yönelik büyük bir soruşturma var. 40'tan fazla insan bu soruşturma çerçevesinde tutuklu. Hükümeti devirmeye yönelik komplodan gazete bombalamaya, Danıştay saldırısına kadar uzanan geniş bir yelpazede eylemler söz konusu. Ama Türkiye'nin sadece bir bölümü bu gerçeğin farkında. Çünkü medyanın ağırlıklı bir bölümü, bu gerçeği kamuoyundan özenle saklıyor. Onlara göre, bu boş bir soruşturma, sonuçta bir şey çıkmaz. İki gün gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk da bu iddiada: "Operasyon fos çıktı... Ergenekon dosyasını yaymak; yazarları, fikir adamlarını, emekli komutanları, muvazzafları da içine alarak sonuçta laik orduya ilişkin bir dava harekatına dönüştürmek akıl karı değildir... Savcımız durumu bir daha gözden geçirmeli... Kişinin kafasındakilerle 'realite' arasında bir uygunluk olmadı mı iş tersine döner, dava dosyası da çuvallar..." diyor. Başka ne diyor? Savcıyı uyarıyor. "Akıllı olsun" demeye getiriyor: "İlhan Selçuk'a gece baskınında kapsamlı düşünemeyen, kendi kariyerini bile tehlikeye atabilecek kararlar alabilen sevgili savcım, 'Düşünen Adam' heykelini sanırım biliyordur. Savcım 'Düşünen Adam' olmalı... Bu, yalnız ülke için değil, kendisi için de gerekli bir temel koşul..." Bence de Türkiye'de çete falan yok. 1970'lerde "kontrgerilla" diye bağıran Ecevit, dincilerin oyununa gelmişti. Hrant Dink'i maceracı çocuklar öldürdü, olayı duyup örtbas etmek isteyen albay kötü niyetli değildi ama kulakları ağır işitiyordu, duyamadı. Danıştay saldırısı gerici güçlerin komplosuydu. Ya Cumhuriyet'e atılan bombalar... Siz hayal görüyorsunuz, Cumhuriyet'e bomba falan atılmadı. Fos bu işler fos. Sayın Savcı, İlhan Bey'i de dinlesin, düşünen adam olsun. "Düşünüp akıllı olsun, başta kendisi için" diyor İlhan Abi ama 83 yaşında bir gazeteci uyarısı bu. Sakın tehdit olarak algılamayın. 83 yaşındaki gazeteci hiç savcıyı tehdit eder mi?

Read Post | yorum

Şubat ayı zam şampiyonu kabak

2 Mart 2008 Pazar

İstanbul'da Şubat ayında fiyatı en fazla artan madde yüzde 34.36 ile kabak olurken, fiyatı en fazla azalan madde ise yüzde 27.15 ile şehirlerarası otobüs bilet ücreti oldu. İstanbul Ticaret Odası (İTO), 2008 şubat ayında İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksine göre perakende fiyatlarda en fazla artış ve azalış izlenen maddeleri açıkladı. AYLIK VE YILLIK ARTIŞBuna göre, şubat ayında fiyatlarında artış izlenen madde sayısı 98 olurken, kısa süreli de olsa yaşanan ağır kış koşulları gıda maddelerinin fiyatlarında yüksek oranlı artışlara neden oldu. Kabak, Şubat'ta yüzde 34.36 artış oranı ile fiyatı en fazla artan madde olurken, kabağı yüzde 33.61 ile maydanoz, yüzde 28.27 ile salatalık ve yüzde 27.53 ile kıvırcık salata izledi.Yıllık bazda ise limonun fiyatı ürün azlığı nedeniyle Şubat ayında bir önceki yıla göre yüzde 77.95 arttı. Limonu şüzde 67.15 ile ayva, yüzde 35.02 ile havuç ve yüzde 33.20 ile yatak takip etti.AYLIK VE YILLIK AZALIŞŞubat ayında fiyatı azalan maddelerin sayısı ise 35 oldu. Bu dönemde şehirlerarası otobüs bilet ücreti yüzde 27.15 azalış oranı ile ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 13.48 ile bluz, yüzde 13.34 ile elbise ve yüzde 13.31 ile tayyör izledi.Yıllık bazda balık fiyatları 2008 Şubat ayında aylık bazda önemli oranda artış göstermesine rağmen, bir önceki yılın aynı ayına göre azaldı. Balık, yüzde 33.81 oranı ile azalışta ilk sırayı alırken, bunu yüzde 17.16 ile domates, yüzde 13.67 ile salatalık ve yüzde 11.30 ile şehirlerarası otobüs bilet ücreti takip etti.

Read Post | yorum

Türkiye liste başı

İndependent On Sunday, rekor sayıda İngiliz yatırımcının yurt dışında emlak alımı ile ingilendiğini, en çok ilgi gören ülkenin ise, Türkiye olduğunu belirtirken "Türkiye, liste başında" dedi. Gazete, Türkiye'nin "Yeni İspanya" olarak nitelendirildiğini de yazdı.Rekor sayıda İngiliz yatırımcının yurt dışında emlak alımı ile ilgilendiği bildirildi. The İndependent On Sunday, yurt dışı emlak alımlarında en çok rağbet gören ülkenin Türkiye olduğunu belirtirken, "Türkiye, liste başında" ifadesini kullandı. Gazete, Türkiye için kullanılan "Yeni İspanya" ifadesine yer verdi. İngiltere'de Pazar günleri yayınlanan The İndependent On Sunday gazetesi, "Türkiye ve Ötesi: Riskte ve Uzak Topraklarda Alım Yapmanın Ödülü" başlıklı haberinde İngiltere'de emlak fiyatlarındaki durgunluğuna karşın para kazanmak isteyen İngilizler için "uzak ufuklarda umut"un olduğunu belirterek Türkiye'yi örnek verdi. Rekor sayıda yatırımcıların dünyanın çeşitli yerlerinde emlak yatırımları ile ilgilendiğini kaydeden gazete "Ve Türkiye liste başındadır" dedi.İngiliz gazetesi, yurt dışı için mortgage kredi sağlayan Conti Financial Services'in, Türkiye'ye yönelik bilgi başvurularının yıllık olarak yüzde 147 artarken İspanya için yüzde 28 bir gerilmenin olduğunu belirtti.Türkiye'deki emlak fiyatlarının 2007 yılında yüzde 15-20 arasında bir artış gösterdiğine işaret eden gazete, Buna karşın İngiltere'ye göre fiyatların hala ucuz olduğunu belirterek Türkiye'de iki odalı dairelerin 50 bin sterlinden, villaların ise 90 bin sterlinden satıldığını yazdı.The İndependent On Sunday'a konuşan Conti Satış ve Marketin Direktörü Simon Conn da, Türkiye'ye "Yeni İspanya" dendiğine dikkat çekerken Türkiye'nin, İspanya'nın yaşadığı sorunların bazıları ile karşı karşıya geldiğini belirterek bunların arasında "yolsuzluklar ve kötü planlama"yı saydı. Buna karşın, Conn, Türkiye'nin İspanya'a göre daha "çabuk öğrenmekte olduğu"nu da söyledi.

Read Post | yorum

Kışlık almanın tam zamanı

Yazlık ürünlerin vitrinleri süslemeye başladığı bugünlerde yüzde 70'lere ulaşan sezon sonu indirimler yapılıyor.Hava sıcaklıklarının hissedilir derecede arttı son günlerde birçok firma kış sezonunu kapatırken, bazıları hem kışlık hem de yazlık ürünlerini birlikte satıyor.
Genelde yazlık ürünler vitrinleri süslerken, firmaların yaptığı yüzde 70'lere ulaşan sezon sonu indirimler, tüketicilere önümüzdeki kış ayları için daha cazip imkanlarda alışveriş olanağı sunuyor.Sarar, triko, kaban ve kışlık tek ceketlerde yüzde 50, pantolon ve gömleklerde yüzde 40 indirim yaparken kredi kartına 4 aya kadar taksit imkanı sunuyor. İndirimler sayesinde bir gömlek 24-60 YTL arasında fiyattan alınabiliyor.Sabri Özel, bütün kışlık ürünlerinde yüzde 35 indirime gitti. Firma 6 aya kadar taksitlerde bu indirimi uygularken, peşin ve kredi kartına tek çekimlerde ilave yüzde 10 indirim daha yapıyor.Damat Tween ise bütün kışlık ürünlerinde yüzde 50 indirim, peşin ve kredi kartına tek çekimlerde ilave yüzde 5 indirim uyguluyor. Kiğılı da takım elbise, gömlek, pantolon ve kravatlarda farklı oranlarda sezon sonu indirimi yapıyor. İndirimlerle kaliteli bir takım elbise 140 YTL'den başlayan fiyatla alınabiliyor.Becon da sezon indirimlerle birlikte kredi kartına 10 aya kadar taksit imkanı sunuyor. Firma takım elbise fiyatını 199 YTL'ye kadar çekerken, 3 gömleği 99, 3 pantolonu 139 ve 3 kravatı 39 YTL'ye satıyor.Pierre Cardin de ''4 yılda bir denk gelir'' kampanyası ile müşterilerine daha ucuza kışlık ürün alma imkanı tanıyor. Firma bütün kışlık ürünlerinde yüzde 50 indirim yapıyor.Kadın giyimlerden Javelin kışlık ürünlerinde yüzde 70, spor giyim firmalarından LC Waikiki yüzde 40-50, Sevenhill yüzde 70'e varan indirimler uyguluyor. Ayakkabı Dünyası ise yüzde 70'e varan oranlarda indirime giderken kredi kartına 10 aya kadar taksit imkanı sunuyor.
SEKTÖR SON 1 AYDA İŞ YAPTI
Konya Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Algü Örme, Konfeksiyon Ticaret Ltd. Şti. sahibi Mustafa Altuntaş, hazır giyim sektörünün aşırı soğukların yaşandığı, kar yağışının olduğu son 1 ayda güzel iş yaptığını, diğer dönemleri çok durgun geçirdiğini söyledi.Normalde Mart ayı sonuna doğru yaz sezonu ürünlerin vitrine konulması gerektiğini ifade eden Altuntaş, ''Firmalar hareketliliği sürdürmek, elindeki malı çıkarmak için erken indirime gitti. Bu dönemde kışlık ürünler gerçekten çok ucuzladı. Yüzde 70'lere varan indirimler her zaman olmuyor'' dedi.

Read Post | yorum

İkinci el otomobil altına yenik düştü

Son dönemlerde tüketicilerin fiyatı artan altına yönelmesi ikinci el otomobil satışlarını azalttı.Alınan bilgiye göre, son 5-6 yıldır yatırım aracı olmaktan çıkan ikinci el otomobil piyasasında, talep patlaması yaşayan ve fiyatı yükselen altın yüzünden son 1 aydır yaprak kıpırdamıyor.Tüketicilerin fiyatının yükselmesi nedeniyle birikimini altına yapması, ikinci el otomobile olan ilgiyi azalttı. İkinci el otomobil pazarına araçlarını satmak için gelen vatandaşlar, alıcı bulmakta zorlanıyor.Pazara galerideki araçlarını satmak için getiren Büyükbayram Otomotiv'in sahibi İsmail Büyükbayram, 20 bin YTL bağladığı bir otomobilden 1000 YTL gelir elde etmek için ortalama 1 ay beklediğini söyledi.''Bu parayı altına yatırsaydım evimde rahat uyuyordum'' diyen Büyükbayram, 2008'de en iyi yılını yaşayan altın sektörü başta olmak üzere ülkede yaşanan bazı gelişmelerin otomotiv sektörünü olumsuz etkilediğini bildirdi.
LÜKS ARAÇLARIN FİYATLARI DÜŞTÜ
Pazarda genelde küçük hacimli motorlu araçların ilgi gördüğünü vurgulayan Büyükbayram, ''1,3-1,4 litre hacimli motorlu araçlara talep oluyor. Çünkü bu araçlar çok az yakıyor. Büyük motorlu araçlara ise talep çok az. Son 2 yıldır, çok yakan bazı araçlardaki fiyat düşüklüğü bizi bile şaşırtıyor. Daha önce 17-18 bin YTL'ye satılan 1993-1994 modellerdeki BMW (5.20), şimdilerde 9 bin YTL'ye zor satılıyor'' dedi.Büyükbayram, düşük yakıt gideri nedeniyle LPG'si işlenmiş araçların da büyük ilgi gördüğünü belirterek, pazarda genelde 7-12 bin YTL arası araçlarla ilgilenildiğini kaydetti.Konya'da ikinci el otomobil pazarında klimalı bazı araçların model ve fiyatları şöyle:
OTOMOBİL-MODEL FİYAT ARALIĞI (YTL)
VW Passat Dizel (2000) 25-27 Bin
VW Passat (2000) 19-22 Bin
VW Polo (2000) 12-13 Bin
Skoda Fabia (2004) 18-20 Bin
Opel Astra (2003) 17-18 Bin
Opel Vectra (1997-98) 12-13 Bin
Nissan Primera (2001) 16-18 Bin
Nissan Primera (2000) 13-15 Bin
Ford Focus Full (2001) 15-17 Bin
Toyota Corolla (1995) 13-14 Bin
Toyota Corolla (1996) 13,5-14,5 Bin
Renualt Clio (2003) 14-15 Bin
Renualt Clio (2001) 12-13 Bin
Hyundai Accent (2000) 9,5-11 Bin
Mazda Lantus (1998) 10-12 Bin
Doğal SLX (1993)(Klimasız) 7-8 Bin
Doğan SLX (1996) (Klimasız) 8-9 Bin
BMW 5.20 (1993-1994) 9-10 Bin
Şahin S (1996) (Klimasız) 7-8 Bin
Brodway (1992-93) (Klimasız) 6-7 Bin
Serçe (1992) (Klimasız) 3,5 Bin

Read Post | yorum

Londra'da 5 katlı 10 odalı ev, 80 milyon sterline gitti

Dünyanın en pahalı müstakil evi dün Londra'da 190 milyon YTL (80 milyon sterlin) bedelle satıldı. Fiyatıyla dudak uçuklatan Londra'nın batı yakasında bulunan ev, 5 katlı. Bodrum katında kapalı yüzme havuzu bulunan evin 10'dan fazla odası olduğu edinilen diğer bilgiler arasında. Çelik baronu Lakshmi Mittal'in 159 milyon dolara yine Londra'da satın aldığı ev böylece dünyanın en pahalı müstakil ev olma özelliğini kaybetmiş durumda. Analistler evin en pahalı ünvanını yakın zamanda kaybedeceği konusunda hem fikir. Bunun nedeni de Kensington bölgesinde bu eve benzer başka evlerin de satılığa çıkmaş olması. Nisanda dekorasyonun bitmesi planlanan evin değeri son 18 ayda değerini katlamış durumda. Ev 2006 haziranında bir grup mimar tarafından satın alınmış ve içi dekore edilmeye başlanmıştı. İçinde spor salonu, sinema ve sauna bulunan evin satışını yapan emlak ofisi evin kim tarafından alındığını söylemeyi reddetse de, alıcının Ukraynalı iş kadını Elena Franchuk olduğu iddia edildi.

Read Post | yorum

Türkiye bor zengini patent fakiri

Ankara Patent, dünya bor rezervinin yaklaşık yüzde 70'ine sahip olan Türkiye'nin, "Bor" patentinde dünya sıralamasında sonlarda yer aldığını bildirdi.Ankara Patent'ten yapılan açıklamaya göre, bor patentleriyle ilgili yapılan patent başvurusu araştırmalarında, Türkiye kökenli kişi ve kuruluşlar adına Türkiye'de toplam yalnızca 22 patent başvurusu bulunuyor. Türkiye, bor patentleriyle ilgili olarak uluslararası alanda ise yalnız 6 patent başvurusuyla temsil ediliyor. Dünyadaki bor rezervlerinin yaklaşık yüzde 65-70'i Türkiye'de bulunuyor. Maden kalitesi ve rezerv ömrü bakımından Türkiye'deki bor madenleri ilk sırada yer alıyor. Ancak Türkiye "bor ve patent" konusunda diğer ülkelere göre çok gerilerde yer alıyor.TÜRKİYE KÖKENLİ SADECE 6 PATENT BAŞVURUSU VARAvrupa Patent Ofisi Patent Veri Tabanı'ndan elde edilen verilere göre, bor ve bileşenleriyle ilgili dünya çapında toplam patent başvurusu sayısı 58 bin 304 ve en yüksek patent başvurusu sahibi ülke 26 bin 351'le Japonya olarak belirlendi. Japonya'yı 16 bin 244'le ABD, 3 bin 933'le Almanya, 3 bin 360'la İngiltere, bin 647'yle Fransa, bin 366'yla Çin, 126'yla Avustralya izliyor. Ayrıca bir Amerikan firmasının tek başına bin 863 adet bor ve bileşenleriyle ilgili patent başvurusu bulunuyor.Açıklamada, "Türkiye, yüzyılımızda petrol kadar önemli olabileceği düşünülen bor madeninin dünyadaki en büyük rezerv ülkesi olmasına karşın, bor patentleri ile ilgili olarak uluslararası alanda yalnız 6 patent başvurusuyla temsil ediliyor olması dikkat çekicidir. Bor Patentleriyle ilgili olarak yapılan patent başvurusu araştırmalarında, Türkiye kökenli kişi ve kuruluşlar adına Türkiye'de toplam yalnızca 22 patent başvurusu bulunması ise bu konudaki eksikliğimizi gözler önüne seriyor" denildi.TÜRKİYE'DE TOPLAM 79 PATENT VARDünya da çok az sayıda bor minerali üreticisinin bulunduğuna işaret edilen açıklamada, en büyük üreticilerin Türkiye (Eti Bor A.Ş.) ve ABD (Rio Tinto Borax) olduğu kaydedildi. Açıklamada, bor ürünleri sanayilerinin Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya'daki az sayıda firmada yoğunlaştığı kaydedildi. En büyük üreticilerden birinin Türkiye olmasına karşın bor ve bileşenleriyle ilgili yerli-yabancı patent sayısının sadece 79 olduğu vurgulanan açıklamada, diğer ülkelerin ise toplamda bor ve bileşenleriyle ilgili 34 bin 256 patente sahip olduğu belirtildi.PAZARIN YÜZDE 38'İ TÜRKİYE'NİN ELİNDEDünya bor piyasasının 1.2 milyar dolar düzeyinde olduğu kaydedilen açıklamada, Türkiye pazarın yüzde 38'lik kısmını elinde bulundurduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, bor pazarından 400 milyon dolar pay alan Türkiye'nin hedefinin pazarın yüzde 50'sini ele geçirmek olduğu hatırlatılarak, bor madeninin askeri alanda, tarım sektöründe, deterjan ve ilaç sanayinde, kozmetik olmak üzere çok çeşitli 250'ye yakın alanda kullanılabildiğine dikkat çekildi."BOR ALANINDAKİ BULUŞLARDA ÇOK ZAYIF"Ankara Patent Bürosu Genel Müdür Kaan Dericioğlu yaptığı açıklamada, "Türkiye, en güçlü olduğu alanlarda bile buluş yapamıyor. Dolayısıyla patent başvuruları da çok düşük düzeyde kalıyor. Bor madeninde dünya lideriyiz ancak, bor alanındaki buluşlarda çok zayıfız" dedi. Bor madenini ham olarak dünya pazarlarına sunmanın hiçbir yararı olmadığını vurgulayan Dericioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bor bileşnelerini işleyerek dünya pazarlarına satan bazı başarılı kuruluşlarımız olduğu bilinmektedir. Ancak bu kadar geniş bir alanda kullanılan ve stratejik bir ürünümüz olan bor madenini yeni buluşlarla destekleyerek nihai ürün olarak dünya pazarına yeterli düzeyde sunmalıyız. Buluşların korunması yalnız patent veya faydalı model belgesi alınarak sağlanabilir."

Read Post | yorum

Tecavüz mağduru kız doğum yaptı

Karın ağrısı şikâyetiyle götürüldüğü hastanede hamile olduğu anlaşılan 12 yaşındaki D.R. doğum yaptı. Dayı Vedat Y. ve babanın arkadaşı Volkan Y.'nin suçlandığı tecavüzde gerçek babayı belirlemek için bebekten kan ve DNA örnekleri alınacak. Mahkeme kararında, mağdur ile birlikte şüpheliler Vedat Y. ve Volkan Y.'den kan ve DNA örnekleri alınarak mukayese edilmesi kararı alındığı hatırlatıldı. Şüphelilerin bu kararın ardından sevk edildiği Adli Tıp Kurumu'nca kan ve DNA örneklerinin alındığı ancak anne karnındaki bebekten örnek alınabilmesi için doğumun beklenmesinin istenildiği anlatılan kararda, mağdur D.R.'nin 20 Şubat 2008'de Taksim İlk Yardım Hastanesi'nde doğum yaptığı belirtildi. Bebekten alınacak kan ve DNA örneklerinin inceleneceği, babası belirlendikten sonra mahkeme sürecinin başlayacağı ifade edildi.

Read Post | yorum

Sarıgül'ün oğlu dünya evine girdi

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün oğlu Emir Sarıgül, Fatoş Altınbaş'la dünya evine girdi. Adile Sultan Sarayı'nda yapılan törende, Altınbaş Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Ali Altınbaş'ın kızı Fatoş Altınbaş'ın şahitliğini Abdülkadir Aksu, Muammer Güler ile Rahmi Koç yaptı. Emir Sarıgül'ün şahitleri ise Mesut Yılmaz, Hüsamettin Özkan, Kadir Topbaş ve Aydın Doğan oldu. Çiftin nikâhını damadın babası Mustafa Sarıgül kıydı. Düğünde İbrahim Tatlıses, yaklaşık 400 davetliye müzik ziyafeti çekti.

Read Post | yorum

Kadıköy trafiğe kapatıldı

Türkiye Komünist Partisinin (TKP), Kadıköy İskele Meydanı'ndaki açık hava toplantısı nedeniyle bugün bazı yollar trafiğe kapatılacak.İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, açık hava toplantısı nedeniyle bugün saat 08.00'den itibaren toplantı sonuna kadar, Tıbbiye Caddesine gelen akış, Rıhtım Caddesi, Altıyol'dan Rıhtım Caddesine kadar tüm yollar, Söğütlüçeşme Caddesi'nden, Rıhtıma inen ara sokaklar ve Orgeneral Şahap Gürler Caddesi'nin trafiğe kapatılacağı belirtildi.Taşköprü, Kışla, Albay F. Sözdener caddelerinin ise ihtiyaç duyulduğunda trafiğe kapatılacağı kaydedildi.Açıklamada, Tıbbiye Caddesi'ne gelen araçların, Burhan Felek Caddesi'nden E-5 yönüne ve Behiçbey Sokak'tan İbrahimağa Işıklar istikametine, Söğütlüçeşme Caddesi'nden gelen araçların Altıyol'dan Rıhtıma inmeleri engellenerek, Kuşdili Caddesi Salı Pazarı istikametine, Moda'dan gelen araçların da Mühürdar Kavşağı'ndan geriye yönlendirileceği bildirildi.

Read Post | yorum

Çizgi film kahramanları makarna olacak

Makarna sektörünün önemli kuruluşlarından Arbel Grubu, Warner Bros ve Fox Century ile yapılan anlaşmayla Mart ayı içinde Süpermen, Batman, Twety ve Simpsonlar gibi çizgi film karakterleriyle çocuklara özel makarna üretecek. Arbella markası ile 18 çeşit makarna üreten Durum Gıda "Arbella Family" eğlenceli makarna konsepti ile çocuklara ve ailelere yönelik makarna çeşidini piyasaya sunacak. Arbel Grubu Warner Bros ve Fox Century ile yapılan lisans anlaşmaları çerçevesinde Mart ayından itibaren Süpermen, Batman, Twety, Tazmanya Canavarı ve Simpsonlar gibi çocukların eğlenerek tüketeceği çizgi film karakterlerinden oluşan makarna üretimine başlayacak. Yıl içinde çocuklara ve diyet gruplarına yönelik 30'a yakın yeni makarna çeşidi çıkaracaklarını belirten Arbel Grubu'nun Dış Ticaret Müdürü Gülçin Aslan, İtalya'dan alınan son teknoloji ile makarna üretimi yaptıklarını kaydetti. Makarnanın şişmanlattığı, kolesterolü yükselttiği gibi yanlış bilgilerin makarnanın yemek kültürüne tam olarak yerleşememesi nedeniyle, Türkiye'de makarna tüketiminin düşük kaldığına dikkat çeken Aslan şöyle konuştu:"Doğru soslarla yapılan makarna şişmanlatmaz, enerji verir. Makarna sporcuların tükettiği enerjiyi veren yiyecek grubuna giriyor. Makarna tüm dünyada ana yemek olarak tüketiliyor. Bu yüzden de tüketim oranı başta İtalya olmak üzere birçok ülkede Türkiye'den 3-4 kat daha fazla. Biz Arbel olarak sosu yan ürün olarak düşündük. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor."

Read Post | yorum

ÖSS ve YDS'ye başvurular yarın başlıyor

Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS), Yabancı Dil Sınavı (YDS) ve meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş için başvurular, yarın başlıyor.2008-ÖSYS'ye, 2007-2008 öğretim yılında ortaöğretim kurumlarının (lise veya dengi okullar, açıköğretim lisesi) son sınıfında okumakta olan öğrenciler, ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında beklemeli durumda bulunanlar, ortaöğretim kurumlarının dışarıdan bitirme sınavlarına girenler, ortaöğretim kurumlarını bitirmiş olanlar ile ortaöğrenimlerini yabancı ülkelerde yapanlardan durumları belirtilen unsurlara uyanlar başvurabilecek.Ayrıca, durumları bunlardan birine uyan yabancı uyruklu ve uyruksuz adaylar da sınava başvurabilecekler. Ancak, bu adaylar ÖSS sonuçları ile 2008-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alacak yükseköğretim programlarına yerleştirilemeyecek.2008-2009 Öğretim yılında yükseköğretimin tüm lisans ve önlisans (meslek yüksekokulları ile açıköğretim önlisans programlarına sınavsız geçiş dahil) programlarına girmek veya yurt dışında öğrenim görmek isteyen adaylar da 2008-ÖSYS'ye girecekler.Üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteyen adayların katılacağı YDS'ye başvurular da ÖSS gibi yarın başlayacak ve 7 Nisan'da sona erecek.KILAVUZ NASIL TEMİN EDİLECEK?Ortaöğretim kurumlarının son sınıfında okumakta olan öğrenciler okullarının bağlı olduğu başvuru merkezinden, mezun durumdaki adaylar ise diledikleri başvuru merkezlerinden, içinde 2008-ÖSYS Aday Bilgi Formu da bulunan ''2008-ÖSYS Kılavuzunu'' 2 YTL karşılığında edinebilecekler. Adaylar, sınava başvurmak için başvuru merkezlerinden randevu almaları gerekiyor.Ortaöğretim okul müdürlükleri, ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri ve ÖSYM Büroları ÖSYS'de başvuru merkezi olarak görev yapacak. Henüz mezun olmamış, son sınıf düzeyindeki adaylar ise başvurularını, okullarının bağlı olduğu başvuru merkezine yapacak.Mezun durumdaki adaylardan 2007-ÖSYS'ye başvurmamış olanlar ile 2007-ÖSYS'ye başvurmuş olanlardan öğrenim bilgilerinde değişiklik olanlar başvurularını istedikleri başvuru merkezine yapabilecek.Mezun durumdaki adaylardan 2007-ÖSYS'ye başvurmuş olan ve öğrenim bilgilerinde değişiklik olmayan adaylar başvurularını, isterlerse bireysel olarak internet aracılığıyla, isterlerse diledikleri bir başvuru merkezine başvurabilecek.ÖSS'ye girecek adayların kılavuzda belirtilen bankalardan birine 40 YTL, YDS'ye katılacak adaylar da ek olarak 10 YTL daha ödemeleri gerekiyor. Adaylar, bankaya ücreti ödedikten sonra randevu aldıkları başvuru merkezlerine giderek başvurularını gerçekleştirecekler.ÖSS ve YDS ile meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş için başvuru süresi 7 Nisan Pazartesi günü sona erecek.ÖSS 15 Haziran 2008, YDS ise 22 Haziran 2008 tarihlerinde yapılacak.

Read Post | yorum

İbo'nun İstanbul'daki ilk oteli Seyrantepe'de yükselecek

5 Ocak 2008 Cumartesi

Bodrum ve Kuşadası'nda iki oteli olan İbrahim Tatlıses, İstanbul'daki ilk otelini Seyrantepe'de inşa edecek. 5 yıldızlı otelin inşaatı ise yıl sonunda başlayacak..
Galatasaray'ın Ali Sami Yen projesi ile gündemden düşmeyen Seyrantepe, gelecek dönemde İbrahim Tatlıses'in bölgedeki yeni yatırımları ile adından söz ettirmeye devam edecek. Bodrum ve Kuşadası'nda iki oteli bulunan ünlü sanatçı, "10 yıllık muhitim" dediği Seyrantepe'de İstanbul'daki ilk otel projesini gerçekleştirecek. Seyrantepe'de toplam 1.5 dönüm arsaya sahip olan Tatlıses, 19 katlı bir otel inşa etmeyi planlıyor. Yaklaşık 15 milyon dolarlık bir yatırım olması düşünülen 5 yıldızlı otelde kaç oda olacağına ve ismine ise henüz karar verilmemiş.PROJE TEKLİFİ SUNULDU Seyrantepe'deki Tatlıses Kebap restoranının yakınında ve planlanan metro istasyonunu kuşbakışı görebileceği ifade edilen bir güzergâhta inşa edilmesi düşünülen otel için Turizm Bakanlığı'na proje teklifi sunuldu. Konuyla ilgili görüştüğümüz İbrahim Tatlıses, proje aşamasındaki otelin inşasına yıl sonunda başlayabileceklerini söyledi. "En az 12 katlı bir bina olacak" diyen Tatlıses, bölgedeki diğer otellerin kat yüksekliğine göre bir düzenleme yapılacağını ve zemin altında 3, yukarıda ise 16 kat olmak üzere toplam 19 katlı bir yapıya da izin verilmesinin mümkün olduğunu belirtti. Tatlıses, şöyle devam etti: "Eğer mümkün olursa ben 19 kat düşünüyorum. Şu anda otelin isminin ne olacağına ve yatak sayısına karar vermedik. Bodrum ve Kuşadası'nda zaten iki otelimiz var. İstanbul'daki ilk otel Seyrantepe'de olacak." Seyrantepe'nin kendisi için önemli bir bölge olduğunun da altını çizen ünlü sanatçı, "Şu anda Seyrantepe'de 5 parsel yerim var. En son satın almamı da 20 gün önce gerçekleştirdim.

YER BAKMAYA DEVAM EDİYOR
Toplam arsayı 1.5 dönüme çıkardık. İstanbul gibi bir şehirde, hem de şehir içinde bu büyüklükte bir yere sahip olmak önemli bir şey" diye konuştu. Tatlıses, bölgede arsa satın almalarına devam etmek için arayışlarının sürdüğünü belirterek, semtin girişinde bir yeri daha almayı düşündüğünü, bu girişimin sonucuna göre Seyrantepe'deki otelin ve semtteki şirketleri taşıyacağı yerin kesin kararını vereceğini söyledi. İbrahim Tatlıses'in sahip olduğu pek çok şirketin merkezi de Seyrantepe'de bulunuyor. Bu şirketler arasında Tatlıses Havacılık, Ses Ajans, Tatlıses Prodüksyon ve Tatlıses Turizm de var.

Read Post | yorum

Türkiye'de elektrik AB'den yarı yarıya ucuz

Enerji Bakanı Hilmi Güler, ilginç bir örnekle Türkiye'de elektriğin ucuz olduğunu savundu: "Eskiden pazarcı esnafı kış günü limon sandıklarını kırıp yakardı. Şimdi, elektrikli ısıtıcılar kullanılıyor"..

1 Ocak'ta yürürlüğe giren elektrik zammı sonrasında eleştiri oklarının yöneldiği Enerji Bakanı Hilmi Güler, SABAH'a çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de elektriğin aslında ucuz olduğunu savunan Güler, "Son 5 yılda elektrik fiyatı reel olarak yüzde 3.5 arttı. Ben zammı seven bir bakan değilim. Zam yapmamak için son ana kadar dayandık" dedi. Güler, şu mesajları verdi:
* BİRİKİMLİ ZAM MI YAPILDI: Göreve geldiğimizden bu yana yani 62 ayda elektrik fiyatları reel bazda yüzde 3.5 arttı. Tükettiğimiz elektriğin yarısı ithal malı girdiyle, doğalgazla üretiliyor. Ben, zammı seven bir bakan değilim. Başbakanımız da zam konusunda çok hassas. Bu yüzden son ana kadar dayandık. Bu dönemde yerli kaynakları harekete geçirdik. Paçal maliyeti düşürdük.
* FATURA YİNE MİLLETE ÇIKACAKTI: Elektrik zammının gerek zamanlama gerekse oran olarak yaratacağı sonuçları çok iyi analiz ettik. Bu konunun enflasyon hedefi hatta faizlerin düzeyiyle bile ilgisi var. Ancak zam yapmasaydık faturası yine milletten çıkacaktı. Bugün gelinen noktada ekonominin gereğini yerine getirdik.
* ENERJİ DİPLOMASİSİ: Enerjide Türkiye'nin çehresini değiştiriyoruz. Yenilenebilir Enerji Yasası, çok dinamik bir sektör yaratacak. Rüzgâr, jeo termal enerjinin önemi giderek artacak. Nükleer enerji de devreye girecek. Bu arada Azeri Gazı, Şahdeniz Projesi ile doğalgazda arz güvenliği pekiştirileceği gibi maliyetler de aşağıya çekilecek. Enerji diplomasisinin meyvelerini toplayacağımız bir döneme girdik.
* AB'DE ARTTI BİZDE DÜŞTÜ: 2003- 2007 dönemi dikkatlice değerlendirilirse elektrik fiyatı politikamız sayesinde sanayiye rekabet avantajı kazandırdığımız görülecektir. Nitekim sadece 2005-2007 yılları arasında 27 AB ülkesinde elektriğin ortalama fiyatı artış trendi gösterirken bizde yer yer düştü, genelde sabit kaldı. Aradaki marj, Türk sanayiinin girdi maliyetleri bakımından yararına oldu.
* PAZARDAN İLGİNÇ ÖRNEK: Eskiden pazarcı esnafı kış günü portakal, limon sandıklarını kırıp yakardı. Pazar yerlerinde kasalar yakılarak ısınılırdı. Şimdi, elektrikli ısıtıcılar kullanılıyor. Televizyonların prime time dilimlerindeki reklamlarda giderek artan sayıda elektrikli aletlerin tanıtımı yapılıyor.
* ELEKTRİK NİSPETEN UCUZ: Aslında, Türkiye'de elektrik ucuz. 27 AB ülkesi ile kıyaslanınca Türkiye, elektriğin ucuz olduğu ülkeler arasında. 27 AB üyesi içinde elektriğin Türkiye'den daha ucuz olduğu 5 ülke var. AB'de, 2007 yılında elektrik fiyatı ortalaması 15 Euro sent civarında. Türkiye'de ise geçen yıl itibariyle 8.5 Euro sent.

Read Post | yorum

Tunceli -Erzincan kara yolu ulaşıma kapandı

Doğu Anadolu Bölgesi'nde dün akşam etkili olan kar yağışı nedeniyle bini aşkın köy yoluyla ulaşım sağlanamıyor. Tunceli-Erzincan kara yolu, tipi ve sis nedeniyle ulaşıma kapandı. Kar yağışı ve tipi nedeniyle Muş'ta 300, Ardahan'da 36, Bingöl'de 243, Erzincan'da 42, Tunceli'de 245 köy yolu ulaşıma kapandı. Erzurum'da ise 200'ün üzerinde köyle ulaşım sağlanamıyor.

Read Post | yorum

Başbakan Erdoğan Diyarbakır'a geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ANA uçağı ile saat 11.20'de Diyarbakır'a geldi.Başbakan Erdoğan'ı Diyarbakır Havaalanı'nda Vali Hüseyin Avni Mutlu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile öteki yetkililer karşıladı.Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile AK Parti Milletvekili Abdülkadir Aksu da Diyarbakır'a geldi.

Read Post | yorum

Siverek'te trafik kazası: 6 yaralı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, 6 kişi yaralandı.Ramazan Tatar idaresindeki 34 KCG 98 plakalı otomobil, Siverek-Diyarbakır kara yolunun 25. kilometresinde, karşı yönden gelen Özgür İnan yönetimindeki 31 SH 884 plakalı otomobille çarpıştı.Kazada, sürücüler ile araçlarda bulunan Sertaç Durmuş, Mehmet Salih Kaya, Ahmet Ayşeoğlu ve Hasan Kaya ağır yaralandı.Ambulanslarla Siverek Devlet Hastanesine kaldırılan ve ilk müdahaleleri burada yapılan yaralılar, daha sonra Şanlıurfa'ya sevk edildi.Yaralıların hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

Read Post | yorum

Fazıl Say'a onur ödülü

Sanat Kurumu, geleneksel "onur ödülü"nün, "müzik sanatına yaptığı katkı ve sanatıyla toplumsal duyarlılığı bütünleştiren kimliği nedeniyle," piyanist ve besteci Fazıl Say'a verilmesini kararlaştırdı. Sanat Kurumu Başkanı İlker Çetin, verecekleri tüm ödüllerin 14 Ocak Pazartesi günü Küçük Tiyatro'da düzenlenecek törenle sahiplerini bulacağını bildirdi.

Read Post | yorum

O an yalnız kızımı düşündüm

Ankara'da, karda kayan taksinin altında sürüklenen Şükran Or: Kızımı düşündüm, öldüm zannettim..
Ankara'nın Elmadağ ilçesinde önceki gün buzda kayan bir arabanın altında metrelerce sürüklenip şans eseri kurtulan Şükran Or (21), hissettiklerini ve yaşadıklarını SABAH'a anlattı. 4 aylık Azra'yı aşı yaptırmak üzere sağlık ocağına götüren Şükran Or, Elmadağ Polis Karakolu önünde karda ayağının kayması sonucu düştü ve bir arabanın altında sürüklendi. Kameraların saniye saniye görüntülediği kazadan burnu bile kanamadan kurtulan Şükran Or, dehşet anlarını şöyle anlattı: "Birden kendimi arabanın altında buldum. Bu sırada tek düşündüğüm, kızım Azra oldu. Başım arabanın tekerine değiyordu. Orada 'Öldüm' dedim."
'YİNE OLSA YAPARIM'
Bebeği çekip alan Ferhat Küçükceylan ise şöyle dedi: "Kadın düşünce hemen yere düşen çocuğu aldım. Yine olsa yine yaparım. Bebeği kurtarmasaydım, ömür boyu vicdan azabını çekerdim."

Read Post | yorum

Dolar 1.15 YTL'ye indi, Derviş'in programı açıkladığı güne döndü

Yeni yılda da kan kaybetmeye devam eden dolar dün 1.1565 YTL ile 6.5 yılın en düşük seviyesine indi. Dolar en son 31 Mayıs 2001'de Derviş'in açıkladığı ekonomik program sonrasında bu seviyede idi..
Dolar 2008 yılında da uluslararası para birimleri karşısında değer kaybediyor. Dolar dün 1.1565 YTL'ye kadar gerileyerek, 2001 yılından bu yana en düşük seviyelerini gördü. Dolar en son 31 Mayıs 2001'de dönemin Devlet Bakanı Kemal Derviş'in 'Güçlü ekonomiye geçiş programı' nı açıkladığı günkü seviyeye inmiş oldu. Aralık ayı enflasyon verilerinin iyi gelmesinin ardından dün Merkez Bankası'nın enflasyonun orta vadede gerileyeceğini bildirmesi faiz indirimlerinin devam edeceği beklentisini yükseltti ve Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kazanmasına neden oldu. Yabancı yatırımcıların dövizden çıkarak ciddi bono alımları yapması da doları aşağıya çekti. Analistler, yabancı yatırımcıların Deutsche Bank aracılığıyla önemli miktarda döviz sattığını belirtti. Dolar gün sonunda 1.1680 seviyelerine yükseldi.
DÖVİZ SATIP BONO ALDILAR
ABD Merkez Bankası tarafından açıklanan toplantı tutanaklarında 'daha büyük faiz indirimleri gerekebilir' açıklaması sonrası Fed'in faiz indirimlerine yeşil ışık yaktığı yönündeki beklentilerin artmasıyla dolar uluslararası para birimleri karşısında da kan kaybetti. ABD'de tarım dışı istihdam rakamlarının aralık ayında kötü gelmesi ve yüzde 5'e yükselmesi sonrasında Euro-dolar paritesi dün 1.4822 sente kadar yükselerek, son 1 ayın en yüksek seviyelerine fırladı. Parite daha sonra 1.4760 sent seviyelerinde denge buldu. Dolar Japon Yeni karşısında da değer kaybederek, 108.47 Yen'e düştü. Her sene başında pozisyon açan yabancı yatırımcıların önceki gün açıklanan enflasyon rakamları ile tedirginliklerini attıklarını belirten TEB Portföy Satış Yönetimi Direktörü Saltık Galatalı, Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine devam edeceğine yönelik açıklamaların ve ABD Merkez Bankası'nın toplantı tutankaları ile faiz indirimine devam edeceği sinyalleri vermesinin ardından yabancıların bono alımları yaptıklarını söyledi.
FAİZ % 16.29'A GERİLEDİ
Galatalı, yabancı yatırımcıların dövizden çıkarak bonoya geçtikleri için de döviz fiyatlarını aşağı yönlü hareket ettiğini bildirdi. Raymond James Türkiye Başekonomisti Özgür Altuğ da "Bono faizleri dün yüzde 16.29'a kadar gevşedi. Bu hareket son 1 aydır 1 günlük bazda görülen bir şey değil. Yabancı yoğun bir şekilde bono alımı yaptı" dedi.

Read Post | yorum

İzmir'de deprem

İzmir'in Menemen ilçesinde sabaha karşı hafif şiddette deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandalli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, saat 07.11'de merkez üssü Menemen ilçesi olan 4.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem, Menemen'in yanı sıra İzmir'de ve bazı ilçelerde de hissedildi.
3 ARTÇI SARSINTI
İzmir'in Menemen ilçesinde sabah saatlerinde meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından, 3 artçı sarsıntı oldu.Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsünden aldığı bilgiye göre, saat 07.11'de meydana gelen 4.2 büyüklüğündeki ilk depremin ardından, 07.17'de 3.3, 07.21'de 3.4, 07.32'de ise 3.0 büyüklüğünde artçı sarsıntılar oldu.Depremlerin merkez üssü İzmir'in Menemen ilçesi olarak belirlenirken, sarsıntının İzmir'in tamamında hissedildiği; can ve mal kaybının olmadığı bildirildi.

Read Post | yorum

Askerden sıcak ağırlama

Cumhurbaşkanı Gül'ün A Protokolü ile ağırladığı KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüştü. Genelkurmay Karargahı'na gelişinde askeri törenle karşılanan Talat'ın Org. Büyükanıt ile görüşmesi 1 saati aştı. Sezer'in Cumhurbaşkanlığı döneminde Ankara'da Camlı Köşk yerine Otel'de konaklayan Talat bu defa uygulanan protokol ve yaklaşımdan memnun oldu. Bu memnuniyet Talat'ın sözlerine de yansıdı ve adaya döner dönmez yaptığı açıklamada, Türkiye ile aralarında hiçbir görüş farklılığı bulunmadığını söyledi. Talat, "Türkiye'nin desteği en üst kademelerde yeniden teyit edildi" dedi.

Read Post | yorum

Başkanı vurmaya gitti, kendi öldü

Kocaeli'nde bir kişi, arazisini kamulaştırarak çöplük haline getirdiği gerekçesiyle Suadiye Belde Belediye Başkanı'na saldırı düzenledi. Saldırgan, başkanın koruması tarafından vurularak öldürüldü..
Kocaeli'nin Suadiye Belde Belediye Başkanı Şükrü Karabalık ile AKP Belde Örgütü Başkanı Ali Bostan, vatandaşlarla sohbet ettikleri kahvehanede silahlı saldırıya uğradı. İki başkan ayaklarından vurulurken, Karabalık'ın koruması ve şoförü olan yeğeni, saldırganı elinden aldığı tabancayla öldürdü. Karabalık ile Bostan dün vatandaşlarla sohbet etmek için Kartepe'deki Balcılar Kıraathanesi'ne geldiler. Bu sırada daha önceden aralarında husumet olduğu ileri sürülen Halil Kardeş de kahvehaneye geldi.
İKİ TABANCAYLA KURŞUN YAĞDIRDI
Kapıyı hızla açarak içeri giren ve küfürler savuran Kardeş, belinden çıkardığı 2 tabancayla iki başkana kurşun yağdırdı. İki başkan da ayaklarından yaralanırken, Karabalık'ın yeğeni ve aynı zamanda koruması ve şoförlü olan Emre Turan, üzerine atlayarak saldırganın elindeki silahlardan birini aldı ve saldırgana ateş etmeye başladı. Halil Kardeş olay yerinde hayatını kaybederken, Emre Turan gözaltına alınarak Emniyet'e götürüldü. Kahvehanede büyük panik yaşanmasına neden olan olayın ardından Şükrü Karabalık ve Ali Bostan, Kocaeli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Başkanların sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Olayın Belde Belediye Başkanı Şükrü Karabalık'ın Halil Kardeş'in arazisini kamulaştırarak çöplük haline getirmesi nedeniyle yaşandığı öne sürüldü. Kardeş'in daha önce bu nedenle Başkan Karabalık ile tartıştığı ve aralarında husumet oluştuğu öğrenildi.

Read Post | yorum

Saldırıyı PKK üstlendi

Terör örgütü PKK kendi internet sitesinden (www.hpg-online.com) Diyarbakır'daki hain terör saldırısını üstlendiğini ima eden bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Bölgede gelişmelerin hangi yönde olacağı noktasında tahmin yürütmek için kahin olmaya gerek yok. Böyle bir süreçte, Diyarbakır'daki patlamada herkesin bir sonuç çıkarması gere kiyor. Nasıl ki ABD karşısında Irak'ta Amerikan askerlerini hedef alan eylemler meşru görülüyorsa ve 'direnişçiler' diye tabir ediliyorsa, halkın bu tür eylemlerle işgalci güçlere karşı eylem geliştirmesi de en kutsal eylemlerdir ve selamlanması gerekiyor" denildi.

Read Post | yorum

Diyarbakırlı isyan etti: Artık terör istemiyoruz

Beş kişinin öldüğü patlamanın ardından esnaf, sanatkâr ve çiftçi temsilcilerinden oluşan sivil toplum örgütleri olay yerinde açıklama yaptı: Diyarbakır bu tabloya teslim olmayacak..

Diyarbakır'da bir otomobile yerleştirilen tahrip gücü yüksek bombanın asker taşıyan servis aracının geçişi sırasında, üstelik şehrin göbeğinde patlatılması sonucu tümü sivil 5 kişinin ölmesi, 6'sı ağır 68 kişinin de yaralanması kent halkını ayağa kaldırdı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği'nin temsilcilerinden oluşan sivil toplum örgütleri dün olay yerinde iki ayrı basın açıklaması yaptı. İlk açıklamada grup adına konuşan DTSO Başkanı Mehmet Kaya, "Bu bir vahşettir. Artık yeter. Terör istemiyoruz. Bu olayı nefretle kınıyoruz" dedi.
"KİMDEN GELİRSE GELSİN"
Aralarında Mazlum Der, Tabip Odası, Veteriner Hekimler Odası, GÜNSİAD, GÜNGİAD, DİGİAD, DTB, HUDER, Eczacı Odası, Mali Müşavirler Odası, DİSİAD, OSİAD, TİHV, Diş Hekimleri Odası, DESOB, Ziraat Odası, MÜSİAD, DOGÜNSİ- FED, İHD, DİKD, Baro, DTSO, Demokrasi Platformu'nun da bulunduğu 32 sivil toplum örgütü adına hazırlanan açıklamayı ise olay yerinde Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu okudu. Diyarbakır'un bu tabloya teslim olmayacağını söyleyen Tanrıkulu, şöyle konuştu: "Bir kez daha vahşet yaşandı. Biz Diyarbakır sivil toplum kuruluşları olarak şiddet yöntemlerine karşı olduğumuzu, kime ve hangi amaca yönelik olursa olsun, kimden gelirse gelsin, bu vahşeti kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz."

Read Post | yorum

Zirve yoluna bomba

Başbakan Erdoğan'ın ardından Cumhurbaşkanı Gül, Washington'da Başkan Bush'la görüşecek. Görüşmenin resmi gündemi Türkiye'nin komşuları.Ancak görüşmenin asıl gündemini, Türkiye'nin en önemli sorunu terör ve PKK'nın tamamıyla tasfiyesi için neler yapılacağı oluşturacak. Başbakan Erdoğan, Bush'la yaptığı görüşmede "anında istihbarat" ve Kuzey Irak'taki terör üslerinin vurulması konusunda anlaşmayla dönmüştü.Türkiye bu zirvenin ardından Irak'a yönelik hava operasyonları düzenledi, nokta baskınları yaptı ve terör örgütüne ciddi darbe indirdi. Diyarbakır'da patlayan bomba, terör örgütünün yandaşlarına vermeye çalıştığı "Ben hala ayaktayım" mesajı olabilir.
Ama sadece o da olmayabilir. Çünkü Washington'da sadece askeri yöntemlerin değil, terör örgütü üyesi gençlerin dağdan indirilmesi, lider kadrosunun şu veya bu şekilde tasfiyesi yolları üzerinde durulduğu da biliniyor.
Bu nedenle Başbakan Erdoğan operasyonların ardından "eve dönüş" yasası ile ilgili açıklamalarda bulundu, dağdaki gençleri annelerinin yanına döndürmekten söz etti.Şimdi Başkan Bush'un, Cumhurbaşkanı Gül'e "Şimdi sırada ne var?" diye sorması sürpriz sayılmamalı.Çünkü sonsuza dek bombardıman düzenleyerek terörün kökünü kurutamayız."Eve dönüş" yasası dahil birçok düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ortada.Tam Washington'da bu opsiyonlar tartışılıp masa üstüne yatırılacakken, hükümetin en şahinleri bile Ceza Yasası'nda bu konuda düzenlemeler yapılmasından söz ederken Diyarbakır'da böyle bir bombanın patlaması manidar. Terör sorununa barışçıl bir çözüm istemeyen, elindeki gücü kaybetmekten korkan kesimlerin bombası bu.O nedenle masum insanları öldürmekten kaçınmıyorlar.Ama göremedikleri bir şey var, bu ülke teröre teslim olmayacak.

Read Post | yorum